• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 8 °C
  • Diyarbakır 6 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 0 °C

Gürbüz: Ölürsem, sorumlusu devlettir

Gürbüz: Ölürsem, sorumlusu devlettir
İsmail Beşikçi Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz, silahlı kaçırma girişimine maruz kaldığı 28 Şubat 2014’ten beri tehdit ediliyor.

İsmail Beşikci Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz, geçen 28 Şubat’ta silahlı bir kişi tarafından kaçırılmak istendi. Gürbüz’ü kaçırmaya çalışan saldırgan üzerinde silahla yakalandı ancak serbest bırakıldı.

Silahlı kaçırma girişimine maruz kaldığı 28 Şubat 2014’ten beri güvenliğinden endişe eden İsmail Beşikçi Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz, hâlâ tehdit ediliyor. Kendisine saldıran kişinin elinden güçlükle kurtulan Gürbüz, olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen ilgili birimlerin dosyayla ilgilenmediğini söyledi. Avukatı Erdal Doğan ile birlikte Taraf’a konuşan Gürbüz, olayın ardından tüm suç delillerini Çatalca Emniyeti’ne teslim ettiğini, ancak polislerin zanlıyı olayın ertesi günü serbest bıraktığını ifade etti. Gürbüz, suikast girişiminden bu yana devletin kolluk güçlerinin etkin bir soruşturma yürütmediğini, koruma taleplerine cevap dahi verilmediğini anlattıktan sonra şöyle devam etti: “Eğer bana bir şey olursa bunun sorumlusu devlettir.” 

İbrahim Gürbüz’ün konuya ilişkin anlatımları özetle şöyle:

Zanlı Kamil B’yi tanıyorum. Haziran 2013’te kiraya verdiğim işyerimde kiracı olan tekstil firmasında depo müdürü olarak çalışan ve ticari ilişki içinde olmadığım biriydi. Kamil B, bana göre çeşitli vaatlerle örgütlenmiş bir teslimatçı. Çünkü saldırgan beni kaçırma girişiminde bulunduğunda, yol boyunca para talebinde bulunmadı. Vakfın çalışmalarıyla ilgili ilgi çekici sorular sordu. Ona ‘Seni kimler gönderdi’ diye sorduğumda ‘söyleyemem’ demesi ve çalıştığı firmanın sahiplerini benim işyerimi kiralamaları için ikna ettiğini söylemesi olayın önceden planlandığını gösteriyor. Kamil B’ye verilen görev beni ilgili kişilere teslim etmekti, öldürmek değil. Ancak teslimat yapacağı kişilerin bana ne yapacakları konusu belirsiz. Saldırganın çantasında bulunan senetler ise suikasta gasp süsü vermek içindi. Kamil B’nin amacı para olsaydı bunu sorumluluğu altındaki, içinde 5 milyon dolarlık mal bulunan depodan elde ederdi. Bu da gösteriyor ki suikast girişimini organize edenlerin amacı gasp değil. Ancak olaya gasp süsü vermek için çantaya iki tane senet koydular. Zanlı da karakoldaki ifadesinde olayı paraya ihtiyacı olduğu için bu olayı gerçekleştirdiğini söyledi.

“SORUMLUSU DEVLETTİR”

Türkiye’de böyle olaylar hep kapatılmaya çalışılıyor. Bu, sadece bizim dosyamız açısından geçerli bir durum değil. Dosyaya sunduğumuz tanıklarla ilgili dilekçemiz kayboldu, dava dosyasını o birimden o birime gönderilerek sürekli bir kaos ortamı yaratılıyor. Devlet, talep etmeme rağmen bana koruma vermiyor. Ben de daha dikkatli olmaya çalışıyorum çünkü hâlâ tehdit altındayım. Tüm bunlara rağmen Türkiye’den ayrılmayı asla düşünmüyorum. Çünkü ülkemden kaçmayı gerektirecek bir suç işlemedim. Bu yüzden hukuki yollarla mücadele edip adaletin tecelli etmesini bekleyeceğim. Eğer ölürsem bunun sorumlusu devlettir, çünkü vatandaş olarak taleplerimi karşılamak ve beni korumak onların görevidir. Bizim bu seslenişimiz felaketten önce son çağrı. Hükümetin bunu dikkate alması gerekir.

“DEVLET GÖZDEN ÇIKARIYOR"

İsmail Beşikçi Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz’ün avukatı Erdal Doğan ise Taraf’a özetle şunları söyledi:

İbrahim Gürbüz, olaydan sonra beş ayrı emniyet ekibi tarafından saatlerce adeta şüpheli gibi sorgulandı. Ancak zanlı, ifadesi alındıktan sonra hâkimlikçe serbest bırakıldı. Aylardır da dosya asayiş, terör ve organize suçlar birimleri arasında gidip geliyor. Aradan dört ay geçmiş olmasına rağmen tanıklar, zanlı ve zanlının ilişki içinde olduğu kişiler hakkında basit bir HTS araştırması dahi yapılmamıştır. Birkaç azmettirici şüphelinin ismi tespit edildi ancak bugüne kadar bu kişiler dinlenmedi bile. Mesela Tolga T. denen şahıs, İbrahim Gürbüz’e tehdit mesajları göndermeye devam ediyor. Gürbüz’ün korunması için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla iki kez başvuruda bulunduk. Ancak henüz somut bir gelişme yok. Soruşturmanın yürütülme tarzı ve korunma taleplerine karşılık verilmemesi, devlet tarafından gözden çıkarılmak demektir." (Taraf)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89