"Avukatlar bir baro oluştururlar, kamu tüzel kişiliğine sahiptir yani bölünmezler" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasında, "Baroları parçalamak, çoklu baro maskesi altında yapılan hareket, Türkiye'ye ihanettir ve bir bölücülük projesidir. Paralel devlet olmaz, paralel baro da olmaz" ifadelerini kullandı.
Sakarya'daki fabrika patlaması
Kılıçdaroğlu, Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin ise "Bu fabrika, sicili temiz olan bir fabrika değil. 11 yılda 4 ayrı patlama oluyor. İnsanlar yine hayatlarını kaybediyorlar ama bu fabrikanın sahibi nereden, kimlerden güç, destek alıyorsa, fabrikasını her seferinde hiçbir önlem almadan yeniden açıyor" şeklinde konuştu.
CHP Lideri ayrıca şu ifadeleri kullandı; "Yeniden patlamalar, yeniden insanlar ağlıyorlar; acıları var ama bakıyorsunuz patron MÜSİAD'ın Sakarya temsilcisi. Akşam bir yemek veriliyor, bir ziyafet, bir de utanmadan, sıkılmadan paylaşıyorlar sosyal medyada. Daha cesetler defnedilmedi, sizin yediğiniz yemek değil. Yediğiniz insan eti, biliyor musunuz?"
'Baskıyla sonuca ulaşacaklarını sanıyorlar'
CHP Genel Başkanı, Halk TV ve Tele1'e, RTÜK tarafından verilen cezalara da tepki gösterdi.
Bu televizyon kanallarına verilen 5 gün geçici yayın durdurma cezasının cumhuriyet tarihinin en büyük cezası olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir sorun mu var, hemen televizyonu kapat. Bir mesele mi çıktı bir yerde, hemen gazeteyi kapat. Bir şey mi oldu, birisi konuştu mu, hemen hedef gösterin, yargılayın, tutuklayın, hapse atın. Geldiğimiz süreç budur. Sanıyorlar ki 'biz bu baskıları kurarsak sonuca ulaşırız, millet gerçekleri görmez, biz tekrar iktidar oluruz'. Ne kadar baskı kurarsan kur, arkadaş sen gidicisin. Bu millet seni gönderecek, artık bıktı." dedi.
TBMM Başkanına rüşvet sorusu
TBMM Başkanlığının, Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil hakkında, "Baroların ne işi var TBMM'de" başlıklı köşe yazısında TBMM'yi alenen aşağılama ve hakaret iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "TBMM'nin itibarını korumak hepimizin ortak görevi. Peki Sayın Meclis Başkanına sormak isterim. Sen TBMM'nin itibarı konusunda bu kadar duyarlı isen bu 500 bin lira rüşveti alan kimdir, hiç onu merak ettin mi?" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ayakkabı kutusunda rüşvet alanlar vardı burada. Meclis Başkanı'na seslenmek isterim: Ayakkabı kutusunda rüşvet alan adam, o kürsüye çıkıp konuştuğunda, siz hep beraber alkışlamıyor muydunuz? Bu mudur itibar? Meclisin itibarını bozan sizsiniz."
TBMM Genel Kurulunda elektronik oylamaya giremeyen veya şifresini unutanın, bir pusulaya adını yazarak Başkanlığa ulaştırdığını ve salonda 'buradayım' dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Mecliste olmadığı halde, Ankara'da olmadığı halde, hatta Türkiye'de olmadığı halde ben Meclis Genel Kurulundayım diye oy pusulası gönderen AK Parti milletvekillerine bir şey dedin mi sen? Bu sahtekarlığa bir şey dedin mi? Kalkıp Yılmaz Özdil'e bu davayı açmasaydın bunları söylemeyecektim. Ama sen yerini, konumunu bileceksin."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.