Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kürt sorununun çözümü konusunda her türlü riski yine alacaklarını söyledi. İsim vermeden İmralı'yı da işaret eden Atalay, "Fayda getirecek bütün enstrümanları kullanırız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Atalay, NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç'ın sorularını cevaplandırdı. Beşir Atalay, özellikle Kürt sorununun çözümü için yürütülen müzakerelerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"AK Parti olarak Türkiye'nin kronikleşmiş derin sorunlarını çözümü konusunda ciddi, kararlı, cesaretli çabalarımız oldu. Terör, Türkiye'nin başındaki en büyük beladır. Bunu kökten çözmek için çok ileri adımlar attık. 10 yıl bu adımlarla doludur. Siyasi anlamda riskler de aldık. Başbakan'dan başlayarak hepimiz hayırlı bir şey varsa gider, kararını alırız. Çalışmalar, görüşmeler başlatıldı.
Yine risk almak gerekiyorsa yine alırız. Bu süreçler yürürken vatandaşlarımızın bunu irdelemesini istiyoruz. O süreç niye kesildi? Bunu daha çok Kürt vatandaşlarımızın bilmesini istiyorum. AK Parti ve devlet soruna yeni bir bakış içindedir, eskiden yapılan yanlışları düzeltme çabası içindedir. Bugünkü sorunların temeli o yanlışlardır. Farklılıklar kendisini nasıl rahatça yaşatabilir, herkes kendini daha iyi nasıl ifade edebilir; bu yönde adımlar atılıyor.
Seçimden önce görüşmeler devam ediyordu. Kimse seçimden önce bu kararları alamazdı. Yeni anayasayla bu sorun orada çözülecek. AK Parti yüzde 50 oy alıyor. Ama tam bu sırada terör başlıyor. Terör örgütü Silvan'da masum, dinlenen askerlerimize saldırıyor. Aynı gün Demokratik Toplum Kongresi (DTK), özerklik bildirisi yayınlıyor. Aynı gün BDP'nin tutarsız açıklamaları... Hepsi birleşiyor. Daha sonra görüşmenin tutanakları yayınlanıyor. Birileri süreci sabote ediyor; 'Türkiye bunu çözmesin, sorun devam etsin' istiyor. Bu şekilde çözüm engellenmek istendi.
Terör örgütünün Kandil'deki başı diyor ki 'Bu süreci asıl sivil siyasetçiler sabote etti'. Yani 'DTK'yla uğraşanlar sabote etti' diyor. Karşınızda terör ve siyaset kısmıyla bir yapı var. Özellikle siyaset kesimi, beni sükutu hayale uğrattı. BDP sanki bu sorunun çözülmesini istemiyor, 'Sorun çözülürse ben yok olurum' duygusu içindedir.
'HER TÜRLÜ RİSKİ ALIRIZ'
Yeni riskler alınır mı? Kararlılığımızda hiçbir değişim yok. Biz nihai çözüm için her riski alırız. Bütün enstrümanlar bizim için değerli, enstrümanların hepsini kullanabiliriz. Entegre bir strateji üzerindeyiz. Güvenlikten başlayıp ekonomisine, kalkınma bölgesine, yatırıma, Kuzey Irak girişimine, uluslararası işbirliğine, mekan ismi vermiyoruz (İmralı), başka şekilde de olabilir. Fayda getirecek bütün enstrümanları kullanırız. Geçmişi iyi değerlendiriyoruz. Oradaki tecrübelerle geleceğe daha tedbirli bakıyoruz. Çalışıyoruz, somut bir süreçten bahsetmiyorum. Kuzey Irak boyutu zaten sürüyor. Birbirine paralel olarak birçok enstrüman devreye sokulabilir."
'ÖCALAN'IN SERBEST BIRAKILMASI GÜNDEMDE YOK'
Beşir Atalay, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın Abdullah Öcalan serbest bırakılırsa Türkiye'nin eli güçlenir" açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Öcalan'ın serbest bırakılması gündemimizde yok. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nden beklentilerimiz var. Hiçbir ülke terör örgütünü koruyamaz, kendi topraklarından çıkartmalıdır" dedi.
Atalay, sözlerine şöyle devam etti: "Çok ileri adımlar attık, daha da atacağız. Bu adımları birileri istiyor diye atmadık. Partimizin kuruluş programında hepsi var. Çok mesafe aldık, bunlara devam edeceğiz. Kültürel hak ve demokratik haklar konusunda yasal düzenlemeler üzerinde çalışılıyor."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.