Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, "Büyük bir depremden sonra İstanbul için de tsunami tehlikesi söz konusu, ama depremin vereceği hasarların yanında tsunaminin vereceği hasarlar o kadar büyük değil" dedi.
Prof. Dr. Erdik, dünyadaki plakaların birbiriyle temas halinde olduğunu, birindeki bir hareketliliğin diğerini de tetiklediğini söyledi.
Dünyadaki son depremleri hem sismolojik açıdan hem de yol açtığı hasar bakımından yakından incelediklerini belirten Prof. Dr. Erdik, Şili ve Japonya'daki plakaların Türkiye'ye uzak plakalar olduğunu bildirdi.
En riskli bölge Köyceğiz kıyıları
Sanılanın aksine tsunaminin sadece okyanus kıyılarında meydana gelmediğini iç denizlerde de yaşanabileceğini vurgulayan Erdik, "Ülkemizde de tsunami riskinden söz edebiliriz. En büyük tehlikenin olduğu yer Türkiye'nin güney batısı yani Köyceğiz ile Rodos kıyıları. Çünkü en büyük tsunami oluşacak yerlerin başında Girit Adası'nın güneyi geliyor. O tsunamiye Türkiye'nin güney batı kıyıları doğrudan doğruya maruz kalır" dedi.
Erdik, "Büyük bir depremden sonra İstanbul için de tsunami tehlikesi söz konusu, ama depremin vereceği hasarların yanında tsunaminin vereceği hasarlar o kadar büyük değil. Biz bunu deprem riski içinde değerlendiriyoruz. 500 yıl önce İstanbul'daki depremlerde tsunami olduğunu biliyoruz, ama yakın tarihlerde hasar yaratacak tsunami olmadı. Depremlerden sonra yapılan deniz ölçümlerinden denizin yükseldiğini ve belli dalgaların geldiğini görüyoruz" diye konuştu.
Çok sayıda örgüt çalışıyor
Türkiye'de tsunamiyle ilgili büyük çalışmaların yapıldığını ve bir risk haritasının çıkartıldığını belirten Prof. Dr. Erdik, "Bu çalışmalardan en önemlisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptı. Marmara Denizi'nde meydana gelenler tam olarak tsunami değil. Deprem sonrasında Marmara içinde olabilecek deniz altı heyelanlarıyla ilgili bir konu ama bu da tsunamiyle benzer daha da şiddetli etkiler yaratabiliyor" ifadelerini kullandı.
"Şu anda tsunami ile ilgili ülkemizde çok sayıda örgüt çalışıyor. Bunlardan en önemlisi UNESCO" diyen Erdik, "Karadeniz ve Marmara'nın da içinde olduğu Akdeniz ve çevresindeki denizlerde tsunamilerin önceden haber verilmesiyle ilgili çalışılıyor. Ülkemiz de burada büyük rol oynuyor. Kandilli Rasathanesi de bu konuda çalışıyor" şeklinde konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.