Fırtına'nın 10 saat süreyle darbe iddialarına ilişkin sorgulandığı ortaya çıktı. 5 Aralık'ta adliyeye gelen eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına’ya darbe iddialarıyla ilgili 131 soru sorulduğu ve bu soruların büyük bölümünün, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen günlüklerden hazırlandığı öğrenildi.
İfadelerinde zaman zaman sertleştiği belli olan Fırtına'nın, "Lanetliyorum, reddediyorum" gibi sözcükler kullandığı, Kıbrıs’la ilgili bir soruya ise savcıları "Devlet sırrı" konusunda uyardığı ortaya çıktı.
İbrahim Fırtına 35 sayfalık ifadesine darbe günlüklerinin gerçekleğinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Günlüğün eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, tarafından yalanlandığına belirten Fırtına, "Bir darbe suçlaması kapsamı içerisinde bana soru yöneltilmesini üzüntü ile karşılıyorum ve reddediyorum" dedi.
"Sarıkız", "Ayışığı", "Yakamoz" ve "Eldiven" isimli darbe planlarını emekli olduktan sonra basından duyduğunu anlatan Fırtına "Görev yaptığım dönem içerisinde Cumhuriyetçi Çalışma Grubu’ndan haberim yoktur. Emekli olduktan sonra Şener Eruygur ile bir iki kez sosyal ortamlarda bir araya geldim. Böyle bir çalışma yapmış olmasına ihtimal vermiyorum" ifadesini kullandı.
DENKTAŞ’A YAZILAN MEKTUP
Fırtına, Şener Eruygur'un dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a yazdığı ileri sürülen mektupla ilgisi olup olmadığını soran savcıya itiraz edip, bir de devlet sırrı uyarısında bulunduğu öğrenildi.
Fırtına, bu konuyla ilgili “Annan Planı’na karşı yavru vatanın sokağa dökülmesi, Türkiye’de tepki gösterilmesi iddialarına ilişkin olarak 2 noktada itirazım var. Birincisi doğru olmayan bu iddialar uluslararası boyutta tartışmaya yol açar. Bu husus iddianamede yer almasın ya da örtülü olarak kullanılsın. İkinci itirazım,bu iddia öncekilerde olduğu gibi ülkenin birlik ve dirliğine, yavru vatanda oluşabilecek çözümlere dinamit koyucu ve başkalarına istismar etme fırsatını veren yanlış bir kurgudur” cevabını verdi.
İbrahim Fırtına, "Ayışığı" darbe planında geçen 22 Eylül 2003'deki toplantıda, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e hitaben "Ya sen çekil ya da biz çekileceğiz" şeklinde notun verilmediğini ifade etti.
Fırtına, konuyla ilgili şunları söyledi: "Notun tarihi Özden Örnek ve benim göreve başladığımız ilk aydır. Belki ilk kez bir toplantıda bir araya gelen kişilerin önceden planlayarak sarfedeceği sözler değildir. İlk ay zaten nezaket ziyaretleriyle iadei ziyartlerle geçen dönemdir. Bu işlere girişmek, kanunlara, nizamlara devlete aykırılıktır kabul etmiyorum. Ayrıca Genelkurmay Başkanı’nın mektup yoluyla istifaya davet edildiği yönünde kendisinden birşey duymadım." Mektupta TSK'nın protokol kurallarının ihlal edilmiş olduğuna da dikkat çeken Fırtına "Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan önce yazılmış. Böyle bir yanlışı Şener Eruygur’un yapacağına ihtimal vermiyorum. Bu nedenle yazının Şener Paşa'ya ait olmadığını, bir kurgu olduğunu düşünüyorum” dedi.
SEZER’İN GÖREV SÜRESİ
Hilafetin ilgasıyla ilgili 3 Mart 2004’te toplantıda AKP'den milletvekili kopartılması, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin uzatılması konuşuldu mu diye soruldu.
İbrahim Fırtına "O toplantıya katılmadım. Ben o toplantı sırasında görev gereği Ankara dışındaydım” cevabını verdi.
Fırtına, Cumhurbaşkanı Sezer’in görevini sürdürmesi için ne gibi görüşmelerde bulunduğu, Sezer ile görüşmeleri kim ya da kimler gerçekleştiriyordu sorusuna ise "Bu ifade Türkiye Cumhuriyeti’ni ve TSK'nın, birliğini tahrip etmek amaçlı bir kötü niyet beyanıdır, lanetliyorum" diyerek yanıtladı.
KOÇ, DOĞAN VE AKÇAKOCA SORUSU
Savcıların İbrahim Fırtına’ya ayrıca işadamları Rahmi Koç, Aydın Doğan ve Engin Akçakoca’yı tanıyıp tanımadığını sorduğu öğrenildi.
Fırtına, bu soru üzerine Koç’u sanayici olması nedeniyle tanıdığı Doğan ve Akçakoca’yla ise tanışmadığını söyledi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.