• BIST 9549.89
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • İstanbul 4 °C
  • Diyarbakır 4 °C
  • Ankara -2 °C
  • İzmir 5 °C
  • Berlin 12 °C

"Kürdistan petrol konusunda ilk adımı attı"

"Kürdistan petrol konusunda ilk adımı attı"
The Guardian gazetesinin 23 Mayıs 2009 tarihli internet sayfasında Ranj Alaaldin imzasıyla yer alan metnin özet çevirisi...

 
Bağdat'ın Kürt Petrolünün Ulusal Boru Hattıyla Taşınması ve Uluslararası Pazara Ulaşmasına İzin Vermesi Erbil İçin Bir Zaferdir

Yıllar süren hararetli görüşmelerin ardından Bağdat'ın, Kürt petrolünün ulusal boru hattı vasıtasıyla uluslararası pazarlara taşınmasına sonunda izin vermesiyle, Kürdistan bölgesel hükûmeti ve Bağdat'taki merkezî hükûmet arasında geçen hafta yaşanan mücadelede önemli bir yere gelindi.

Irak petrolü konusundaki tartışma uzun yıllardır devam ediyor ve petrolün üretimi ve sondajında gelir paylaşımını öngören yasalarla ilgili anlaşmazlıklara dayanıyor. Hidrokarbon yasasının Meclisten geçirilememesi, enerji sektöründe yabancı katılımını engelledi ve dolayısıyla Irak'ın harap olmuş altyapısını yenilemek mümkün olmadı.

Kürdistan bölgesel hükûmeti, askıda bekletilen yasaya, Irak Anayasası'nın amacına aykırı olarak, Bağdat'a fazla kontrol verdiği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Kürtlerin endişesi, Bağdat'a 70 yılı aşkın bir süredir ekonomik olarak bağımlı olmaları dolayısıyla hem halkın hem de bölgenin mahrumiyetinden kaynaklanıyor. Yasa teklifi konusunda yaşanan iki yıllık açmaz sonucunda, Kürdistan bölgesel hükûmeti kendi petrol yasasını uyguladı, Kürdistan'ın kaynaklarını geliştirdi (Kürdistan tahmini olarak 45 milyar varili aşkın rezerve sahip) ve bağımsız olarak 20'den fazla sondaj ve geliştirme anlaşması imzaladı. Federal hükûmet, bunların tamamını yasa dışı ve geçersiz kabul ediyor ve bütün sözleşmelerin Bağdat'ın onayından geçmesi gerektiğini ileri sürüyor.

Bu durumda KBH ile Bağdat hükûmeti arasndaki çekişme, yasal ve anayasal bir mücadele hâline geldi. Anayasa'nın 111'inci maddesinde "petrol ve doğal gaz bütün bölgeler ve eyaletlerdeki Irak halkının tamamının malıdır." ifadesi yer alıyor. Ne var ki doğal gaz ve petrol mülkiyeti Bağdat'taki özel güçlere ait değil. Ayrıca 115 ve 121(2)'inci maddeler, Bağdat'ın özel güçlerinin dışında kalan konularda Kürdistan gibi bölgelere yasal üstünlük veriyor. Aksini açıkça öngören herhangi bir hüküm olmaması durumunda 111'inci madde veya merkezî hükûmetin petrol üzerindeki kontrolü Kürdistan bölgesinin yasalarına tâbi.

Bağdat'ın ihracat izni vermesi ayrıca Kürdistan bölgesel hükûmetinin yabancı firmalarla üretim paylaşımı anlaşmalarına üstü kapalı bir onay da kazandırmış oldu ve böylece bu şirketler ürettikleri ham petrolden pay aldılar. Petrol Bakanlığı daha önce bunu reddetmiş, bunun yerine şirketlere ücret ödenmesini tercih ettiğini beyan etmişti. Bu durum, çıktının azami hâle getirilmesi veya alınan risklere ilişkin tazminat imkânı sağlamadığı için firmaların uzak durmasını sağlamış, böylece Irak Meclisinin üzerinde düşündüğü husus, etkili olmayan bir model olarak memnuniyetsizlik yaratmıştı.

Yasal ve anayasal zemin ve zorlu ekonomik gerçeklikler altında, kaynaklar konusundaki anlaşmazlık, Erbil ile Bağdat arasındaki büyük güvensizlikten kaynaklanıyor. Bu, merkezcilerle federalistler arasında Irak'ın nasıl yönetileceği ve ülkeyi kimin yöneteceği konusundaki bir mücadele. Gözlemciler, Kürtlerin kaynaklar üzerinde daha fazla özerklik arzusunun tam bağımsızlık isteğinden kaynaklandığını ileri sürebilirler fakat gerçek bunun daha da ötesinde. Sondaj yapılmış yataklardan elde edilen her türlü gelir, kişi başına temelinde Irak genelinde dağıtılacak ve bu dağıtımda alıcıların Sünni veya Şii olmalarına bakılmayacak. Bu şekilde Kürdistan bölgesel hükûmeti gelirlerin yüzde 17'sini alırken, Irak'ın geri kalanı gelirden yüzde 83 pay alacak.

Petrol ve Kürtlere ilişkin konular her zamanki gibi petrol zengini Kerkük'e değinilmeden geçilemez. Kerkük'ün Kürdistan'a bağlanmasını istemeyenler, ildeki geniş petrol rezervlerinin Kürtlere bağımsız bir ülke için itici güç yaratacağını ileri sürüyorlar. Ancak bu yanlış yönlendirilen ve abartılı iddia, Anayasa'nın -Kerkük petrolünün Kürdistan bölgesel hükûmeti yahut Kerkük veyahut her ikisiyle bağlantılı olarak federal şekilde yönetilmesini öngören- 112'inci maddesini göz önünde bulundurmuyor. Dolayısıyla Kerkük petrolü üzerinde Kürdistan bölgesel hükûmeti tekeli olmasının imkânı kalmıyor.

Kerkük'ün çözüme kavuşmayan statü sorunu konusunda BM geçen ay Bağdat'a ve Kürdistan bölgesel hükûmetine bir öneri sundu. Kimileri Kerkük petrolünün ihracı konusundaki bu son gelişmeyi, her iki tarafın da küçük düşmemesi için verilecek taahhüde bir hazırlık olarak görebilir.

Bağdat'ın geri çekilmesi, KBH için siyasi ve bir halkla ilişkiler zaferidir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89