Kürt siyasetçilere af istedi

''KCK davasının siyasi bir kararın sonucu olduğunu, Kürtlerin susturulmak istendiği bir sürecin başlangıcı olarak değerlendirmek gerektiğini'' ileri süren Türk, şöyle konuştu:

''Bir taraftan 'dağdan ovaya insin' mantığı var ama siyasetin içinde düşüncelerini, fikirlerini ve Kürt halkının taleplerini dile getirdiği için de bugün arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız, yöneticilerimiz içerde. Şimdi sadece telefon dinlemeleri ve mekan ortam dinlemeleri ile ilgili iddialar var. Oysaki biz biliyoruz ki bu ülkede darbe belgelerini hazırlayanlar, balyoz hareketini yaşama geçirmek için düğmeye basanlar, Ergenokon'un yöneticileri, bütün bulgulara, belgelere, darbe teşebbüslerine rağmen bir bir tahliye ediliyor ama sadece Kürt halkının taleplerini dile getirdiği için, fikir ve düşüncelerini söylediği için bugün arkadaşlarımız 18 aydır tutukludur. Bunu Kürtlere yönelik geçmişteki siyasetin mantığının devamı olarak değerlendirmek lazım. Eğer gerçekten bu ülkede barış isteniyorsa, Kürt halkının sesi olan, Kürt halkının düşüncelerini ifade eden cezaevindeki Kürt siyasetçilerin bırakılması gerekir.

Bugün barışçıl bir sürecin devamı için bu bir şart ve koşuldur ve öyle bakmak gerekir. Çünkü gerçekten de bu ülkenin barışa ihtiyacı var. Bu ülkede artık insanların düşüncelerinden, fikirlerinden dolayı cezaevine konulmayan bir sürece ihtiyaç var. Eğer siyaset mantığı ile hukuk mantığı ile bu gelişmeleri doğru yorumlarsak gerçekten demokratik bir sürecin başlaması konusunda bir kararlılık bir istek varsa bu mahkeme, gelecek içinde önemli bir sürecin başlamasının bekli de nedeni olur. Belki de sürecin barışa erdirilmesi konusunda önemli bir açılım olarak görmek ve değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Kürtlerin güvenleri sarsıldığı zaman, barışçıl bir sürecin gelişmesi için var olan umut ortadan kalktığında hepimiz farklı bir sürece geçilebileceği endişesini taşıyoruz.''