Temel Karamollaoğlu bugün Diyarbakır’da gazetecilerin soruları yanıtladı ve partisinin hazırladığı Kürt raporunu kamuoyuna sundu.
Karamollaoğlu, 1990'lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetlerden, ana dilde eğitim hakkına kadar pek çok konuda açıklama yaptı.
Karamollaoğlu'nun gündeminde ana dilde eğitim ve Kürtlerin hak ve özgürlüklerini gözetecek yeni bir “Anayasa”nın hazırlanması da vardı.
Kürt meselesine çözüm önerileri arasında seçim barajının kaldırılması ve bölgede yerel seçimlerin yenilenmesi de yer alıyordu.
Diyarbakır turunu e-miting ile sürdüren Karamollaoğlu, toplumsal kutuplaşmaya karşı siyasette barış dilinin önemini vurguladı:
"İnanıyorum ki bu seçimlerde kimsenin beklemediği bir netice alacağız. Bir dip dalga geliyor ve bu dip dalga bizi hem mecliste hem de cumhurbaşkanlığında en güçlü grup haline getirecek. Bazılarınız beni hayalperest bulabilir ama gördüğüm manzara bunu söylüyor. Diyarbakır'da gördüğüm bu coşku ister istemez ümitlerimi artırıyor. Memleketimizde ne yazık ki bir kutuplaşma var. Biz kimsenin hasmı veya düşmanı değiliz. Bu ülkede kardeş olarak yaşamaya mecburuz."
Türkiye'nin Kürt meselesinin çözümünde tarihi bir dönemeçte yer aldığını söyleyen Karamollaoğlu, "Sınırlarımızda yaşanan çatışmaları, meseleleri kendi içimizde çözemediğimiz takdirde her türlü dış manipülatif olaylarla hedef olacağız" dedi.
Devamlı olarak Kürtleri ötekileştiren politikalardan kaçınılması ve kucaklayıcı söylem gelişmesi gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, İran, Irak ve Suriye gibi aktörleri dahil edeceği bölgesel birliklere önderlik edilerek emperyalist güçlerin oyunu bozulacağını savundu.
"Trakya diye bir bölge var, neden Kürdistan olmasın?" sorusuna ise Temel Karamollaoğlu, şu yanıtı verdi:
"Örgütü akla getirdiği için genelde bu kelimenin kullanılmasına imtina edilir ama Trakya gibi elbette Kürdistan ismi de kullanılabilir. Kürdistan Kürtlerin yaşadığı bölgeye verilen isimdir. Böyle bir kelimenin kullanılmasına benim şahsen itirazım olmaz."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.