Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Kürt Yazarlar Derneği Başkanı Şeyhmus Sefer, Işık’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını isteyerek, “Onun ve bütün vicdani retçilerin esareti militarizmin yaşam gerekçesidir. Savaşın olduğu dönemlerde ölmeyi ve öldürmeyi kabul etmeyen insanların sayısı azımsanmayacak kadar çok olmuştur” dedi. İşte o açıklamanın tam metni...
BASINA VE KAMUOYUNA
Tarihsel olarak birçok vicdani retçi inançları doğrultusundaki davranışları egemenleri ve hükümetleri onlara karşı acımasız hareket etmeye yöneltmiş ve birçok insan idam edilmiş veya çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Savaşların olduğu dönemlerde ölmeyi ve öldürmeyi kabul etmeyen insanların sayısı azımsanmayacak kadar çok olmuştur. Amerika’da güney ve kuzey savaşlarında savaşmak istemeyenlerin kendi egemenleri tarafından öldürülmeleri, birinci ve ikinci dünya savaşlarında savaşmak istemeyen insanların nasıl gözü dönmüş iktidar sahipleri tarafından ölüme yollandıkları yakın çağımızın malumudur.
Dünya’nın birçok ülkesinde yüzyıla yakın bir süredir tanınan vicdanî red hakkı ne yazık ki Türkiye’de hala bir kangren gibi ortada durmaktadır. Zorla silahaltına alma, zorla cepheye gönderme, yüzbine yakın insanı Turancılık hülyalarıyla Sarıkamış’ta donduran İttihat Terakkî zihniyeti maalesef devam etmektedir.
Türkiye işine gelmeyen birçok madde gibi vicdani red konusunda da Avrupa ile ters düşmekte ve bildiğinden milim adım şaşmamaktadır. Sayıca dünyanın en büyük ordularından birine sahip olan Türkiye ne gariptir sayıca yüzleri geçmeyen vicdani retçiden olabildiğince korkmakta ve onları askeri cezaevlerinde akıl almaz işkencelerle terbiye edeceğini varsaymaktadır. Ali Fikri Işık bugün ikinci defa mahkeme önüne çıkıyor. İlk mahkemesinde yaptığı Kürtçe savunma gene ‘bilinmeyenler’ kategorisine değerlendirilmiş ve muhtemelen konuştuğu dil mahkeme nezdinde vicdanının önüne geçmiştir. Vicdani retçi olmanın zor bir şey olduğunu biliyorduk ama üstüne Kürtçe konuşmak ve savunma yapmak ‘haddinin iyice aşılması’ anlamına gelecektir kuşkusuz. Biz aynı zamanda Kürtçe edebiyat yapan Ali Fikri Işık’ı asla yalnız bırakmayacağız. Dileğimiz bugün diliyle beraber özgürlüğüne kavuşmasıdır. Onun ve bütün vicdani retçilerin esareti militarizmin yaşam gerekçesidir. Çünkü Abert Einstein’ın dediği gibi “zorunlu askerlik sadece medeniyetin devamı için değil, aynı zamanda varlığımız için de ciddi bir tehlike oluşturur”.
Kürt Yazarlar Derneği
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.