Güney Kürdistan'da geçtiğimiz ay yapılan seçimleri ve Hewlêr'deki bombalı saldırıları değerlendiren Alman Friedrich Naumann Vakfı bölgedeki yeni tabloya ilişkin uyarılarda bulundu. Kürtlerin seçim tecrübesinin Ortadoğu için örnek olabilecek düzeyde olduğunu belirten vakıf, "Irak'ın Kürdistan bölgesinin güvenliği ile ekonomisi tehdit altında" görüşünü öne sürdü.
2,8 milyon seçmenin oy kullandığı seçimlere ilişkin Alman Friedrich Naumann Vakfı ayrıntılı bir rapor yayınladı. Vakfın Irak uzmanı Falko Walde tarafından kaleme alınan raporda Saddam rejimi sonrası Güney Kürdistan'ın son 10 yıllık siyasi geçmişi kısaca anlatılarak KDP ve YNK'nin güçlü pozisyonlarına vurgu yapıldı.
Neçirvan Mustafa liderliğindeki Goran Hareketi'nin rüşvet ve yolsuzlukla mücadele vaatleriyle siyaset sahnesini girdiği ve YNK'nin kalesi Süleymaniye'de birinci parti çıktığı hatırlatıldı. Talabani sonrası YNK'nin geleceğinin belirsiz olduğuna dikkat çeken rapor, YNK'nin ciddi bir yenilenme ve şekillenmeye ihtiyaç duyduğu, aksi taktirde eriyebileceği öngörüsünde bulundu.
'KÜRTLERİN SEÇİM TECRÜBESİ BÖLGEYE ÖRNEK OLACAK'
Bazı küçük taşkınlık ve olaylar dışında seçimin demokratik ve şeffaf bir ortamda geçtiğini bildiren Alman Friedrich Naumann Vakfı "Birleşmiş Milletler'in Irak temsilciliğinin de teyit ettiği gibi seçim süreci sorunsuz şekilde tamamlanmıştır. Kürtlerin bu seçimdeki tecrübesi savaş ve krizler çıkmazında olan Ortadoğu için örnek olacak düzeyde" görüşünü dile getirdi.
Nuri El Maliki'nin 2014'ün baharında yapılacak seçimlerin ardından üçüncü kez Irak başbakanı olması için Kürtlerin desteğine ihtiyaç duyduğunu savunan rapor devamla şu tespitlerde bulundu: "Kürtler Maliki'ye destek karşılığında Kürdistan bölge hükümeti ve Bağdat hükümeti arasında yıllardır kriz olan petrol ve gaz gelirlerinin paylaşımı konusundaki anlaşmasızlıkların giderilmesini talep edecek. Ayrıca ana tartışma konularından biri olan Kerkük'ün statüsü de yeniden gündeme gelebilir."
'GÜVENLİK VE EKONOMİ KAYGAN ZEMİNDE'
Rapor, 7 Asayiş görevlisinin hayatını kaybettiği ve 70'den fazla kişinin yaralandığı 29 Eylül 2013 günü Hewlêr asayiş binasına yönelik bombalı saldırıları da değerlendirdi. Irak ve bölgedeki diğer ülkelerin aksine Federe Kürdistan Bölgesi'nde yakalanan ekonomik ve refah düzeyenin güvenlikle bağlantılı olduğuna dikkat çeken raporda son olarak şu yorumlar yer aldı:
"Erbil (Hewlêr)'i nasıl bir hükümetin yöneteceği belirsiz. KDP ve YNK yanlarına İslami partileri de alarak yeniden iktidara gelmek istiyorlar, Goran da ana muhalefet partisi olarak hükümet dışı kalmaya devam edecek. Her halükarda yeni hükümeti zorlu görevler bekliyor. Güvenliğin darbesi alması demek ekonomik kalkınmanın da zedelenmesi demek.
Bir başka acil konu ise insan hakları ve özgürlükler alanındaki iyileştirmeler. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) son raporunda Kürt asayiş güçlerinin gazeteciler, aktivistler ve muhalif politikacılara baskı uyguladığını, bazılarına cezaevine attığını duyurmuştu. Yeni hükümet hak ve özgürlükler konusunda da iyileştirmelere gitmeli."
Güney Kürdistan'da 21 Eylül günü yapılan seçimlerde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) birinci parti olurken, Goran ikinci ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) üçüncü parti olmuştu. Sandıktan çıkan sonuçlara göre Hewlêr'deki meclisin yeni rengi şöyle olacak; KDP 38 milletvekili, Goran (Değişim) Hareketi 24 milletvekili, İslami partiler Yekgirto 9, Komel 6 milletvekili.
Geçtiğimiz Aralık ayından bu yana Almanya'da tedavi gören ve fiilen aktif siyaseti bırakmış olan Talabani’siz seçimlere giren YNK'nin yenilgisiyle tarihe geçen seçimlerin ardından Talabani’nin eşi Hêro İbrahim Ehmed, YNK Süleymaniye İl Başkanlığı görevinden istifa etmişti. KDP ve YNK'nin yeniden hükümet kurması beklenen yeni siyasi tabloda Goran ve İslami partiler öne çıkıyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.