CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazeteciyi elektronik posta göndererek tehdit ettiği belirtilen Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'nın görevden alınmasını istedi. Kılıçdaroğlu, Vali Tuna için “İyi bir arkadaşımız” diyen Başbakan Erdoğan’a da tepki gösterdi: “Pes yani pes”.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine Türkiye Değişim Hareketi'nin (TDH), Mustafa Sarıgül'ün CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olması halinde destek verecekleri yönündeki açıklamasını değerlendirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, “TDH, başka bir siyasal harekettir. Başka bir siyasal partinin gösterdiği aday konusunda biz bir şey söyleyemeyiz” diye konuştu.
'VALİ GÖREVDEN ALINSIN'
Kılıçdaroğlu, Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’a hakaret ve tehdit içeren mail atan Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'ya sert çıktı.
Vali Tuna’nın görevden alınmasını isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Demokrasisi sağlıklı işleyen bir ülkede bu vali ertesi gün görevden alınır. Suçlamayı bir tarafa bırakın kullandığı dil nedeniyle görevden alınır. Bir valinin ağzına 'adi şerefsiz' sözcüğü yakışmaz, olmamalıdır. Görevden alacak olan kim? Sayın Başbakan. Ne diyor Sayın Başbakan 'Sayın Vali iyi bir arkadaşımızdır.' Pes yani pes. Demokrasi, sivil toplumun güçlendiği, düşüncelerini özgürce dile getirdiği rejimin adıdır."
65 YASA TEKLİFİ
Kılıçdaroğlu, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda uzlaşılan 59 maddenin de Genel Kurul'dan geçirilmesine de yeşil ışık yaktı.
Kılıçdaroğlu, “59 madde üzerinde mutabakat sağlanmışsa gelecek. Parlamentoda grubu olan partiler 59 veya 60 veya 65 madde üzerinde anlaşırlarsa getirirler biz de kabul ederiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Burada sorun AKP'nin samimi olmamasıdır. Samimi değil AKP. Çünkü başkanlık sistemini geriye çek, daha fazla maddede uzlaşırız dedik kendilerine defalarca. Hayır biz çekmeyiz diyorlar. Yani masadan kaçmak için fırsat kolluyorlar. Sayın Başbakan her seferinde getirin, uzlaştık, kabul edelim... Biz de diyoruz buyrun getirin, biz samimiyiz."
'EN CİDDİ ENGEL YÜZDE 10 BARAJI'
Daraltılmış ve dar bölge sistemlerinde, CHP'nin oylarının düştüğünün belirtildiği hatırlatılan Kılıçdaroğlu, değerlendirmesinin sorulması üzerine, Türkiye'deki demokrasi açığını yaratan sorunun, milli iradenin parlamentoya tam yansımaması olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Eğer bir siyasi parti yüzde 1 oy alıyorsa bir milletvekilini parlementoya getirebilmelidir. Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi? Askerler getirdi. Yüzde 10 seçim barajını kim savunuyor? Apoleti olmayan Başbakan savunuyor. Darbe hukukunu değiştirmeyecek miyiz? Değiştirelim. Bizim irademiz var mı, var. Kimin iradesi yok, AKP'nin.
Neden darbe yasalarının arkasına saklanıyorsunuz? Hem milli irade diyeceksiniz. Kaç oy aldınız? Yüzde 49. Parlamentoda hangi oranda temsil ediliyorsunuz Yüzde 65. Bunun adı oy hırsızlığı değil mi? Vatandaş gidecek a partisine oy verecek, b partisi milletvekili çıkaracak. Buna da milli irade diyeceğiz. Milli irade böyle bir şey değil."
Türkiye'nin sorununun dar bölge, daraltılmış bölge olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasinin önündeki en ciddi engelin yüzde 10 barajı olduğunu dile getirdi.
Bunun ortadan kalkması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Getirsinler yüzde 3 mü diyorlar 3 yaparız, 5 mi diyorlar 5 yaparız. Tümüyle mi kaldıralım diyorlar tümüyle kaldırırız. Hiçbir sorunumuz yok. Bakın biz ne kadar açık, ne kadar net, ne kadar tutarlı milli iradeyi savunuyoruz. Aynı şekilde sayın Başbakan ikircikli bir politika gütmesin, ben yine nasıl oy hırsızlığı yaparım, vatandaşın oyunu nasıl kendi partime mal edebilirim arayışı içine girmesin. Bu doğru değil. Biz bunu kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.