KCK’nın basın ayağı olarak gösterilen 36’sı tutuklu 44 gazeteci hakkında açılan davanın iddianamesine, MİT-hükümet krizinden Öcalan’ın mektubuna, Grup Yorum dinlemekten Diyarbakır’a ‘Amed’ demeye kadar çok sayıda suçlama girdi
Vatan Gazetesi'nin haberine göre, Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar’ın 36’sı tutuklu 44 gazeteci ve dağıtımcı hakkında KCK yöneticisi ve üyesi olmak suçlarından ağır hapis cezaları istediği iddianamede tartışma yaratacak ayrıntılar yer aldı. İddianameye, konuyla ilgisi olmamasına rağmen Abdullah Öcalan’ın İmralı’da görüştüğü devlet heyetine Kandil’e ulaştırması için verdiği mektuptan bir bölüme de yer verildi. İddianamede mektubun daha önce bir soruşturmada ele geçirildiği notu düşülerek şöyle denildi:
Öcalan’ın mektubu
“KCK/PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan tarafından Irak ülkesinin kuzeyinde bulunan üst düzey örgüt yöneticilerine hitaben yazıldığı ve İmralı Cezaevi’nde kendisi ile görüşme yapan Heyet tarafından teslim alınarak muhataplarına iletildiği anlaşılan Abdullah Öcalan’a ait el yazısı ile yazılmış ‘06 Temmuz 2011 tarihli mektup’ incelendiğinde; Mektupta; “KCK’nın her düzeyde kendini yaşatmak için eğitmesi, lojistiklendirmesi, irtibatlandırması, örgütlendirmesi, Demokratik Ulus Çözümünü pratikleştirmesi kaçınılmazdır. Hem de tek taraflı olarak!” şeklinde ibarelerin yer aldığı, bahse konu ibarelerden KCK/PKK terör örgütünün varlığını devam ettirebilmesi için KCK yapılanması kapsamında her alanda örgütlenmesi ve kendi stratejisini hayata geçirmesi gerektiğinin anlaşıldığı tespit edilmiştir.” Savcılığın, Öcalan’ın bu mektubunu örgütsel doküman sayması ve dolayısıyla görüşme yapan heyeti dolaylı olarak suçlaması dikkat çekti. İddianamede dikkat çeken konulardan biri de, bir gazetecinin bilgisayarında bulunan Grup Yorum dinlediğine ilişkin ses kayıtlarının da örgüt üyeliğine delil gösterilmesi oldu.
Amed örgütsel terminoloji
Kürtçe yer isimlerinin iade edilmesinin tartışıldığı günlerde, Diyarbakır için Kürtçe adı olan “Amed” ifadesini kullanan gazeteciye “Örgütsel terminolojiyi kullandığı” iddiasıyla “örgüt üyeliği” suçlamasında bulunulması da dikkat çekti.
Biletini satanlar 13 yıl yemişti
Grup Yorum ilk kez bir iddianameye delil olmuyor. Şubat ayında da Malatya’da Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katılmak ve Grup Yorum konserine bileti satmak ‘terör suçu’ sayılınca 6 üniversite öğrencisi 1 ile 13 yıl arasında ceza almıştı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.