Bugün kime sorarsanız sorun, Türkiye'deki en temel sorun olarak size 'Kürt sorunu'nu adres gösterir. Bu konuda her gün yüzlerce makale ve yorum okuyor, saatlerce TV izliyoruz... Peki bunu neden yapıyoruz? Çünkü biz bu konuya duyarlıyız ve bu sorunun çözümünü talep eden bir yerde duruyoruz...
Ziyaretçilerimiz bilir, biz ilkehaber olarak bu konuda üslubu korumak kaydıyla Kürt siyasetinin tüm aktörlerine sayfalarımızı açıyor, makalelerini yayınlıyor ve kimseye sansür uygulamıyoruz. Bunu yaparken birilerini memnun etme ya da karalama gibi bir amacımız asla yoktur.
Bu bağlamda ilkehaber olarak 11 Mart 2012'de "Kemal Burkay'ın 'Federasyon' istemi devam ediyor mu?" başlıklı bir video-haber yayınladık. Bu haberimiz üzerine sayın Burkay, 13 Mart 2012'de "Abant Toplantısı, çözüm önerileri ve basmakalıp bir lakırdı üzerine" başlıklı bir yazı yazdı.
Sayın Burkay bu yazısında ilkehaber'den "Adını vermeye gerek görmediğim site" diye bahsederken yazısının tamamını bu habere ayırmayı ihmal etmemiş...
Sayın Burkay bununla da yetinmemiş bizlere, "bana karşı önyargılı, ülkeye dönmüş olmamdan rahatsız olanlar", "demagojiyi meslek haline getirenler", "yeminli karşıtlarım", "ehli fitne", "BDP’ye yardakçılık yapanlar" gibi ithamlarda bulunmuş.
İlke haber olarak iki yazıyı da okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz? İlke haber bu ithamları hak edecek ne yapmış. Karar okuyucuların…
Peki İlke haber bu ithamlar karşısında sessiz mi kalacak, hayır asla… Sayın Burkay’a geniş cevabımız YARIN İlkehaber’de olacak.
HABERİMİZ
KEMAL BURKAY'IN CEVABI
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.