CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununu çözebilecek tek partinin CHP olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sorunun çözümüne yönelik en sağlıklı politikaları ilan etmişiz. Bu sorunu bizim dışımızda hiçbir parti çözemez" ifadelerini kullandı.
CHP Ekonomi Masası Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu kendisine yöneltilen “Kürt meselesini somut olarak nasıl çözeceksiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Eğer ifade ettiğiniz Kürt sorunu bugüne kadar çözülememişse, sorumlusu siyaset kurumudur. Çözüm yeri TBMM’dir. Burada çözülür. Bütün partilerin katılımıyla çözülmesi gereken bir konudur, her partinin içinde çözebilecek bilgi ve birime sahip kişileri vardır. Mesele Türkiye’nin en temel sorununu parti çıkarları penceresinden değerlendirmeyeceksiniz, ülke çıkarları penceresinden değerlendireceksiniz. Bütün ayrıntıları bizim raporlarımızda var. Doğu ve Güneydoğu’da billboardları kiralayarak, 22 soruda, 22 cevabı ilan etmişiz: Sorunun çözümüne yönelik en sağlıklı politikaları ilan etmişiz. Bu sorunu bizim dışımızda hiçbir parti çözemez.”
'CHP'NİN SORUNU YARATILMIŞ OLAN ALGI'
Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
- CHP'nin sorunu yaratılmış olan algı. 'CHP gelirse memleketi yönetebilir mi?' Hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bizden daha iyi yönetecek ikinci bir kadro yoktur, bunu da gayet açık gayet net söylüyorum.
ÇÖZÜM AŞAMALARI
- Sorunun çözümünde önce bir stratejimizin olması lazım. 4 aşamalı bir strateji oluşturmak zorundayız. Birinci aşaması şu, bu ülkede yaşayan herkesin önce ihtiyaç duyduğu bir şey var. Can ve mal güvenliği. Bunun yolu katıksız demokrasi, yargı bağımsızlığı, medyanın özgürlüğü... Böylece yatırımcı önünü görecek.
- İkinci aşamamız, Türkiye'nin her alan üretmesi lazım. Üniversiteler bilgi üretecek. Kültür, sanat, sanayi, tarım, esnaf, hizmet, her alanda Türkiye'nin üretmesi lazım. Bir üretim seferberliği başlatmamız gerekiyor. Devlette liyakatin çökmesi ile beraber devletin temel kurumları da çöktü.
Ülkede sağlıklı, tutarlı yeni bir planlama hamlesi başlatmak zorundayız. Almanya'da aşı bulan kişi Türkiye'de üretebilirdi. Eğer bu ülkede gençler geleceğini yurtdışında arıyorsa bunun tek sorumlusu var siyaset kurumu.
- Üçüncü ayağı, yarattığımız katma değeri hakça paylaşacağız. Herkesin işi, aşı olacak. Güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız.
- Dördüncü unsur, sürdürülebilirlik. Ekonomi süratle gelişiyor, Türkiye'nin en az 25-30-40 yıllık planlar yapması gerekiyor. Dünya nereye gidiyor, biz nereye gideceğiz? Buradan bütün iş dünyasına sesleniyorum, sizin dinamizminizi en iyi ben biliyorum.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.