BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, çözüm süreci önündeki en büyük engelin "KCK" davaları olduğunu belirterek, demokratik çözüm süreci ruhuna uygun atılacak en iyi adımın KCK tutuklularının derhal serbest bırakılması ve KCK davalarına zemin hazırlayan TMK'nin kaldırması olacağını söyledi. 
BDP Diyarbakır milletvekilleri Altan Tan ve Nursel Aydoğan, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt ile birlikte adliye önünde açıklama yapan Kışanak, AKP'nin 2009 yılında gerçekleşen yerel seçimlerin ardından demokratik Kürt siyasetini tasfiye etmek amacıyla "KCK" adı altında operasyonlar başlattığını söyledi. Seçim başarısının hazmedilemediğini ifade eden Kışanak, "Halkın iradesini cezaevlerine aldılar. Bu operasyon çok açık net bir şekilde Kürt demokratik siyasetine yönelik bir darbe girişimiydi. Her ne kadar binlerce insanı tutukladılarsa da, başarılı olmuş bir darbe değildir. Boşa çıkartılmış bir darbedir. Fakat hala bu darbeci zihniyet ve mantık bugüne kadar kendisini yaşatıyor" diye konuştu.
'SÖZÜNÜZÜ BU MAHKEMELER BOŞA ÇIKARIYOR'
Kürt siyasetçilerinin 4 buçuk yıldır cezaevlerinde olduğunu hatırlatarak, önümüzdeki süreçlerde de yapılacak yerel seçimleri hatırlatan Kışanak, "Bu ülkenin Başbakan'ı, çok önemsediği sandık var ya; birkaç ay sonra halkın önüne gelecek. Fakat halk sandığa inanarak, demokratik siyasete güvenerek, oyunu gidip kullandı. Yerel yöneticilerini, milletvekillerini seçti ama onlar şimdi cezaevindeler. Bu seçim çalışmalarını yürüten partimizin bütün kadroları şu an içerdedir. Bugünlerde demokratik siyasetin, seçimlerin ne kadar önemli olduğunu konuşuyoruz. Peki, halka bu söyledikleriniz ne kadar inandırıcı gelecek. Sayın Başbakan sandık çok önemlidir. Seçimler, demokrasinin vazgeçilmezidir. Sözünüzü, bu mahkemeler boşa çıkartıyor, farkında mısınız?" diye sordu.
Başbakan'a ilişkin "Benim imkanlarım sonsuza kadar olsun, ben istediğim gibi seçim çalışmalarını yürüteyim. İsteğim kadar yalanı yanlışı ve eksiği içine katarak propagandamı yapayım. Devletin bütün gücünü, imkanını kullanarak kendi iktidarımı sandıkta sürekli halka onaylatayım. Benim dışımdakilerin de elini kolunu bağlayayım. Halkın her şeye rağmen ortaya çıkardığı temsiliyet gücünü elinden alayım. Ve bunu da demokrasi diyeyim ve halk da buna inansın" tespitinde bulunan Kışanak, bu duruma kimsenin inanmadığının çok net olduğunu vurguladı. Kürt hareketinin Kürt sorununun demokrasi zemininde çözülmesi için yıllarca yapmadığı özveri, fedakarlık kalmadığını vurgulayan Kışanak, "Tam 22 yıldır Kürtler demokratik siyasete tutunmak için önlerine çıkan bütün engelleri, devletin bütün baskıcı otoriter anlayışlarını bir şekilde önlerine bırakarak, yollarına devam etmeye çalışıyor. Demokratik çözümü konuştuğumuz ve tartıştığımız bir süreçte bu artık kabul edilemez" dedi.
Çözüm sürecinin önündeki en büyük engelin "KCK" davaları olduğunu vurgulayan Kışanak, "Çözüm sürecini ilerletmek mi istiyorsunuz, bu süreçten ne anlıyoruz. Biz bunu anlıyoruz. Çözüm süreci, demokratik siyasetin olanaklarını yaratmak, halka demokratik yol yöntemlerle özgürlüklerini kullanmak amacıyla teminat vermektir. Derhal bütün arkadaşlarımızı serbest bırakmaktır. Hem demokratik çözüm süreci ruhuna atılacak en iyi adım KCK tutuklularını derhal serbest bırakmak. Ve KCK davalarına zemin hazırlayan TMK kanunu derhal kaldırmaktır" diye konuştu.
'DEMOKRASİ PAKETİ MÜZAKERE RUHUNA UYGUN OLMAYAN BİR ÇALIŞMADIR'
Barış sürecini ilerletmeyi arzuladıklarını belirten Kışanak, "Herkesin gayreti ve çabası gerçekten Türkiye'yi demokratik bir ülke yapmak ve Kürt sorununu da çözmektir. BDP'nin tüm çabası bunun içindir. Ancak, karşımızda hala bu siyaseti mahkum etmek, işlevsiz bırakmak anlayışı varsa bunu da boyun eğmeyeceğiz. Ancak, bu engellemeleri de çıkaranların da ne demokrasiden ne de çözümden bir şey anlamadıklarını, kendilerini tutumlarıyla bir kez daha kanıtlamış olacaklardır" diye konuştu.
"KCK" davalarında vakit geçirilmeksizin peşi sıra tahliye kararlarının verilmesini arzu ettiklerini ifade eden Kışanak, "Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmadır. Hem önümüzdeki seçimin demokratik bir yarış olacağına inancı geliştirmek hem de demokratik çözüm sürecine inanç sağlamak ve güven geliştirmek için bu adım derhal atılması gerekir" diye konuştu. Açıklamanın ardından gazetecilerin, Başbakan Erdoğan öncülüğünde yarın görüşülecek "demokrasi paketi"ne ilişkin sorulan soruya da Kışanak, şu sözlerle yanıt verdi: "Demokratik siyaset ve müzakere ruhuna uygun olmayan bir çalışma yöntemi var. Başbakan kendi ekibiyle, hiç kimseyle konuşmadan, danışmadan, müzakere etmeden, halkın beklentilerini dikkate almadan, kapılar ardında bir paket hazırlarsa, baştan yöntem olarak zaten problemli olduğunu net bir şekilde ifade ediyoruz. BDP olarak, paketin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bugün bir yorum yapalım. Demokratik çözüm sürecinin en önemli aktörlerinden ve doğrudan Kürt sorunu konusu çözümünde misyon yüklenmiş biri olan BDP'nin dahi haberi olmayan bir pakette, ihtiyaçlarımızı ve halkın beklentilerini karşılayacak bir yaklaşım çıkar mı bilemiyoruz. En nihayetinde izledikleri yol yanlıştır, eksik, problemlidir. İlerleme karşısında pozitif bir yaklaşım değildir."
'ÇÖZÜM YOLUNDA İŞLERİN YOLUNDA GİTMEDİĞİNİ BİLİYORUZ'
BDP heyetinin dün İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan yaptığı görüşmede "paketin konuşulup konuşulmadığı" ile ilgili soruları da yanıtlayan Kışanak, "Paketin de ötesinde, çözüm sürecinde işlerin yolunda gitmediğini biliyoruz. Ve Sayın Öcalan'la dün parti heyetimizin yaptığı görüşmede sonra yapılan açıklamada bu durum bir kez daha teyit edildi. Sayın Öcalan müzakere sürecinin, müzakere ruhuna uygun olarak sürdürülmesi ve imkanlarının ortaya çıkarılması konusunda yeni önerilerde bulundu. Ve öneriler, devletin ve hükümetin de önündedir. Bunları değerlendirerek, gerçekten demokratik çözüm sürecini ilerletecek ve bir yaklaşımla hareket edilmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.