Ankara’da gazete ve televizyonların haber müdürleriyle dün sabah kahvaltısında biraraya gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gündemdeki Uludere tartışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hiçbir şeyin üzerinin örtülmeye çalışılmadığını kaydeden Çelik, “İlgili bütün kurumlar olayı aydınlatmak için çalışıyor. Taziyeler ve ailelere verilecek tazminatlar maddi bir özür niteliğindedir. Ancak soruşturmanın sonucuna göre bir ihmal veya hata olduğu saptanırsa sözlü, manevi özür de dilenir ve bence gereklidir de” dedi.
Eskiden konuşulmazdı bile
Uludere’nin ardından düzenlenen MKYK sonrası kendisinin yaptığı açıklamanın da sıcaklığını koruyan gelişmeyle ilgili ilk değerlendirme olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi: “MKYK, Uludere için toplanmadı, rutin takvime uydu. Ancak olayın hemen sonrasına denk gelen toplantı sonrası yaptığım açıklamada ölenlerin sivil olduğunu, maalesef bir operasyon kazasında bu kişilerin bombalanarak öldürüldüğünü söyledim. Hiçbir şeyin sümen altı edilmeyeceğinin de garantisini verdik. Çünkü artık 90’ların Türkiye’sinde yaşamıyoruz. 93’te de benzer bir olay olmuş ve 12 vatandaşımız yaşamını yitirmişti. Ancak o zaman hükümet ve Genelkurmay burnundan kıl aldırmamıştı. Şimdi öyle bir ortam yok.”
Genelkurmay’a teşekkür
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin salı günkü grup konuşmasında Karargâh’a teşekkür etmesinin nedenin operasyondaki başarısı olmadığını belirten Çelik, “Sayın Başbakan, Genelkurmay’a, olayın ardından hükümetin yaklaşımıyla benzer bir tavır takındıkları için teşekkür etmiştir. Biliyorsunuz Genelkurmay ailelere taziyede bulundu ve yılbaşı kutlamalarını iptal etti. Olayın üzerini örtmek için değil aydınlatmak için çaba içine girdiler” dedi. “Karargâh’ın tavrı eski dönemlerde olduğu gibi farklı olsaydı bizim tavrımız da farklı olurdu” diyen Çelik, “Soruşturma sonucunda Genelkurmay’ın hatası, ihmali söz konusuysa onun da gereğini yaparız. Ancak aksi ispat edilene kadar herkes masumdur” diye konuştu.
33 kurşun benzetmesi
Muhalefetin ve bazı kesimlerin, Uludere’yi, Van’da 33 vatandaşı öldüren Orgeneral Mustafa Muğlalı olayıyla özdeşleştirmesinin “haksızlık” olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi: “Muğlalı olayının üzerine giden biziz. Kışladan ismini biz kaldırdık. Bunu söyleyen CHP, Muğlalı’nın isminin verildiği Muğla’daki işhanının tabelasına dokunmuyor. Uludere hakkında soruşturma sürüyor. Ancak ortaya çıkacak sonucun Muğlalı olayına değil benzese benzese kasıt olmadığı, ihmal veya hatalar söz konusu olabileceği için 33 erimizin yaşamını yitirdiği olaya tersinden benzeyebileceğini düşünüyorum. İlla eski olaylarla bir bağlantı kurulacaksa ancak bu olabilir.”
Aralarında PKK’lılar olsaydı da vurmazdık
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Devlet gereğini yaptı” açıklamasını “Tüylerim diken diken olarak dinledim” diyen Hüseyin Çelik, “Kimse bile bile 20 yaş altındaki vatandaşlarını, 80 lira 100 lira için çalışan insanları öldürecek kadar vicdansız olamaz. Böyle bir şey düşünülemez.” dedi. Devletin “terör örgütü gibi davranamayacağını” ve terörle mücadelede hukukun dışına çıkmayacağını kaydeden Çelik, şöyle konuştu: “İçinde dokuz caninin bulunduğu gemide bir masum dahi olsa o gemiyi batırmazsınız. Mantığımız kurunun yanında yaş da yanar değildir. Fehman Hüseyin, Murat Karayılan ve örgütün başka isimlerinin, yaşamın yitiren vatandaşlarımızı kalkan yaparak ülkeye giriş yapmaya çalıştıkları bilgisini edinseydik bile vurmazdık, onları feda etmezdik.” (Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.