Tarih Ekim 2010...
Yer: 'Delil karartma ihtimalleri yok' gerekçesiyle serbest bırakılan Balyoz sanığı
generalin görev yaptığı birlik...
Suç: Darbe sanığı iki emekli generalin delilleri, kuryeyle yok edildi...
Tuğgeneral Kasım Erdem'in başında olduğu Keşan'daki 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında hiçbir tutanak tutulmadan onlarca belgenin imha edildiği ortaya çıktı. Ancak belgelerin kopyası olayı deşifre etti. İmha edilen belgeleri yazan da yazdıran da imha eden de şimdi Balyoz tutuklusu.
Balyoz Darbe Planı davasında 163 askerin tutuklanmasma yönelik 'Delil karartma ve kaçma durumları yok' eleştirilerini boşa çıkaran bir gelişme yaşandı. Balyozla ilgili 2002-2003 yılma ait çok sayıda belgenin 2010 YAŞ'm-dan sonra imha edildiği ortaya çıktı.
Özel kuryelerin yurt genelinde tüm birliklerde Balyoz belgeleriyle ilgili araştırma yaptıkları ve suç unsuru oluşturduğu tespit edilen belgelerin tutanak tutulmadan imha edildiği öne sürüldü. Ancak imha edilen belgelerin bazılarına Bugün ulaştı.
TUGAYDAN İMHA!
İmha çalışmasının yapıldığı birliklerden biri 2. Kolordu Komutanlığına bağlı başında Balyoz sanığı Tuğgeneral Kasım Erdem'in bulunduğu 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı oldu. Erdem'in Balyoz planının hazırlandığı dönemde tugayın komutanı olan emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun ile dönemin 2. Kolordu Komutanı Engin Alan'a ait belgeleri imha ettirdiği öne sürüldü.
Halen Korgeneral Raif Akbaş'm başında olduğu Gelibolu'daki 2. Kolordu komu-tanlığmdaki tüm birliklerde Balyoz belgelerinin karartıldığı belirlendi. Korgeneral Akbaş'm emri ile Kolordu İstihbarat ve İKK Şube'de görevli İstihbaratçı Albay Ömer Uçar'm Ekim 2010 başında 2. Kolorduya ait tüm tugayları dolaşarak 2002 yılma ait birçok evrakı hiçbir tutanak tutmadan elden toplattığı belirtildi. Kolor duda yapılan incelemelerde bu evrakların, Balyoz davasına ait delil teşkil edecek evraklar olduğu anlaşılınca sözlü emir ile tutanak tutulmadan imha edildiği bildirildi. Balyoz iddianamesinin kabul edildiği 23 Temmuz 2010'da 102 asker hakkında da yakalama kararı verildi. Yakalama kararma yapılan itiraz 'Delillerin toplandığı ve kaçma şüphesinin olmaması" gerekçe gösterilerek kaldırıldı. Milli Savunma Bakanlığı, Balyoz iddianamesi kabul edildiğinde açığa alma yetkisini kullansaydı delillerin yok edilmesi ya da karartılması söz konusu olmayacaktı. Hal böyleyken açığa alınmamış olmaları bu sonucunda Balyoz sanığının başında olduğu tugayda, Balyoz sanıklarına ait delillerin imha edilmesi kafaları karıştırdı. Üç general de geçen yıl delillerin toplandığı gerekçesiyle serbest bırakılan 102 asker arasında yer almıştı.
YASADIŞI İSTİHBARAT
İmha edilen belgelerin bazılarına Bugün gazetesi ulaştı. Şok belgeler Balyoz sanığı generallerin görev alanlarında olmadığı halde istihbarat toplattığını ortaya koyuyor. Yasa dışı fişlemeler ve takip etmelerin yer aldığı belgelerde subay ve eşlerinin istihbarat elemanı gibi takip edildiği görülüyor. Hükümetin icraatlarının da denetlenip rapor edildiği ve bu yönde sistemli bilgi ve raporlama yapıldığı da belgelerde yer alıyor. Hukukçular tüm bunların suç unsuru oluşturan hususlar olduğuna dikkat çekiyor.
İŞTE ÖZEL KURYENİN İMHA ETTİĞİ BELGELER
(1) ENGİN ALAN'IN İMHA ETTİĞİ BELGE
Balyoz tutuklusu Engin Alan'ın 2002'de 2'nci Kolordu Komutanı olarak imzaladığı emir, tutanaksız bir şekilde imha edilen belgeler arasında yer aldı. Bu belgede yasadışı fişleme yapılması talimatı bulunuyordu.
Balyoz sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ın Kolordu Komutanı olarak imzaladığı bir emirde irtica bahanesiyle komutanlıklara şok emirler veriliyor. 24 Aralık 2002 tarihli 'Kişiye Özel' belgenin konusu 'Kategorili Personel İşlemleri ve İrticai Faaliyetler'. Keşan'daki 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na gönderilen emrin istihbarat kodu ise '3590-247-02' ve belgenin üzerinde resmi evraklara verilen 132029 sayı numarası da bulunuyor. Bu belgede, Engin Alan, 2002 seçimleri sonrasında irticai faaliyetlerde artış olduğunu savunarak TSK personelinin takip edilmesi ve ev ziyaretleri adı altında yapılan fişlemelerle doldurulması gereken formlarla ilgili talimatlar veriyor. Ayrıca İmam Hatip Liselerinde okuyan kız çocuklarının türban takıp takmadığı ve okullarda müdürler yoluyla kadrolaşmadan bahsediyor.
İşte Engin Alan imzalı imha edilen o talimat:
İRTİCA BİRİNCİ ÖNCELİKLİ TEHDİT
1-) Ülkemizi bölmeye çalışan terörist örgüt faaliyetleri ile laik ve demokratik devlet yapımıza karşı yürütülen rejim aleyhtarı irticai faaliyetler, birinci öncelikli tehdit olarak ele alınacak, bölücü ve irticai faaliyetlere karşı bütün personel bilgilendirilecek, azami ölçüde dikkatli olunacak gelişmeler sürekli olarak izlenecek ve bu konuda asla taviz verilmeyecektir.
2-) 03 Kasım 2002 seçimlerinden itibaren oluşan atmosfer çerçevesinde, irticai faaliyetler ve oluşumlarda artış, buna paralel olarak takip ve kontrol altında bulunan kategorili personelin tutum ve davranşlarında da olumsuz değişikliklerin olabileceği değerlendirilmektedir.
EŞ VE ÇOCUKLARINI TAKİP EDİN
3-) Sıralı tüm sicil amirleri birliğindeki personelini ve bu personelin aile yapısı ve yaşantısını çok iyi bilecektir. Özellikle 1. Sicil amirlerinin bir plan dahilinde yapacakları ev ziyaretleri ile personelin eş ve çocuklarının da tutum ve davranışları ile giyim tarzları gözlemlenecek. Giyim kuşamlara belli bir ideolojiyi temsil edecek şekilde giyinen personel uyarılacak. Bu personel titizlikle takip ve kontrol edilecektir.
4-) Birlik geceleri, yemekli toplantılar düzenlemek suretiyle bu toplantılara bütün personelin eşleri ile birlikte katılmaları sağlanacak, personel arasında birbirlerini tanıma ve dayanışma ruhu geliştirilecektir. Resmi bayram, bayramlaşma ve yemekli toplantılara eşleri ile birlikte katılmaktan kaçınan personel üzerindeki takip ve kontrol yoğunlaştırılacaktır. Bu kapsamda.
KESİNLİKLE MÜSAMAHA YOK!
a) Kategorili personel çok dikkatli bir şekilde izlenecek, tespit edilen menfi tutum ve davranışları belgelenerek kanaat raporlarına eklenecektir.
b) Tutum ve davranışlarında olumlu gelişme görülmeyen personele kesinlikle müsamaha gösterilmeyecek. Aralık 2002 Kanaat Raporları hiçbir tereddüte mahal vermeden doldurulacaktır.
c) Bu personelin haklarında daha fazla gecikmeye meydan vermeden ilgi (a) yönerge ve ilgi (b) emir esaslarına göre işlem yapılacaktır.
5- Son zamanlarda bazı çevrelerin Anayasal Devlet düzenimizin temelini oluşturan "Laiklik" ilkesini; kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda yorumlayarak, kamu hizmetlerinin yerine getirildiği başta öğretim kurumları olmak üzere, çeşitli kurum ve kuruluşlarda türban kullanılmasında ısrarlı oldukları ve bu hususu her fırsatta gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. İlgi (c) ile yayınlanan emirde konu ile ilgili yasal prosedür TSK Personelinin dikkat etmesi gereken hususlar açıklanmıştır.
6-) İrticai grup ve oluşumlar ile bunlara destek veren çevrelerin hak ve özgürlükler kapsamında masumane bir tercih olarak devamlı olarak gündeme getirdikleri türban ve benzeri isteklerin; Laik Cumhuriyet İlkeleri karşı dine dayalı bir Devlet düzeni kurmaya yönelik, din ve vicdan hürriyetini aşan sistemli çabaların bir parçası olduğu bütün personel tarafından bilinecektir.
7-) 2001 - 2002 Eğitim ve Öğretim yılı birinci döneminde, İstanbul'daki 23 adet İmam Hatip Lisesi (İHL)'inde öğrenim gören 8056 kız öğrencinin yüzde 90'ı Milli Güvenlik Bilgisi Dersi dışındaki tüm derslere türbanlı olarak katılırken, kılık ve kıyafet yönetmeliğine uygun şekilde MGBD'ne katılan kız öğrencilerin oranı yüzde 63 olarak saptanmıştır. Söz konusu okullarda yapılan bayrak törenleri ne kız öğrencilerin büyük çoğunlukla türbanlı olarak katıldıkları tespit edilmiştir.
Bu durum üzerine 1. Or. K.'lığı tarafından;
a) 24 Aralık 2001 ve 07 Şubat 2002 tarihlerinde yapılan "İstanbul İl Emniyet Komisyonu" toplantılarında bu husus gündeme getirilmiş konunun hassasiyeti fotoğraf ve belgelerle ortaya konularak il/ilçe yöneticileri tarafından gerekli tedbirlerin alınması gerektiği ısrarla vurgulanmıştır.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.