• BIST 9469.73
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 3 °C

Kürt Çalıştayı'ndan çıkan çözüm önerileri

Kürt Çalıştayı'ndan çıkan çözüm önerileri
‘Kürt sorununda Birlik ve Çözüme Doğru Çalıştayı bir çok kesimden siyasetçi, yazar, sivil toplum kuruluş temsilcisi, Milletvekilleri ve Belediye başkanlarının katılımı ile gerçekleştirdi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), ‘Kürt sorununda Birlik ve Çözüme Doğru Çalıştayı’nı Diyarbakır’da bir çok kesimden siyasetçi, yazar, sivil toplum kuruluş temsilcisi, Milletvekilleri ve Belediye başkanlarının katılımı ile gerçekleştirdi.

Çalıştay öncesi konuşan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümü konusunda Başbakan Erdoğan’ın samimi davranmadığını ve bölge milletvekillerini susturmaya çalıştığını belirterek, “Cin şişeden çıkmıştır, artık tekrar şişeye kapatamazlar” dedi. DEP eski Milletvekili Hatip Dicle ise, Kürt sorununun çözümü için ön koşul olarak PKK’nın silah bırakmasını istemenin doğru olmadığını söyledi. Diyarbakır Barosu eski Başkanı Sezgin Tanrıkulu, PKK’yı kast ederek, “Özellikle de bugün en güçlü ve geniş tabana sahip silahlı siyasal hareketin ve aynı zamanda da DTP nin önemli sorumluluklar ile karşı karşıya olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sümer Park resepsiyon salonunda, 2 gün sürecek olan, ‘Kürt sorununda Birlik ve Çözüme Doğru Çalıştayı’na başladı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP milletvekilleri, eski siyasetçiler, sivil toplum kuruluşlarının temsilciledi, etnik grupların temsilcileri ve Belediye başkanlarının da katıldığı çalıştay öncesi DTP lideri Ahmet Türk, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türk, sorunların muhatap alınmadan çözülemeyeceğini, sorun varsa bununda muhataplarının olduğunu ifade ederek şöyle dedi:

BAŞBAKAN SAMİMİ DEĞİL

“Başbakan’ın bakış açısıyla sorun çözülemez. Başbakan’ın çözüm konusunda samimi olduğuna inanmıyoruz. Son açıklamaları bunu gösteriyor. Bölge Milletvekillerini susturması bundan kaynaklanıyor. Konunun iç siyasete malzeme edilmesini doğru bulmuyoruz. Bu konu siyasi malzeme yapılacak bir konu değildir. Bunu satranç oyunu gibi değerlendirmek doğru değildir. Çözüm konusunda bizim umudumuz kırılmamıştır. Cin şişeden bir kez çıktı, tekrar şişeye kapatamazlar. Sorunu tartışmak ve konuşmak lazımdır. 72 milyonunu hassasiyetlerini göz önüne almak gerekir. Başbakan’ın bölgeler için ayrı ayrı konuşması doğru değildir. Hassasiyetlere dikkat etmezsek sorunu çözemeyiz.”

Toplantıda ilk konuşmayı yapan Diyarbakır Barosu eski Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün gerekliliği ve bir o kadar da aciliyeti hakkında gerek Kürt toplumunda, gerekse genel olarak Türkiye kamuoyunda genel bir mutabakatın olduğunu söyledi. Tanrıkulu, ancak genel mutabakatın tek başına yeterli olmadığını da ifade ederek, “Kürt siyasal ve sivil toplum hareketinin demokratik ve barışçıl çözüm noktasında nasıl bir yol izleyebileceğine dair somut bir programa sahip olması gerekir. Kürt siyasal ve sivil toplum hareketi kendi içinde bir barış, tolerans, diyalog ve demokrasi temeline dayalı ortak bir irade ve buna uygun ‘ortak dil’ yaratmalıdır. Bir birlik yaratılamadan, ‘Çatışmasızlık ortamının yaratılması’ yani daha açık bir ifade ile ‘barışçı çözüm zemininin yaratılması’ konusunda mesafe alınabilmesi, bu doğrultuda ortak bir irade ile müdahil olunabilmesi mümkün değildir” dedi.

BARIŞ HER ŞEYDEN ÖNCE BİR İNŞAA SÜRECİDİR

Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı Osman Baydemir, konuşmasına Kürtçe başlayarak, “Her şeyden önce Kürt sorununda çözülecek bir sorunumuzun olduğu ve sorunun çözüm yönteminin ve dilini de barış olması gerektiğinin kabulü kanımızca önemli bir aşamadır” dedi. “Kürt sorunu ancak ve ancak barışla yani barışarak çözülecek bir sorundur” diyen Baydemir, barışın teknik bir konu olmadığını ve teknik bir takım mülahazalara indirgenmemesi gerektiğini söyledi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Barışçıl ve demokratik çözüm yöntemlerinin tartışılması, diyalog ve uzlaşmanın sağlanabilmesi için silahların susmasının zorunluluk arz ettiğini söyleyen Tanrıkulu çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:

1- Kürt kimliği ile siyasi parti kurmak dahil olmak üzere, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm yasal, siyasal ve idari engeller kaldırılmalıdır. Sadece siyasi partiler yasası ve bunu ilgilendiren diğer mevzuatta yapılacak değişiklikler ile bu zemin hazırlanabilir ve dolaysıyla demokratik ve barışçıl siyasetin önü açılabilir.

2- Kürt dilinin, siyasal faaliyet dahil olmak üzere toplum yaşamının her kademesinde ve her biçimde kullanımı önünde engeller kaldırılmalı ve Kürt dili ile eğitim olanaklarının sağlanmasının koşulları (eğitilmiş personel, ekonomik kaynak, fiziki ortam vb) yaratılmalıdır.

3- Kürt siyasal hareketinin silahlı kanadı, çatışma ortamının ortadan kaldırılması hakkında güçlü ve inandırıcı bir iradeye sahip olduğunu, kısa süreli çatışmasızlık dönemlerinin tespiti ile değil, şiddet kullanmayı bütünü ile bırakma yönünde ‘güçlü bir irade ve kararlılıkla’ ortaya koymalıdır. Daha önce de farklı nedenlerle ifade ettiğim gibi, silahlı Kürt hareketi, daha doğrusu PKK, demokratik siyaset şartlarında silahlı mücadeleyi tamamen ve kendi iradesi ile sona erdireceğini kendi hukukuna göre ortaya koyabilmelidir.

4- Silahlı Kürt hareketi mensuplarının toplum yaşamına entegre olmaları ve siyasal mücadelelerini veya başka tercihlerini demokrasi içinde ve barışçı yollarla yürütebilmelerinin olanakları devlet tarafından hazırlanmalı ve güvence altına alınmalıdır.

5- Kürt siyasal ve sivil toplum hareketi kendi içinde barış, diyalog, tolerans ve demokrasi ortamının gelişmesini sağlamak için somut öneriler ve adımlar sunmalıdır.

6- Demokratik Toplum Kongresi birlik vizyonu ve esprisine uygun olarak, hem bileşim ve hem de vizyon açısından kendisini yenilemeli ve reorganize etmelidir. Bu konuda temel görev ve sorumluluk DTK inisiyatifini alan siyasal kurumlara aittir. Böyle bir inisiyatifte ısrarcı olunmalı ve bunun gerçekleşmesi için samimi ve fedakar çaba harcanmalıdır.”

KİMLER KATILDI?

Çatıştkay’a aralarında Ahmet Türk, Emine Ayna, Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Ayla Akat Ata, Feridun Yazar, Tuncer Bakırhan, Osman Baydemir, Adnan Ekmen, Sezgin Tanrıkulu, Muharrem Erbey, Seydi Fırat, Fırat Anlı, Yavuz Önen, Faik Bulut, Nebahat Akkoç, Mithat Sancar, Sedat Yurttaş, Altan Tan, Galip Ensarioğlu, Hatip Dicle, Prof.Dr. Fazil Hüsnü Erdem, Bejan Matur, Ahmet Faruk Ünsal, Abdullah Demirtaş, Sertaç Bucak, A.Baki Erdoğmuş gibi tanınmış siyasetçi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89