Anadilde eğitim hakkı için okulları, açıldığı ilk hafta, boykot etme kararı alan TZPKurdî'den Ercan, "Demokratik özerklik, herkesin anadilini kullanmasıdır" dedi; Kürtçe’nin kullanımı için anayasal güvence ve ÇHS’deki çekincelerin kalkmasını istedi.
"İnsanın ana dilinde konuşması, eğitim görmesi, yaşamının her alanında ilişkilerini ana diliyle oluşturması en doğal hakkı."
Anadilde eğitim hakkı için okulları bir hafta boykot etme kararı alan Kürt Dili Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Hareketi'nden (Tevgera Ziman û Perwerdehiya Kurdî - TZPKurdî) Adil Ercan, kararın gerekçesini bianet'e bu sözlerle anlatı.
TZPKurdî, 20 Eylül'den itibaren başlayacak boykot kampanyası kararını, 23 - 25 Ağustos tarihleri arasında yaptığı "Dördüncü Kürtçe Eğitim ve Dil Konferansı"nda aldı. Kampanyanın amacı Kürtçe'nin Anayasa'da yer alması ve ana dilde eğitim hakkının tanınması.
Kampanya kapsamında ilköğretimden üniversiteye kadar öğrenciler bir hafta okula gitmeyerek, okulları boykot edecek; aileler ve öğrenciler anadilde eğitim hakkını talep ettikleri dilekçeleri ilgili kurumlara gönderecek.
Anayasada reformun kapısı aralandı
Ercan bu boykot kampanyasının, anayasa referandumunu boykot kararıyla bağlantılı olmadığını anlattı:
"Biz uzun yıllardır anadil talebinde bulunuyoruz. İnsanların en doğal haklarından biri anadilini kullanmaktır, anadilinde eğitim görmektir. Bizim kampanyamızın referandum boykotuna denk gelmesi tesadüf.
Ama referandum boykotuna katılımın bu kadar yüksek olması bize de avantaj sağlayabilir; yardımı olabilir. Her şeyden önce boykot anayasada, anadil konusunda bir reform olma ihtimalinin kapısı aralanmıştır. Anadil anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır."
Okulları boykot kampanyasını doğrudan "demokratik özerklik" kararıyla da ilgisini olmadığını söyleyen Ercan şöyle devam etti:
"Bize göre demokratik özerklik, herkesin kendi anadilini, kendi lehçesini kullanmasıdır. Herkes kendini en iyi, anadilinde ifade edebilir. Bir halk yaşamının her alanında anadilini kullanma hakkına da özgürlüğüne de sahip olmalıdır. Hareketimiz yıllardır bu haklardan yola çıkarak Kürt dilinin geliştirilmesi için bölgede çalışma yapıyor. Yaptığımız çalışmaları bu şekilde siyasallaştırmak yanlış olur."
"Seçmeli ders değil, hak istiyoruz"
Ercan, "Okullarda çocuklara İngilizce neredeyse anadilleri kadar iyi öğretiliyor da Kürtçe neden ders verilmiyor?" diye sorarak devam ediyor:
"Biz okullarda seçmeli Kürtçe ders istemiyoruz, Kürtçe anadilde eğitim istiyoruz. Bizimki bir istem, bu görüşülür, nasıl uygulanacağına dair öneriler getirilir. Kaygımız bölgede yaşayan çocukların anadillerini unutması. Düşünün anne çocuğuyla, çocuğu annesiyle dillerini bilmedikleri için konuşamıyor. Böyle bir şey olabilir mi?"
Türkiye'nin altında imzası olan uluslararası sözleşmelerde anadilde eğitim hakkının tanındığını anlatan Ercan, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) anadilde eğitim hakkını düzenleyen maddelerine Türk devletinin koyduğu çekincenin de kaldırılmasını istedi. (Bianet)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.