Ahmet Kekeç Ertuğrul Özkök'ün haberciliğini yerden yere vurdu. Özkök gazeteciliğini masaya yatıran Kekeç, Ahmet Kaya'nın ardından Hürriyet'in attığı "Vay şerefsiz!" manşetini hatırlatıyor. Kekeç, yeni genel yayın yönetmeni Enis Berberoğlu'na da tavsiyelerde bulunuyor..
(...)Enis Berberoğlu’nu vicdanlı, dürüst, çalışkan, rikkat sahibi bir gazeteci olarak tanıdım.
Beraber “uçak gazeteciliği” yaptığımız için biliyorum; demokrat bir adamdır da.
Kendisini arayıp “hayırlı olsun” demedim.
Bu yazıya sakladım.
Hem hayırlı olsun, hem kolay gelsin. İşi gerçekten zor...
Koltuğunu devraldığı adam (esasında o da fena biri değildir), medyanın ayarını bozmuştu, gazetesindeki “ahlak ve vicdan çizgisini” epey aşağılara çekmişti. Çok çok kötü işler yapmıştı. Şerefli bir geçmiş bırakmadığı için hiçbir zaman hayırla yadedilmeyecek
Enis, selefinin bozduklarını tamir edebilir.
Hürriyet, gerçekte “amiral gemisi”yse, artık darbecilerin, darbe sevicilerinin sesi olmamalı.
Karargâhta pişen haberleri manşetine taşımamalı.
Kıytırık Pakistan mahkemelerinden “darbeye cevaz” aramamalı.
Sağda solda patlayan bombaları, darbe planlarını, “kozmik oda” numaralarını, cinayetleri, psikolojik savaş belgelerini artık görmeli. “Ergenekon sulandırıcılığına” soyunmamalı...
Hrant Dink’e, Ahmet Kaya’ya, Orhan Pamuk’a yaptıklarını yapmamalı.
Halkın yanında olmalı...
Halkın değer tercihleriyle barışmalı ve sistematik “ötekileştirme” huyundan vazgeçmeli.
Bir de “düzey” sorunu var...
Piyasanın handiyse en ağzı bozuk, en küfürbaz yazarları Hürriyet’te toplaşmış durumda... Bazılarının küfürlerine muhatap olmuştum da, oradan biliyorum. En entelektüelinin ağzından “müptezel”, “alçak”, şerefsiz”, “kuş beyinli”, “züppe”, “ahmak” sözcükleri eksik olmuyor.
Başlığa çektiğim “Vay şerefsiz” ifadesi de Hürriyet gazetesinin manşetidir. Ahmet Kaya’nın arkasından söylenmiştir.
Durum budur.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.