CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kürd sorunu çözülmeli mi? Evet, çözülmeli. Hiç tereddütüm yok. Nerede çözülmeli? TBMM'de çözülmeli. Siyasetin çözüm yeri TBMM'dir. Çözüm anahtarı tam demokrasi ve özgürlükte yatıyor. Tam demokrasi ve özgürlük olursa bu sorun çözülür” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Parlamenter sistemi tu kaka yaptık”
“150 yıldır parlamenter sistem geleneğimiz var, Osmanlı’dan geliyor. Şimdi parlamenter sistemi tu kaka yaptık. Yine size soruyorum. ‘Parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır’ dediği zaman neden içinizden birisi çıkıp itiraz etmedi?
''Parlamenter sistem bekleme odasına aldım’ demek ne demektir biliyor musunuz? ‘Ben milli iradeyi tanımıyorum’ demektir. Yine size söylüyorum ve sitem de ediyorum. Kusura bakmayın. Benim sitem etme hakkım var. Bütün yükü benim sırtıma yükleyerek demokrasi arayışı içine girmemelisiniz. Destek vermelisiniz.
“TÜSİAD kadar yürekli olamayacaksınız”
“Laiklik Anayasa’dan çıkarılmalıdır, diyor. Niye itiraz etmiyorsunuz? Sizin ünvanınızın başında Türkiye yok mu? Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği değil mi? Laiklik din ve vicdan özgürlüğü değil mi?
“Bir kişi kalkacak, TBMM Başkanı kalkacak, konuşacak. ‘Laiklik Anayasa’dan çıkarılmalıdır’ diyecek, kusura bakmayın ama TÜSİAD kadar yürekli olamayacaksınız. Bunu kabul edemiyorum”
“Şu anda Kilis bir Suriye şehridir”
“24 saatte Halep’e gideriz, diye açıklama yapıyorlardı. Kilis neredeyse düştü, düşecek. Her gün toplar, roketler atılıyor.
“Sayın Hisarcıklıoğlu dedi ki ‘Kilis’e dünya barış ödülü verilmeli’. Allah aşkına Sayın Hisarcıklıoğlu, bir Kilis’e gidin. Kilislerin 2 katı Suriyeli var orada. Şu anda Kilis bir Suriye şehridir. Bir şehir gazeteye ilan vererek hükümet arıyor.
“Şimdi sıra geldi AB ile kavga etmeye”
“İsrail’le, Mısır’la, Suriye’yle, İran’la, Rusya’yla kavga ettik. Şimdi sıra geldi AB ile kavga etmeye. Oradan da nasıl bizi atarlar, onun formülünü arıyorlar. Bu olamaz. Buna izin vermemeliyiz. Dış politika bizim üçüncü ciddi sorun alanımız.
“Kürd sorunu TBMM’de çözülmeli”
Çözüm süreciyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, sorunun çözüm yeri için Meclis'i işaret ederek, "Yıl 2002 bir tek terör olayı bile yok. Yıl 2014 Türkiye'nin güneydoğusu kan gölüne dönmüş durumda. Ne oldu da Türkiye kan gölüne döndü? Terör örgütünün liderini yakaladılar, getirdiler. Yargıladılar, hapse attılar. Terör bitmiş.
Sorunun çözümü gerekiyor ama tam tersi bir gelişme oldu. 14 yılda Türkiye bu hale geldi. Terör örgütü güneydoğuda mahkemeler kurdu. Şehir içinde ve şehirlerarası yollarda trafik kontrolleri yapıldı. Mevcut iktidarın denetiminde ve gözetiminde bunlar yapıldı. Türkiye bu hale bilinçli bir politikayla getirildi. Kürd sorunu çözülmeli mi? Evet, çözülmeli. Hiç tereddütüm yok. Nerede çözülmeli? TBMM'de çözülmeli. Siyasetin çözüm yeri TBMM'dir. Çözüm anahtarı tam demokrasi ve özgürlükte yatıyor. Tam demokrasi ve özgürlük olursa bu sorun çözülür" açıklamasında bulundu.
Başbakan Davutoğlu ile gerçekleştirdikleri yeni Anayasa görüşmeleri üzerinden başkanlık sistemi tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Anayasa diyor ki 'Yargı bağımsız ve tarafsızdır'. Hiçbir makam, merci yargıya emir ve talimat veremez, diyor. Yeni Anayasa yazsak aynı şeyler yazacağız. Peki ben size soruyorum, dedim.
“Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nın da Adalet Bakanı'nın da yargıya emir ve talimat verdiğini yazılarımla defalarca ortaya koydum. Peki bu talimatlar nasıl veriliyor? Darbe hukukuyla beraber ele alacaksak Anayasa'yı değiştirelim. Darbe hukuku kalsın, biz bu Anayasa'yı değiştirelim; ne için? 'Başkanlık sistemini getireceğiz'. Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz. Açık ve net"
Anayasa'nın değiştirilemez ilk 4 maddesi üzerinden hükümetin bu konudaki tutumunu eleştiren Kılıçdaroğlu, "Orada Atatürk milliyetçiliği var ya Atatürk adını nasıl çıkarırız oradan, bütün formül onun üzerine kurulu. Kardeşim sen kim olursan ol, ne kadar güçlü olursan ol sen Atatürk'ün adını Anayasa'dan çıkaramazsın" dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.