HDP'nin çözüm süreci görüşmelerini yürüten heyeti bir basın toplantısıyla hükümete çağrı yaptı. HDP'li Sırrı Süreyya Önder, "Sürece hem mecburuz, mahkumuz" dedi. Önder, Öcalan ile hükümetin vardığı mutabakatın gereğinin yapılmasını istedi.
Önder, HDP heyetinde yer alan Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken'le bir basın toplantısı düzenledi. Hükümet'ten gelen "Çözüm sürecine mahkum değiliz" sözlerini eleştiren Önder, "Bu lafların hiç edilmemiş olmasını dilerdik. Sürece hem mecburuz hem mahkumuz" dedi.
Önder, "HDP parti gibi davranırsa süreç devam eder" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yanıt verdi:
"Ne demek bu? Sen Anayasa Mahkemesi misin? Siz partinizi şirke gibi yönettiğiniz için olabilir mi bizim parti gibi davrandığımıza akıl sır erdirememeniz? Bizim yanımıda halklardan başka ittifakımız yok. Size mi kaldı had bildirmek, bize ölçü koymak? Herkes bu dili özenle gözden geçirmek zorunda...Bu dili ve buna benzeyen yaklaşımların hepsini reddediyoruz. HDP’nin bu kulvarda siyaset yapan bütün kurumlarımızın neye benzediğini, neye benzeyeceğini belirlemek kimsenin haddi ve hakkı değildir. Bizim sayın Davutoğlu ve onun gibi düşünen herkes bizim bu tehdit duygularına karşı nasıl bir tepki vereceğimiz merak ediyorlarsa yada unutmuşlarsa çok değil 2 sene öncesine gitmeleri kafidir. Bu hareket kimseden nizamat alarak hareket etmez.”
"Mutabakatın gereğini yapın"
Önder, hükümete, "Öcalan'la varılan mutabakatın gereğini yapma" çağrısında bulundu:
"Öcalan'la belli bir mutabakat sağlandı. Bunun gereklerini kayıtsız şartsız yerine getirmeye davet ediyoruz. Üçüncü göz olarak bir heyetin oluşturulması, müzakere heyetinin oluşturulması, sekreteryanın oluşturulması, çalışma koşullarının düzeltilmesi, görüşmeleri halkın denetimine bağlanması..Bunları bizim şartlarımız olarak değil, hükümetin Öcalan'la vardığı mutabakat olarak hatırlatıyoruz."
Çözüm sürecinde şu anda bir kilitlenme yaşandığını belirten Önder, "Açılması için Öcalan'la sağlanan mutabakatın hayata geçirilmesi gerekiyor. Basit bir kilit" dedi.
Önder, İmralı'ya gitmek için randevu talep edilip edilmeyeceği sorusuna ise, "Bizim randevu istememize gerek yok. Bizim müzakereleri başlatma çağrımız var. Sayın Öcalan'la görüşme irademizin olduğu biliniyor. Bunun geciktirilmesi vahim sonuçlar doğurur." yanıtını verdi.
"İmralı altında kalır" açıklaması
Önder, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Çözüm süreci biterse İmralı da altında kalır" sözlerine tepki gösterdi. Önder, "Bir daha sayın Öcalan'a saygısızlık etmeyi aklınızdan dilinizden geçirmeyin" dedi. Önder, Öcalan'ın sürecin devamlılığı konusundaki kararlılığın hükümet tarafından bilindiğini savundu. Önder, "Bu, sizin gayriciddi ve laubali bir muhatap olduğunuz izlenimini yaratmaktadır" dedi.
Öcalan, hükümetin "Ben belirlerim, ölçüleri ben koyarım" dilinden ve anlayışından vazgeçmesini istedi.
Kamu düzeninin sağlanması şartı
Önder, hükümetin Kobani'ye destek eylemlerinin ardından çözüm sürecindeki görüşmelerin devamı için "kamu düzeninin sağlanması" şartını öne sürdüğünü hatırlattı, "asıl böyle dönemlerde görüşmeye ihtiyaç var" dedi:
"Herşey güllük gülistanlıkken, halklar uçurumun kenarındayken görüşmekten niye imtina edecekmişiz? Bunlar yol değil. Kibir dili yol değil, protokolün gereğini yapmak yol değil." (Al Jazeera)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.