Çağımızda Hukuk ve Toplum dergisinde 'Ulusların kendi geleceğini tayin hakkı ve Kürtler' başlıklı yazısında terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan İsmail Beşikçi'nin yargılanmasına başlandı. Savunmasında Cumhurbaşkanı ve Başbakanların da Kürt sorunundan bahsettiğini belirten Beşikçi, ifade özgürlüğünün genişletilmesinin Kürt açılımının önemli bir boyutu olması gerektiğini söyledi. Beşikçi hakkında 7 buçuk yıla kadar hapis cezasıyla dava açılmıştı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Yazar İsmail Beşikçi katıldı. İki sayfalık savunma yapan Beşikçi, iddianamenin kendisine ulaştığı gün 'Kaçan Uzanlar hapisten kurtuldu' haberinin gazetelerde yer aldığını belirterek, "Uzanlar denince insanın aklına devleti zarara ziyana sokan milyonlarla ifade edilen yolsuzluklar, banka hortumları geliyor. Fakat devlet, yargı organları bu konuda duyarlı değil. Düşün hayatı örneğin bir eleştiri söz konusu olduğu zaman ise yoğun bir duyarlılık var. Düşünceyi baskı altında tutmak için büyük bir gayret var. Bu Türk siyasal hayatının, Türk hukuk hayatının önemli bir boyutu oluyor." dedi.
Kürt sorununun başbakanların ifadelerinde de yer aldığını belirten Beşikçi, "Ekim 1991'de dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, 'Kürt realitesini tanıyoruz' demiştir. Tansu Çiller, BASK modelinden bahsederken Mesut Yılmaz da 'AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer' demişti. Ama egemen çevrelerin uyarıları üzerine söylediklerinin arkasında durmamışlardır. Bugün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli sorunudur' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da benzer görüşleri dile getirdi." ifadelerini kullandı.
Basında Kürt sorununun çözümü konusunda yoğun tartışmaların yapıldığını kaydeden Beşikçi, ifade özgürlüğünün önemli bir gereklilik olarak ortaya çıktığını kaydetti. Beşikçi ifade özgürlüğünün genişletilmesinin Kürt açılımının önemli bir boyutu olması gerektiğini söyledi.
İddianameye konu olan yazısındaki 'Kürtlerin Kürdistan'ın parçalanması ve paylaşılması Ortadoğu tarihinin en önemli olgusudur' ifadesini hatırlatan Beşikçi, "Bu konularda konuşması gereken üniversite, basın-yayın, yazarlardır. Kısacası Türk düşün hayatıdır. Savcıların bu çalışmalarla ilgili soruşturmalar yürütmesi ise bu eleştirileri bilimin üretimini engellemek olarak değerlendirilir." dedi.
Beşikçi ile birlikte derginin sorumlu yazı işleri müdürü Zeycan Balcı Şimşek de aynı suçlama ile yargılanıyor.
Adliye çıkışında bazı yazarlar ve Beşikçi'nin avukatı basın açıklaması yaparak yargılamaya tepki gösterdiler. Beşikçi ise açıklama yapmaktan kaçındı.
Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından hazırlanan iddianamede Beşikçi, cebir ve şiddete çağrı yaparak terör örgütünün propagandasını yapmakla suçlanıyor. Söz konusu yazıda Beşikçi, Kürtlerin Suriye, İran ve Türkiye tarafından kötü yönetildiğini, Kürtleri baskı altında tutan bu devletlerin güçlerini Kürtlere karşı birleştirebildiğini, bu baskılara karşı Kürtlerin özgürlük mücadelesi geliştirmelerinin meşru hak olduğunu belirtmişti. Beşikçi'nin 7,5 yıla kadar hapsi isteniyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.