Hilal Kaplan'ın Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan bugünkü yazısı...
Musa Anter ya da halkın ona yakıştırdığı tabirle "Apê Musa", hayatını Kürt meselesinin göbeğinde yaşamış ve halka yön vermiş önemli bir aydındı. "Fırat'ın suyu Marmara'ya akar" diyerek Kürtlerle Türklerin kader ortaklığını bence en güzel ifade etmiş olan yazarlardan birisiydi. Belki gölgesinde barışı bulabileceğimiz yetmiş beş yıllık bu çınar, bir sonbahar akşamı Diyarbekir'de katledildi.
Aşağılık bir JİTEM elemanının kurşunlarına Apê Musa'yla beraber hedef olan Orhan Miroğlu, sonuncusu Ekim 2010'da olmak üzere olay hakkında tam üç kez suç duyurusunda bulundu. Fakat olayla ilgili etrafa saçılmış onca bilgi olmasına rağmen hukuken hiçbir sonuç alınamadı. Gerçi 2009 yılında, itirafçı Abdulkadir Aygan'ın Musa Anter cinayetiyle alakalı açıklamalarından sonra Diyarbakır Özel Yetkili Başsavcılığı olaya adı karışan JİTEM elemanları hakkında yakalama kararı çıkarıp soruşturma başlatmıştı ama failler olarak adları geçenlerden (Ali Ozansoy, Abdulkadir Aygan, Hamit Yıldırım, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım) hiçbiri gözaltına dahi alınmadı.
Devamı
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.