Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı başkanı Kasım Ergün, üye ve kuruculara yaptığı çağrıyla, Kürtlerin önemli bir dönemeçten geçtiğini belirterek 30 Eylül’de üye, kurucu ve dostlarıyla süreci değerlendireceklerini belirtti. KURD-KAV Başkanı Ergün yayınladığı mektupta şu görüşlere yer verdi:
“Bildiğiniz gibi Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı (KÜRT-KAV) 1991 yılında 98 aydın, yazar ve siyasetçinin girişimiyle kuruldu. Kuruluşundan hemen sonra yaklaşık 5 yıl süren bir hukuk mücadelesinden sonra ise 1996 yılında yüksek mahkeme tarafından tescil edilerek resmi statü kazandı.
KÜRT-KAV, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra “Kürt” ismiyle tescil edilen ilk kurumdur.
Vakfımız tescil edildikten sonra devletin birçok engellemesiyle karşılaştı. Hakkımızda onlarca dava açıldı. Kurucuları yakalanarak hapse atıldılar. Kurucu üyemiz Medet Serhat faili meçhul bir cinayet sonrasında katledildi. Tüm bunların yanı sıra, geçmişteki yöneticilerimizin hazırladıkları, yaşama geçirmeye çalıştıkları projelerin neredeyse tümü engellendi.
Kuruluşumuzun üzerinden yıllar geçti. Ne yazık ki birçok üyemiz siyasi nedenlerden ya da hukuki engellerden dolayı Vakfın çalışmasından geri çekilmek zorunda kaldılar. Bazı üye ve kurucularımız da yurt dışına çıkmak zorunda kaldılar.
2010 yılının başında yapılan kongre sonrasında yönetimi devralan bizler, zorluklarımızın farkındaydık. Bu nedenledir ki yönetime geldiğimiz ilk günden beri Vakfımızı adına yakışır ağırlığa yeniden kavuşturmak, kuruluş günlerindeki heyecanla yeniden çalıştırabilmek için çabalıyoruz.
Vakfımızı ortaya çıkaran nedenler Kürt halkının içinde bulunduğu olumsuzluklardı. 90’lı yılların başında Irak Kürdistanı Bölgesinde kimyasal silahlarla yüzyüze kalan halkımız ciddi bir riskle karşı karşıyaydı. Bu nedenle bir araya gelen her görüşten Kürt, ortak bir komite oluşturarak çalışmaya başladılar. Bu süreci başarılı bir çalışmayla sonuçlandıran Kürt aydınları, siyasetçi ve yazarları çalışmanın hemen sonrasında Vakfımızın kuruluşunu gerçekleştirerek ciddi bir kazanımın elde edilmesine olanak sağladılar.
KÜRT-KAV, halen de Kürtlerin ciddi kazanımlarından biri olma özelliğini koruyor.
Kürt halkı şu anda da önemli bir süreci yaşıyor. Kürt kimliği henüz yasal bir kabul görmemiş olsa bile geçmişin kimlik inkarı terk edilmiş durumda. Ancak bu Kürt dili, kültürü ve kimliğinin risk altında olmadığı anlamına gelmiyor. Daha önce Kürt kimliğine dönük köktenci bir red ve inkar politikası sürdürülüyordu. Şimdilerde ise kimlik reddedilmemekle birlikte doğal ve insani hakların kullanılmasında engeller çıkarılıyor. Örneğin en temel insani hak olan anadilinde eğitimin kullanımı konusunda kırmızı çizgiler çekiliyor.
Kırmızı çizgilerden de anlaşılıyor ki aydınlanma, anadilinde eğitim, dil, kültür, edebiyat ve tarih alanındaki çalışmaların geçmişten daha ciddi ve etkili biçimde yapılmasına ihtiyaç vardır. Kürtleri ayakta tutup geliştirecek ciddi çalışmalar, hiç kuşku yok bu alandaki çalışmalardır.
KÜRT-KAV yönetimi olarak sürecin önemine uygun birlikte yapılabilecekleri, sizlerle de konuşmak, vakfımızın bu süreçte izlemesi gereken yol ve yöntemleri birlikte paylaşmak, özcesi değerli görüşlerinizi almak istiyoruz.
Bu konuyla ilgili ilk toplantımızı kurucularımızın, üyelerimizin ve dostlarımızın geniş katılımıyla geçtiğimiz ay Diyarbakır’da yaptık. İkinci toplantımızı ise 30 Ekim 2010 tarihinde, saat 14.00’te Vakfımızın toplantı salonunda yapacağız.
Toplantıya katılımınız bize güç katacaktır. Katılımınızı bekler, saygılar sunarız.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.