Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NTV televizyonunda katıldığı programda, son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın İngilizce yayın yapan televizyonu "Russia Today"in Ortadoğu muhabiri Paula Slier, Suriye'nin Lazkiye kentindeki cephaneliği vuran İsrail savaş uçaklarının Türkiye'deki bir askeri üsten havalandığını iddia etmişti.
İddiaya göre, İsrail savaş uçakları, Türkiye'deki bir askeri üsten havalanarak, Akdeniz üzerinden Lazkiye'deki askeri cephaneliği havaya uçurdu.
"Russia Today" muhabiri saldırının, Rusya'nın Suriye'deki Tartus askeri üssüne 80 kilometre mesafede meydana geldiğini ileri sürmüş ve İsrail ile Türkiye'nin bu konuda açıklama yapmaktan kaçındığını belirtmişti.
Canlı yayınına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu iddiaları kesin dille yalanladı: "Bu haber çıkartılarak Türkiye ile Mısır arasında fitne çıkarma çabası var. Hiç karşılığı olmayan bir haber. Ama bir yayın organı ki bunların sicili bellidir, benzer haberleri yayan üçüncü bir yayın organı. Bunlar hep manipülatif haberler. Türkiye'nin İsrail'le işbirliği yaptığı iddia edilerek Ortadoğu politikasını itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar."
AB'YE ELEŞTİRİ
Davutoğlu, Mısır’daki askeri darbeye olan tavrı nedeniyle bir kez daha Avrupa Birliği’ni eleştirdi.
Davutoğlu, “Bir radikalleşme eğilimi başlayabilir ve nerede duracağı da belli olmaz. Bunları hep anlattık, başlarda AB'nin bir sorunu vardır, mutabakat sağlamak zaman alır. Burada da bu yaşandı biraz. Afrika Birliği bile Avrupa Birliği'nden daha demokratik bir tepki verdi. Bizim tutumumuz ilkesel bir tutumdu” dedi.
İHVANIN DURUMU
Ahmet Davutoğlu, “Mısır’da darbeyle uzaklaştırılan kesim, ihvanın bir üst kadrosu vs. Türkiye'de bir şeyler yapabilir mi?” sorusuna şöyle yanıt verdi: "Şu aşamada söz konusu değil, gündemde de değil. Suriye'de de sanki hiçbir şey yokken imkan tanıdık gibi bir algı oluştu. Hayır, biz aylarca uğraştık. Esad ile defalarca konuştuk, ‘Ülkeye demokrasi sağla, halkına eziyet etme’ dedik. Yapmadı. İlk temasımız 2011 ekim’inidedir.”
'MUHALEFTE BASKI YAPILMADI'
Suriye’nin aksine Mısır’da muhalefete baskı yapılmadığını ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Suriye muhalifleriyle uzun süre temas etmedik. Bunun vebali Beşşar Esad'in omuzlarındadır. Mısır'ın içinde muhalefet yapma imkanı var. Suriye böyle değildi ki. Barışçıl gösterilere saldırıldı Suriye'de.
Mursi'yi otoriter yönetimle suçlayanlar, 1 yıl içinde tek bir gazete kapatılmadı, tek bir televizyon yayını kesilmedi tek bir gösteriye polis müdahale etmedi. Ama son 1 hafta 10 gün içinde tüm muhalif televizyon kanalları kapatıldı, gösterilere müdahale edildi, 52 kişi öldü. Son günlerde tepkilerini dile getirebiliyorlar, alanda toplanabiliyorlar, niçin dışarı çıksınlar.”
'MISIR TOPLANTISI SÖZ KONUSU DEĞİL'
Mısır için Türkiye’de herhangi bir toplantı yapılmayacağını dile getiren Davutoğlu, “İstanbul insanların nefes aldığı özgürlük alanı gibi görülüyor, birçok toplantı haberimiz olmadan tertip edilebiliyor. Mısır'da ne olursa olsun Mısır’ın içinde olmalı, uygun kanallarla yapılmalı. Yani Mısır’ın Türkiye'de herhangi bir toplantı yapması söz konusu değil” dedi.
'O ATMOSFER BANA UMUT VERDİ'
Çözüm sürecini de değerlendiren Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Çözüm süreci belki 30 yılın iç barış anlamındaki en büyük hamlesidir. İç barış bir darbeler bir de terör faaliyetleri yoluyla engellendi. Bu iki unsur birbirinden de beslendi. 12 Eylül şartları terörün doğabileceği bir bataklık oluşturdu. Türkiye'de demokratikleşme arttıkça, toplumsal zeminde tartışıldıkça terörün o bataklığı kurumaya başladı.
TBMM'de açıkça fikirlerinizi dile getirebiliyorsanız, hatta hayal edilmesi bile zor olan adımlar siyasi hükümet tarafında dile getirilip adım atılıyorsa, o bataklık kurur. Son hamlemizde büyük bir iç barış psikolojisi oluştu. Diyarbakır sokaklarında hissettiğim atmosfer o kadar büyük bir umut verdi ki bana...
Siz içeride sağlıklı bir demokrasiye sahipseniz dış politikanız da emin adımlarla yürür. Aynı şekilde dışarıda da etkiniz artmışsa içeride ekonominiz gidecek yeni kaynaklar bulur. Bunlar birbiriyle bağlantılıdır.”
'SÜRECİ BALTALAMAK İSTİYORLAR'
30 yıl boyunca terörün ekonomik bir sektör oluşturduğunu belirten Davutoğlu, “Bu sektörü sürdüren iç mihraklar, bu sürecin devam etmesini istemiyor” diye konuştu.
Bazı mihrakların Türkiye’de yaşayan halkları birbirlerine soğutularak teröre zemin hazırlamaya çalıştığını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: “O mihraklar, ülke ismi vermek istemiyorum. Aynı zamanda bunlar çevredir, lobilerdir. Bunların bir kısmı da haritalar ürettiler. Ortadoğu Projesi, Türkiye ile Ortadoğu halkları arasında bir Çin duvarı oluşsun, bir soğukluk olsun isteyen mihraklar var. ‘Ah Türkiye’nin ayağı bir sendelese’ diye bakanlar aynı zamanda çözüm sürecini baltalamak için çaba gösterenler.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.