KCK operasyonları etrafındaki tartışmalar, Türkiye’deki zihniyet dünyasının temel unsurlarını bir kez daha gözlerimize sokuyor. Ülkede kurumsal değişimler yaşansa da, zihniyet dönüşümünün hiç de kolay olmadığını bir kez daha kafamıza kakıyor.
Zihniyet dünyamızın en eski ve en kuvvetli sütunlarından birini, “amaca ulaşmak için her aracı mubah sayan” anlayış oluşturuyor. “Devlet aklı” dediğimiz doktrin de, bu anlayış üzerine bina edilmiştir. Bu doktrin, devletin çıkarları için hukuksal normların ve etik değerlerin bir kenara bırakılabileceğini öngörür. Buna göre, devlet çıkarı olarak belirlediğiniz bir amaca ulaşmak için, ne hukuk kurallarına uymanız gerekir, ne de etik değerlere bağlı kalmanız. Önemli olan amacınıza ulaşmanızdır, gerisi teferruat bile değildir.
Şimdi hükümet, “yeni” bir Kürt politikası belirlemiş. Savunucularının ifadelerine bakacak olursak, bu politikanın amacı, PKK’nin burnunu sürtmek, belini kırmak, sonra da silah bırakmaya zorlamak! KCK operasyonları, bu politikanın en önemli ayağı! Bu politikanın mimarlarından Yalçın Akdoğan’a göre, “KCK operasyonları 30 yıllık mücadelenin en önemli hamlesi”!
Devamı
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.