İzmir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Necdet Doğanata, Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasıyla yüz binlerce öğrencinin mağdur olacağını söyledi.
"Kısır dönüş daha ne kadar devam eder bilmiyorum." diyen Doğanata, "Gelecek sene eşit katsayı ile üniversite sınavına gireceğini umut edip bekleyenler oldu. Pek çok meslek liseli, meslek lisesi mezunu üniversiteye başvuru yapmadı. Bu haktan istifade edip bu haktan yararlanmak için. Onlar sükuti hayal uğradı." diye konuştu.
"Öğrenciler psikolojik olarak bu yarıştan düşecek"
Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Fikret Başar, Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurmasının çok sayıda öğrenciyi etkileyeceğini söyledi.
Başar, katsayı adaletsizliğini bundan sonra yine gerekli ortamlarda dile getireceklerini belirtti. Başar, ayrıca yargının vermiş olduğu karara da saygılı olduklarını ifade etti.
"Bu kararı anlamak mümkün değil"
Danıştay 8. Dairesi'nin, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran düzenlemeyi durdurması eğitim sendikalarının tepkisine yol açtı. Eğitim Bir Sen Van Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, katsayı farkının kaldırılmasından sonra, üniversite hayali kuran binlerce meslek lisesi mezununun dershanelere giderek sınavlara hazırlanmaya başladığını belirtti. Okçu, kimsenin keyfi kararlarla insanların hayatını karartmaya yetkisi olmadığını vurguladı. Türk Eğitim Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız da "YÖK'ün aldığı kararı sadece imam hatip liselerinin önünün açılması olarak görülmemesi gerekiyor. Türkiye'de onlarca meslek lisesi var. YÖK'ün haksızlığı gideren kararının yargı tarafından frenlenmesini anlamak mümkün değil." dedi.
28 Şubat sürecinde imam hatip liselerinin önünü kesmek için YÖK tarafından getirilen katsayı farkı, aradan geçen 10 yıl sonra yine YÖK tarafından kaldırıldı. Geçtiğimiz aylarda YÖK'ün aldığı karar meslek liselerinde okuyan binlerce öğrenci ve velisi tarafından sevinçle karşılanmıştı. İstanbul Barosu ve Eğitim İş sendikası, YÖK'ün aldığı 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. İstanbul barosu bir süre önce Taksim'de "Darbeci Baro" pankartı ile protesto edilmişti.
2005 yılında Ankara Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk'ün katsayı düzenlemesinin iptali konusunda yaptığı başvuruyu reddeden Danıştay 8. Daire, katsayı konusundaki yetkinin YÖK'e ait olduğunu vurgulamıştı. Daire kararında şu ifadelere yer vermişti: "1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği yükseköğretim kurumlarına ortaöğretim kurumlarını bitirenlerin nasıl gireceğinin Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından saptanacağı..."
Eski Savcı Reşat Petek: Danıştay'ın kararı hukuki değil, ideolojik
Hukukçular Derneği üyesi ve eski Savcı Reşat Petek, YÖK'ün katsayı farkına son veren uygulamasını durduran Danıştay'ın kararının hukuki değil ideolojik olduğunu söyledi. Petek, yürütmeyi durdurma kararı ile Danıştay'ın daha önceki kararıyla çeliştiğini ifade etti.
İstanbul Barosu'nun başvurusu üzerine bir araya gelen Danıştay 8. Dairesi'nin YÖK'ün üniversiteye girişte meslek liselerine uygulanan katsayı farkını kaldırması yönündeki kararının yürütmesini durdurması hukukçuların tepkisine sebep oldu. Danıştay'ın kararının yürürlükteki anayasa ve kanunlarla açıklanmasının mümkün olmadığını savunan Petek, kararın hukuki dayanaktan yoksun, hukuk dışı gerekçelerle alınmış izlenimi verdiğini belirtti.
Yürütmeyi durdurma kararı verilmesi için, dava konusu olayın hukuka aykırı olduğuna dair kuvvetli şüpheler bulundurması ya da telafisi imkânsız durumların doğmasına sebep olması gerektiğini belirten Petek, YÖK'ün aldığı kararda bu iki durumun da olmadığını kaydetti.
Anayasa'nın 131. Maddesi ve 2547 sayılı YÖK kanunun 45. maddesine göre Yüksek Öğretim Kurumlarında öğretimi planlamak, düzenlemek ve yönetme konusundaki bütün kararları vermenin YÖK'ün yetkisinde olduğunu aktaran Petek, konunun 2008 yılında Danıştay 8. Dairesi önüne geldiğini ve Danıştay'ın da bu yetki YÖK'tedir kararını verdiğini hatırlattı.
Danıştay'ın o kararından bu güne ne Anayasa ne de YÖK yasasında bir değişiklik olmadığını belirten Petek, "Bu açıdan değerlendirdiğimde verilen bu kararın hukuki değil ideolojik olduğunu düşünüyorum. " ifadelerini kullandı.
Yürütme organlarının yerindelik denetimi yapamayacağını, usul yönünden denetim yapabileceğini aktaran Petek, Danıştay 8. Dairesi'nin aldığı son kararla kendisini YÖK yerine koyduğunu söyledi.
ASO Başkanı: Sanayileşmeye vurulmuş en büyük darbe
Danıştay 8. Dairesi'nin üniversiteye girişte meslek liselerinin önünü yeniden tıkayan kararını eleştiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, sert tepki gösterdi. Özdebir, "Türkiye'nin gelişmesine vurulmuş en büyük darbedir. Sanayileşmesine vurulmuş en büyük darbe. Gençlerimize yazık ediyoruz. Beni hayrete düşürdü." dedi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken de kararı 'haksızlık' olarak niteledi. Danıştay kararının meslek liselerine yönelen çocuklara büyük zarar vereceğini dile getiren Palandöken, "Elektrik teknisyeni neden üniversiteye giremesin. Onlara haksızlık. Sağlam zeminlere oturtularak eğitimde eşitliğin uygulanması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam da karara tepkisini, "Milyonlarca gencin istikbalini karartan bir karar. Anlamak mümkün değil. Yanlış bir karar. Hiçbir fayda getirmeyecek." sözleriyle değerlendirdi.
"İmam hatip liseleri kapatılacak diye bütün mesleki eğitim feda ediliyor"
Danıştay 8. Dairesi'nin, Yükseköğretim Genel Kurulu'nun (YÖK) üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurmasına sendikalar tepki gösterdi.
İstanbul Barosu'nun açtığı dava sonrası Danıştay'ın aldığı kararın kendilerini üzdüğünü söyleyen Eğitim Bir-Sen Adana Üniversite Temsilcisi Mehmet Benli, "Bu karar karşısında sivil toplum kuruluşları olarak sessiz kalmayacağız." dedi.
Düz liseden meslek liselerine çok sayıda öğrencinin geçiş yaptığını hatırlatan Benli, "Katsayı adaletsizliği kaldırıldı diye seviniyorduk. Ancak Danıştay'ın aldığı bu karar herkesi üzdü. Bütün kurumlar teknik elaman eksikliğinden yakınıyor. İşverenler yetişmiş eleman ararken böyle bir kararın alınmasına anlam veremedik. İşsizliğin fazla olduğu bir ülkeyiz. Bunun için mesleki eğitimin çok önemi var. Üniversitelere sınavsız geçişlerin sağlanması gerekirken meslek liselerinin önünü kapatılması yanlış. Bu konuda sessiz kalınmamalı. Tekrar bir düzenleme yapılarak meslek liselerinin önü açılmalı. Biz gerekli girişimleri yapacağız." şeklinde konuştu.
Türk Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Başkanı Rıfat Çelik ise "İmam hatip liseleri kapatılacak diye bütün mesleki eğitim feda ediliyor." dedi.
Yakında Türkiye'nin dışardan 'İmam' ithal edeceğini savunan Çelik, "Avrupa ülkelerinde mesleki eğitim ortalaması yüzde 70. Ülkemizde ise yüzde 35 seviyelerinde. Mesleki eğitime ağırlık vermediğimiz zaman bir şey elde edemeyiz. Yasalara saygılıyız ama her yasa adil olacak diye bir şey yok. Kesinlikle mesleki eğtimin öğrencileri önü tıkanmaması lazım. O çocuklar da bizim çocuklarımız onlar da istediği mesleği seçebilmeli." dedi.
"Herkes öğretmen herkes doktor olmak zorunda değil." diyen Çelik, "Kafam çalışıyorsa nereye kadar okuyabiliyorsam okurum. Gençlerimizi sınırlamamalıyız. Bu kafayla Avrupa'ya giremeyiz. Lise mezunu olup, 'ne iş olursa yaparım'diyen mesleği olmayan binlerce insan var. Eğer o gençler meslek lisesinde okumuş olsaydı elinde en azından mesleği olur 'ben bu işi yaparım' derdi. Her öğrencinin düz liseye gitmesi zorlanmamalı. Herkes sevdiği, dilediği, okumak istediği liselere yönlendirilmeli." ifadesini kullandı.
Danıştay'ın katsayı kararı hukukçularca siyasi bulundu
Danıştay 8. Dairesi'nin YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurması hukuk camiasında tepkiyle karşılandı. Hukukçular kararın siyasi endişelerle verildiğini belirtiyor.
Türk Hukuk Enstitüsü Adana Şubesi Kurucu Başkanı Avukat İsmail Arısoy, "Ben de bir meslek lisesi mezunuyum. Yıllardır kamuoyunun vicdanını kanatan 'katsayı' uygulamasını düzelten YÖK, büyük bir yanlıştan dönmüştü. Danıştay 8. Dairesi'nin 'yürütmeyi durdurma' kararı şimdi binlerce aile ve öğrenciyi yine mağdur edecektir. Bir hukukçu olarak Danıştay'ın kararını adil bulmuyorum. Zaten katsayı uygulaması Anayasa'nın 'eşitlik' ilkesine aykırıydı. Bu nedenle esastan karar verilirken yanlıştan dönüleceğini ümit ediyorum." dedi.
"Sanayici yetişmiş eleman konusunda sıkıntı çekmeye devam edecek"
Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararına ilişkin aldığı yürütmeyi durdurma kararı, sivil toplum temsilcilerinin tepkisine neden oldu.
İstanbul Barosu Başkanlığı'nın, Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK)'nun yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'a açtığı dava kabul edildi. Açılan dava sonrasında Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. Karar, Türkiye genelinde olduğu gibi sanayide ara ve kalifiye eleman sıkıntısı çeken sanayi merkezlerinden Bursa'da da şaşkınlıkla karşılandı. Kararı eleştiren sivil toplum temsilcileri, alınan kararın hukuki yönünün inandırıcı olmadığını dile getirdi.
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Arif Tak ise "Alınan kararın sıkıntısını hep birlikte çekiyoruz. Bu kararla sanayicinin yaşadığı kalifiye ve ara eleman sıkıntısının artarak devam edeceğini düşünüyorum ve kararı kınıyorum." şeklinde konuştu.
Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ise, kararı şok olarak tanımlarken, "Bu bence Türkiye için bir şok oldu. Soğuk duş etkisi yaptı. Çocuklarımız ile ilgili şok bir karar." değerlendirmesinde bulundu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.