“Halk perişan, Saray lale devri yaşıyor.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“İttifak, tabanda doğal dirsek teması şeklinde gelişecek. Korkunun ecele faydası yok. Adana’yı da alacağız, Mersin’i de alacağız, Balıkesir’i de Uşak’ı da Ankara, İstanbul’u da alacağız. Kararlıyız, iddialıyız.
Siz bir hanedan devleti kurarsanız Türkiye’nin hiçbir sorunun çözemezsiniz, hanedanın sorununu çözersiniz. Sarayı var mı, var. Uçakları var mı, var. Yeni bir uçağı var. İstediği gibi beslenebiliyor. Ejder tohumu muydu, neydi, badem sütüne kadar besleniyor. Halk perişan, Saray lale devrini yaşıyor. Şimdi böyle bir tabloda, böyle bir tabloyu yaratan kişiden Türkiye’nin ekonomik sorununu çözmesini bekliyoruz. Yanlış buradan başlıyor. Bu kişi bu tabloyu bilinçli olarak yarattı, düzeltemez.
Faize karşıyım diyen kişi Türkiye’yi tefecilere teslim eden kişi. Bu paradoksu da toplumun görmesi lazım. Erdoğan’ın konuştuğu ve yaklaşık iki saat sonra Merkez Bankası’nın faiz arttırdığı günü düşünün. O sabah 1 milyon dolara sahip bir spekülatör; Erdoğan’ın, TESK’te yaptığı konuşma bittiğinde ve dolar 6.54’ü gördüğünde dolarını satsa… Karşılığında 6 milyon 540 bin TL alacak. Merkez Bankası kararı sonrası dolar 6,03 TL’ye kadar geriledi. Aynı kişi 6 milyon 540 bin TL karşılığında 1 milyon 84 bin 577 dolar alabiliyor. Sonuçta sadece üç- beş saat içinde 84 bin 577 dolar kazanmış oluyor. Dolar baronlarına hizmet etmek budur.
Dolar baronlarına sadece bir milyon dolar karşılığında beş saat içinde kazandırdıkları para 84 bin 577 dolar. Ortada bir güven sorunu var. Faiz sorunu yok. Hiç kimse; tefeciler dahil hükümete güvenmiyor. Sorunu dış güçlere yıkıyor. Erdoğan başta, Londra’ya niye gitti? Yalvarıp yakarıp bana borç verin demeye gitti. Olmadı. Sonra damadı gönderdi. Dış güçleri suçladı, dış güçleri geziyor.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.