Nisan 2009'da başlayan KCK operasyonlarında haklarında dava açılan 104'ü tutuklu toplam 152 sanıklı KCK ana davasında yine Kürtçe krizi yaşanırken, duruşmada gizli tanık ifadeleri okundu.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ana dava duruşmasına daha önce gruplar halinde getirilen sanıklar bu kez toplu olarak getirildi. Diyarbakır, Siirt, Midyat ve Bingöl cezaevlerinde tutuklu bulunan sanıkların getirilmesi sırasında adliye binası önünde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, duruşmayı BDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş ile BDP'li milletvekilleri de izledi.
Duruşmada söz alan avukatlar telefon dinlemelerinde geçen bilinmeyen kişilerin isimlerin açıklanmasını, eğer bunlar sanıkların yakınları ise ve haklarında dinleme kararı yoksa bu kişilerin dava dosyasından çıkarılmasını istedi. Mahkeme heyeti bunu reddederken, sanıklardan Abdürrahim Tanrıverdi ve İhsan Sevitek ile ilgili telefon kayıtları ve gizli tanık ifadeleri dinlendi. Gizli tanık "X" ve "Mercek"in ifadelerinde yargılananlar suçlanırken, KCK'nin belediye ve DTK üzerinde denetim sağladığı, bazı sanıkların kamplara giderek eğitim gördükleri ileri sürüldü.
Gizli tanık "X"in Diyarbakır eski Belediye Başkanı Feridun Çelik'in Osman Öcalan'a 7 trilyon aktardığı yönündeki ifadelerine itiraz eden avukatlar, Feridun Çelik döneminde belediyenin defalarca İçişleri Bakanlığı ve Maliye'ce denetlendiğini, belediyenin 4 yıllık bütçesinin bile 7 trilyon tutmadığını dile getirdiler.
Duruşmada savunmalarını Kürtçe yapmak isteyen Tanrıverdi ve Sevitek'in bu talepleri mahkeme heyetince engellendi.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, Kürtçe için "Bilinmeyen bir dil" ifadesini kullanmadığını, mahkeme heyetinin Kürtçeyi bilmediğini söyledi.
Avukatların Kürtçe savunma yapmaları için Kürtçe bilen tercüman atanması isteği de mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
Avukatlardan M.Emin Aktar, Kürtçe tercüman talebinde bulunduklarını belirterek, "O kadar çok tahliye talebinde bulunduk ki bunları toplarsak kitap olur. Ama mahkemeniz klişe ifadelerle tutukluluk halinin devamına karar veriyor. İnsan özgürlüğünü bu kadar kolay olmamalı. Kürtçe tapelerin yeniden tercüme edilmesini istiyoruz. Bir kısım tutukluların, tutukluğu 32 ayı geçti. Hiçbiri bugüne kadar delillerin karartılması için hiçbir şey yapmadı. Bu koşullarda adil yargılama şansı yoktur. Şu anda huzurunuzda seçilmiş 3 milletvekili vardır. Siz toplum adına karar veriyorsunuz ancak, toplum bu 3 milletvekili yasama faaliyetleri için seçmiştir" diye konuşarak tüm sanıkların tahliye edilmesini istedi.
Mahkemeye Türkçe-Kürtçe dilekçe veren tüm tutuklu sanıkların dilekçelerini de Kürtçe yazıldığı için iade ederek duruşmayı 26 Aralık tarihine erteledi. (anf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.