HDP ile ittifak içinde olmaları halinde bunu söyleyeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "HDP'yi düşmanlaştırıyorlar. HDP bir siyasi parti. Meclis'te grubu var. Başkanvekili var... HDP ile bir ittifakımız yok" ifadelerini kullandı.
Twitch'te soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, PKK'nin terör örgütü olduğunu kaydetti ve Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili soruya ise, "Biz bir ittifak oluşturduk. Cumhurbaşkanı adayını ittifakla oturup konuşmak zorundayız, aksi halde yanlış yaparız. Cumhur İttifakı'na benzer aksi halde. Orada bir kişi konuşuyor, herkes ona itaat ediyor. Millet İttifakı bu konuyu konuşmadı, gündeme gelmedi" yanıtını verdi.
Erdoğan hiç konuşmuyor. Sanki Erdoğan bu ülkeyi hiç yönetmiyor. Nerede bu adam?" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Sevgili gençler, size sözüm söz. Beraber bu ülkeyi aydınlığa çıkartacağız. 6 ay içinde farklı bir Türkiye göreceksiniz, 'Ben Kılıçdaroğlu'nu istediğiniz gibi eleştiririm, başıma bi şey gelmez' diyebileceksiniz. Bu ülkede özgürce yaşamayı göreceksiniz. Bu ülkenin temeli bu gençler. Onlara hizmet etmek boynumun borcudur. Onların beklentilerine uygun politikaları büyütmek zorundayım. Bunu kesinlikle yapacağım, sözüm söz.
Bu ülkede özgürce yaşamayı göreceksiniz, özgürlüğü göreceksiniz.. İstediğiniz gibi tweet atacaksınız. Konsollarınızı daha ucuza alacaksınız, internete erişiminiz daha kolay olacak. Bir yıl içinde yurt sorununu çözeceğim. Yurdun her odasında geniş bant internet erişimi olacak. Her şeyi özgürlük alanınızı genişleterek yapacağım.
Çünkü siz bugünün ve geleceğin temelisiniz. Onlara hizmet etmek boynumun borcudur. Onlar öğrenme yaşında, ben onları anlamak zorundayım. Onların beklentilerine uygun politikaları büyütmek zorundayım. Onların beklentileri Türkiye'nin güçlenmesi, bunu yapmak zorundayız, kesinlikle yapacağım, sözüm söz. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Parti liderlerine sorun olduğunda oturalım çözelim diyecek. Cumhurbaşkanı her türlü hakareti yapar, biz yapınca 'hakaret ettiniz'. Ya parti liderisin ya Cumhurbaşkanısın.
Parlamento, yürütme organını denetler. 83 milyon vergi veriyor. Nereye gidiyor bu para? Sorarsanız hapiste olabilirsiniz. Bir baskıyla karşılaşabilirsiniz. Parlamento bunları sorgulamak zorundadır. Bunu Sayıştay yapar. Ama elini kolunu bağladılar. Parlamento güçlenmeli, yargı bağımsız olmalı. Güçler ayrılığı oluşturacaksınız. İrade tek kişide.
Parlamentoda bir kesim hesap komisyonu kurulmalı ve bunun başkanı ana muhalefet partisinden olmalı. İktidar olduğumuzda harcamaların hesabını vermek zorundayız. Siyasetçi hesap vermeyi görev kabul etmelidir. Çünkü ben vatandaşın parasını harcıyorum. İktidar olacağız, siyasi ahlak konunu olacak parlamentoya sevk edeceğimiz ilk kanun.
O videolarla ilgili (Sedat Peker videoları) bilgiyi basın danışmanımdan alırım. Bir yerde 'Kemal Kılıçdaroğlu ile ayrı dünyaların insanıyız görüşmedik' demiş. Doğrudur. Bizim o dünyada işimiz yok. Soylu'nun, Peker'den 10 bin dolar aldığını söylediği siyasetçiyi açıklaması lazım.
Yer altı dünyasının elimine edilmesi lazım, olmamalıdır. Bu olağanüstü rant, para, uyuşturucu demektir. Kendi aralarında rant savaşı var, Erdoğan hiç konuşmuyor. Sanki Erdoğan bu ülkeyi hiç yönetmiyor. Nerede bu adam? İzmit limanında, Mersin limanında uyuşturucular bulunmuş, hiçbir dava açılmamış. Siyasetçiler bu yeraltı dünyası aktörleri tarafından satın alınmıştır demektir bu. Bu kirlilikten Türkiye'nin temizlenmesi lazım.
Biz olsaydık nüfusun yarısından fazlası aşılanmıştı. Biz olsaydık herkes istediği maskeyi istediği yerden alabilecekti. Aşılamayla ilgili ister Çin olsun ister Almanya olsun doğrudan ilgili firmalarla anlaşma yaparak alabilirdik.
Doğrudan firmayla anlaşma yapmadılar, araya aracı koydular. Sağlık Bakanı açıklama yapıyor 'Biz Sinovac'la doğrudan açıklama yaptık'. Biz sözleşmeyi bulduk, açıkladık. DMO yapmış anlaşmayı, Sağlık Bakanı yalan söyledi. BionTech ile de doğrudan anlaşma yapmadılar, en son anlaşmayı doğrudan yaptılar, BionTech de doğrudan yaptı. Şimdi de Sinovac ile doğrudan yaptılar. Ama neden sonra? Neden başta yapmadılar? Neden aracı girdi araya, niye birileri girsin araya? Bu kültürden neden vazgeçmiyorsunuz? Nüfusun yarısından fazlası aşı olurdu, bunu beceremediler.
Türkiye'deki sağlık örgütü Avrupa'nın en güçlü sağlık çalışanlarıdır. Biz bunu Cumhuriyet'e borçluyuz. Büyük özveri gösterdiler. Bir hemşire çocuğunu günlerce görmüyor. Sağlıkta şiddet hala var. Meslek hastalığı olmasını kabul ettiremedik. Yoğun bakımda çalışan hemşireye verdikleri 4 lira... İnsan utanır ya. Bunların yatacak yeri yok. Biz bunları düzelteceğiz."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.