CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner’i iktidara yakın bir grubun dinlediğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, bu konuda elinde bilgiler olduğunu, ancak sıkıntı yaratmaması için açıklamadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Kenya’daki Somali mülteci kampı Dadaap’tan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir'in haberine göre, siyasi gündemdeki önemli konulara ilişkin mesajlar veren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Asker düşman değil
35’inci maddeyle ilgili teklif verdik, ne oldu? İktidar yapsın bunları. Ellerinde yetki var, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi var. Ama askerle ilgili düzenleme yaparken de düşman gibi davranmamak lazım. ‘Seni hizaya soktum’ algısı yaratmamak lazım. ‘İyi yaptınız, vurun askere’ demek de doğru değil. Emir komuta zincirinin sağlıklı işlemesi lazım.
İktidara yakın bir grup dinliyor ve servis yapıyor. Benim inancım bu. Bana gelen bazı bilgiler var, ancak sıkıntı yaratmaması için söylemiyorum. Görüntü kasetleri de buna dahil. Bu ayıbı iktidarın ortadan kaldırması lazım. Dinleme mağduru bir başbakanın böyle şeyler yapmaması lazım.
Bulunduğu konumda kalması, kendi kurumuna zarar verecekse ayrılması iyi olur. Bildiğim kadarıyla görevde kalması istendi. Asker şunu düşünmüş olabilir; istifaların getireceği sonuçlar nelerdir? Oturup düşünülüp karar vermişlerdir. Bu olayda tasfiye görüntüsü yok.
‘Şak-tak’ olmamalı
(Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel sorusu üzerine) Ben onu Genelkurmay Başkanı olarak görmek istiyorum, hükümetin adamı olarak değil. Görevini yapacak. Tabii siyasi otoritenin emrinde. Ama bir kişiye bağlı Genelkurmay Başkanı havası olmamalı. Yani şak-tak olmamalı. Şu anda öyle bir şey yok zaten, daha çok yeni.
Deniz Feneri dosyasını görmedim, görsem niye soru sorayım? Tamamen savcının elinden almak istediler. Çünkü o dosyada köstebek var. O köstebek de kamu görevlisi. Keşke savcılar da çıkıp konuşsa. Ben Başbakana soru soruyorum. Hakaret sayıyor. Yanıt vermiyor. Bakıyorum tık yok.
Almanya’da görülen davanın Türkiye’deki ayağı bütün detayıyla ortaya çıkacaktı. Önce savcılar engellendi. Onların hakkında soruşturma açıldı. Şimdi nasıl kapatırız aşamasına getirmek istiyorlar. Ben yine soruyorum. Kanal 7’ye tam baskın yapılırken bir köstebek haber verdi mi, vermedi mi? Köstebek, Başbakana yakın biri bence. Dosyada mutlaka isimleri vardır. Savcıların çıkıp konuşması lazım. Bu davanın asıl failleri AKP ile iç içe. AKP’nin içinde. Eğer köstebek bir bakansa zaten Yüce Divan’a gider.
Bizim ile iktidar ve TBMM başkanının önceliği farklı. Bizim önceliğimiz tutuklu milletvekilleri, onlarınki ise anayasa değişikliği. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, doğru yol izliyor. Önyargısız bir masa kurulacak, uzlaşma komisyonunda her şey tartışılacak. Gerekirse parlamento dışı partiler de katılabilir bence. Orada anlaşırlar, uzlaşırlar; anayasa değişikliği gerçekleşir. Tutuklu vekiller içinse yasa çıkarmaya gerek yok. Parlamentonun iradesi yargı kararıyla değişmiyor. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı şikâyetçi, biz de şikâyetçiyiz. Bu kadar ortak payda oluşan konuyu çözmemiz gerekir.
Köşk’e aday olmam
Cumhurbaşkanı görev süresi 5 yıldır. Cumhurbaşkanlığına aday olmak gibi bir düşüncem yok. Siyasi parti başkanlarının aday olması çok doğru gelmiyor bana. Erdoğan aday olursa da düşüncemiz değişmez, ama saygı duyacağız. Her yurttaş aday olabilir. O da olabilir.
Başbakan, Baykal için MİT’e talimat vermemiş
Koşaner’in konuşması karşılıklı yakınma. Olayın insani boyutlarına bakmak lazım. Bunu her kurum yapar. Bürokraside samimi özeleştiriler olabilir. Bu konuşmayı dinleyenler her şeyi dinleyebilir. Dinlemeler, hedef alınan kitle üzerine itibarsızlaştırma yapmak istedikleri kurumlar için de yapılıyor. MHP’deki dinlemelerde farklı şeyler var. ‘Partinin baraj altında kalması’ gibi. Baykal için Başbakan MİT’e talimat verdiğini belirtti. Araştırdık, öyle bir talimat da vermemiş.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.