Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne bugünkü köşe yazısında hafta sonu Diyarbakır'da yapılan 'Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı'nı değerlendirdi. İşte Türköne'nin o yazısı:
Kürdistan’ın başkenti
Gezi Parkı, gerçek gündemi gölgede bıraktı.
Türkiye’nin yakıcı gündemi, yani Barış Süreci kendi mecrasında çözüme doğru emin adımlarla ilerliyor. Şiddet sona erdi ve siyasetin kapıları sonuna kadar açıldı. Memleketimizin dağlarına barışın sükuneti egemen olurken, salonlarda ateşli şekilde siyaset tartışılıyor. Diyarbakır’da hafta sonu toplanan “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” geldiğimiz aşamayı gösteren önemli işaretler verdi. “Öcalan’ın talimatı” ile başlayan konferanslar serisinin ilki bundan önce Erbil’de yapılmıştı. Diyarbakır’daki toplantının adından, izlenen stratejiye kadar yapılan işler artık çok açık şekilde yürütülüyor. Kürt siyasetçiler bir ulusal birlik ve bunun için bir ulusal bilinç oluşturmaya ve bu ulusun kendi kaderini tayin etmesine çalışıyorlar. Ama Kürtler, bağımsız iradeleri ile baş başa kalınca seperatistlerden farklı bir istikamete yöneliyor. DTK adını, bu konferansta “Ulusal Meclis” olarak değiştirdi. Kısaca “Bağımsız Kürdistan”a giden yolun taşlarını döşüyorlar. Kürt ulusal kimliğinin tesisinden, özerklik, federasyon veya bağımsızlığa ve oradan da “dört parça” üzerinden Pan-Kürdizm hedefine uzanan hayaller sıra sıra tartışılıyor. Birliğimiz adına endişeye kapılmaya gerek yok: Alternatifler tartışılıyor ve tüketiliyor.
Statü talepleri, Kürtlerin ortak bir gaye ve program etrafında bir araya gelen mütecanis bir siyasî varlık olduğunu varsayıyor. Dışarıdan bakıp da hâlâ “eyvah, Türkiye bölünüyor” diyenlerin bu varsayıma eğilmesi ve gerçekçi şekilde irdelemesi lâzım. Varsayımı test edeceğiniz somut bir soru var: Kurulacak Kürdistan’ın merkezi neresi olacak? Evet, bir Kürdistan mevcut ve eğer bu bölge kendi kimliği, kişiliği ve geleceği hakkında bir karara varacaksa, bağlanacağı bir merkeze ihtiyacı var. Bağımsızlık isteyen Kürt siyasetçilerine siz bu soruyu “Başkent neresi olacak?” diye sorabilirsiniz. Kürt siyasetçiler, kapalı veya açık kapılar arkasında istedikleri kadar devlet yıkıp devlet kursunlar, Kürtlerin ikna olacağı tek seçenek var: Kürdistan’ın başkenti İstanbul olacak.
Devamı için
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.