Fırat Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, ‘eylemsizlik’ ilanı için Ankara’daki mitingin gerçekleştirileceği günü uygun bulduklarını belirten Karayılan şöyle devam etti: “Ankara’da gerçekleştirilen bu katliam, seçimlerden önce Adana ve Mersin’de, 5 Haziran günü Amed’de, 20 Temmuz günü Suruç’ta gerçekleşen bombalı saldırıların bir devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde, yani Türkiye’de en çok korunan, kuş bile uçmayacak düzeyde denetim altında tutulan bir şehirde böylesi bir katliamın gerçekleşmiş olması her şeyi açık ortaya koymaktadır. Biz bu devlete karşı mücadele eden bir güç olarak çok iyi biliyoruz ki, polisin ve MİT’in bilgisi veya göz yumması olmadan, iki intihar eylemcisinin bu şehre girip eylem yapması kolay bir şey değildir.”
Küstahça ve pişkince bir yalana dayalı siyaset
“Bu katliam, AKP’nin iktidarının devam etmesi için Kürt halkına ve sosyalist güçlere karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu, gizlenmesi mümkün olmayan ve hiç kimsenin gizleyemeyeceği bir gerçektir” diyen Karayılan, saldırıdan HDP’yi sorumlu tutan AKP’ye yakın basın kuruluşları hakkında ise şunları söyledi: “Hem Kürtleri ve Türkiyeli sosyalist güçleri vuruyorlar, hem de utanmadan, arsızca ve alçakça, ‘onlar kendileri yaptı’ diyorlar. Bu kadar küstahça ve pişkince bir yalana dayalı siyasetin yürütüldüğü ve onun bu şekilde yaygın propaganda edilerek övüldüğü bir durum nerede görülmüştür! Belli ki bunlar geliştirilmiş bir konseptin ürünü olarak ortaya çıkan ve uygulanan şeylerdir.”
Eylemsizlik sürecini bozmayacağız
Saldırının, birincil amacının eylemsizlik sürecini bozmak olduğunu savunan Karayılan, “Bu değerli ve güzel insanların kanlarını dökerek bizlere ulaştırdığı vasiyeti doğru okumak durumundayız. Biz onların vasiyetinin gereği olan eylemsizlik sürecini tereddüde düşmeden yürüterek onlara cevap olmak zorundayız. Bu anlamda eylemsizlik sürecini bozmayacağız” ifadelerini kullandı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.