Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kürdistan Bölgesi’ne ziyaretini köşesine taşıyan yazar Enis Berberoğlu, Davutoğlu’nun Hewler’e (Erbil) gelen ilk Türkiye Dışişleri Bakanı olduğunu yazdı. Davutoğlu’nun Kürdistan Bölgesi ile ilk resmi temasının bu ziyaretten 2 yıl öncesine rastladığını belirten Berberoğlu, şunları yazdı:
"(…) Ahmet Davutoğlu, Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve kalabalık işadamı grubuyla birlikte Basra’ya uçarken 2007 Ekim ayındaki Dağlıca baskını günlerine dönüyor: Hatırlayacaksınız o tarihte bütün senaryolar ilişkilerin kesildiği yönündeydi. 'Türkiye Irak’a girecek, Türk-Kürt çatışması çıkacak' deniliyordu. Çatışma çıktı çıkacaktı. Ben PKK’ya askeri operasyon sürerken Bağdat’a geldim. Neçirvan Barzani ile 1 Mayıs 2008 günü Bağdat’ta görüştüm. Bugün çatışmadan çok uzağız, işbirliği noktasındayız. Sınırımızdan terör değil mal, hizmet ve kültür geçsin istiyoruz.”
Radikal
Cengiz Çandar / Türkiye’nin yönü neresi
Türkiye’nin dünya basınında çok fazla soru işareti ile en fazla yer aldığı dönemlerden birinde olduklarını köşesinde yazan Cengiz Çandar, bu ilginin Genelkurmay karargâhına uzanan ve artık tevil götürmesi pek zor olan “cunta oluşumları-darbe planlamaları” ile ilgili olarak değil. Türkiye’nin son dış politika hamleleriyle nereye, ne yön aldığına ilişkin olduğunu yazdı.
The Economist ve Wall Street Journal dergilerinde Türkiye’ye ilişkin önemli analizlerin yapıldığını ve Türkiye’nin ilgi odağı haline geldiğini yazan Çandar, Batı’nın Türkiye’nin diplomatik açılımlarını yakından gözlediğini yazdı.
Sabah
Okan Müderrisoğlu / Barzani demokratik açılıma destek verdi
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne yaptığı geziyi köşesine taşıyan yazar Müderrisoğlu, ilk kez bir Türkiye Dışişleri Bakanı'nın ziyaret ettiği Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Hewler’in Kürt sorununun çözümünde tarihi konuşmalara sahne olduğunu yazdı.
Müderrisoğlu, köşesinde şunlara yer verdi:
"(...) Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesut Barzani, 'Başbakan'ın izlediği politika iyi bir amaca ulaşacaktır' diyerek, demokratik açılıma destek verdiklerini, işbirliğine hazır olduklarını söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise 'Bu bölgeye fitnenin girmesine izin vermeyiz. Kürt, Arap, Türkmen, Şii, Sünni hepimiz bu bölgeyi yeniden inşa edelim' dedi. Davutoğlu, Barzani ile ortak bir vizyonda, aynı yaklaşımı gördüğünü belirtti. Davutoğlu'nun ziyaretini önemli bir adım olarak gördüğünü söyleyen Barzani, Erbil'de Türk Konsolosluğu açılmasını bölge için çok iyi bir gelişme olarak değerlendirdiğini kaydetti. Ortadoğu bölgesinin hassas bir dönemden geçtiğini dile getiren Barzani, 'Şüphesiz ki barış ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi açısından Türkiye'nin rolü çok önemli' dedi."
Milliyet
M.Ali Birand / Açılım sürüyor, Türkiye Kürdistan’ı tanıyor
“Kürt açılımı”nın sekteye uğradığı, bir süre için ertelendiğinin yazılmasına rağmen, bunların tam aksine açılımın diğer uzantılarının hızla ilerlediğini belirten yazar Mehmet Ali Birand, buna örnek olarak Türkiye’nin iki bakanının Kürdistan Bölgesi’ne yaptığı geziyi örnek gösterdi.
Türk yetkililerinin Mesud Barzani ile görüştüğünü yazan Birand, “Irak Kürdistanı’nın bağımsız bir devlet olmadığını, ancak Irak içinde farklı bir statüye sahip olduğunu, kendini yönettiğini, polisi, askeri ve parlamentosu olduğunu” yazdı.
PKK’ye karşı mücadele etmediği için Türkiye’nin Kürdistan yönetimini görmezden geldiğini kaydeden Birand şunları yazdı:
“(...) Kürt Açılımıyla birlikte, hem Kuzey Irak Kürdistanı’nın Türkiye’ye karşı tutumu, hem de Ankara’nın yaklaşımı değişti. Düne kadar görmezden gelinen Irak Kürdistan’ı, bugün el sıkıştığımız, sembolik dahi olsa resmen tanıdığımız bir bölge oluyor.
Bu gelişmeyi çok önemsemeliyiz.
Barzani’yi kazanmış, onu yanına çekebilmiş bir Türkiye’nin eli çok daha güçlenecek, PKK terörüne karşı mücadelesi çok daha kolaylaşacaktır.
Başta dediğim gibi, içinde taktik bir yavaşlama olsa dahi, Kürt Açılımı diğer boyutlarıyla sürüyor.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.