Dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın hazırladığı belirtilen Balyoz darbe planıyla ilgili önemli bir iddia dün tartışmaların odağına yerleşti. Hürriyet Gazetesi'nin Metehan Demir imzasıyla verdiği 'İşte kozmik belge' haberine göre Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri kurmay başkanı olduğu dönemde 'Balyoz'u rapor etti.
Çankaya Köşkü'nde ve savcılıkta bulunan raporda Başbuğ, Doğan'ın resmî ve yasal çerçevenin dışına çıktığına dair ciddi çekince ve eleştirilerini sıralıyor. Meriç adı verilen seminerde, mevcut senaryoya gerçek kişilerle devam edildiğini, bu durumun sakıncalı olduğunu kaydediyor. Haberin ardından kısa bir açıklama yapan Genelkurmay, 'Haber gerçeği yansıtmamaktadır." cümlesiyle iddiaları yalanladı. Ancak Hürriyet Gazetesi yetkilileri haberin arkasında duruyor.
2002-2003 yıllarında dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan önderliğinde hazırlandığı ileri sürülen 'Balyoz' kod adlı darbe planının varlığıyla ilgili önemli bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor. Balyoz'la ilgili dün Hürriyet'te yer alan bir haber dikkat çekiciydi. 'İşte kozmik belge' başlığıyla verilen haberde, İlker Başbuğ'un Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevini yürütürken Balyoz'un seminer planıyla ilgili olarak hazırladığı rapora yer veriliyor. Raporda, seminerin özel bölümünde, 'Çetin Doğan'ın resmi ve yasal çerçevenin dışına çıktığına dair ciddi çekince ve eleştiriler' yer alıyor.
Habere göre, Başbuğ imzalı belge, üst düzey emekli ve muvazzaf komutanların gözaltına alınmasının ardından Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nı Çankaya Köşkü'nde bir araya getiren zirvede de gündeme gelmiş. Belgede, 'Çetin Doğan'ın 4-7 Mart 2003 tarihinde Genelkurmay kayıtlarına göre, 'Meriç' olarak görünen ve yasal sınırlar içinde yürüyen seminerin devamında, mevcut senaryoya gerçek isim ve kişilerle devam ettiğine işaret ediliyor. Bunun sakıncalı olduğu üzerinde duruluyor. Belgeye göre, Orgeneral Başbuğ, seminerin özel bölümünde, Orgeneral Çetin Doğan'ın oturumu yönetirken, resmi ve yasal çerçevenin dışına çıktığına dair ciddi çekince ve eleştirilerde bulunuyor. Zamanında ilgili komutanlıklara da sunulan değerlendirmede, EMASYA planı bazlı oluşturulan senaryoda, gerçek isim ve koşullarla devam edilmesinin, TSK'nın görev alanı içinde olmadığı gibi seminer yönetmeliklerine de aykırı olduğu ifade ediliyor. Bazı askeri personelin, "Gerçek kişiler ve yerlerle devam edelim" emri üzerine bizzat isimler vererek, 'Ben o zaman hemen filanca belediye başkanını, şu ismi hemen görevden alıyorum, şunu yapıyorum, bunu ediyorum' gibi kastını aşan ifadeleri kullanma durumuna girdiği anlatılıyor. Söz konusu haberin yayımlanmasının ardından Genelkurmay'dan konuyla ilgili bir açıklama yapıldı. 'Haberin gerçeği yansıtmadığı' ileri sürüldü. Hürriyet Gazetesi yetkilileri ise söz konusu haberlerinin arkasında olduklarını açıkladılar.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.