Goran, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerdeki durumun netleştirilmesi için Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi ve askeri taraflara çağrıda bulundu.
"Ortadoğu ve Kürdistan üzerinde tehdit ve tehlikeler var. Tehlikeli ve yıkıcı bir savaş meydanına dönüşebilir, siyasi ve ekonomik olarak kötü etkilere sebep olabilir" denilen açıklamada, Kürdistan parti ve güçlerinden, Kürdistan Hükümeti idaresi dışındaki Kürdistan toprakların geri alınması için ortak bir planın yapılması için çağrı yaptı.
Goran tarafından yapılan açıklamada, "15 yıldır Irak Hükümeti anayasasının 140'ıncı maddesini uygulamaktan kaçınıyor ve bu konudaki görevlerini yerine getirmiyor" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Irak federal yönetimi milliyetçi ve mezhepçi düşüncelere sahip, Kürtler ise Bağdat ve sorunlu bölgeler konusunda birlik değil ve ortak tavır sergilemiyor. Bu yüzden Bağdat yönetimi Kürtlerin anayasal hakkı olan 140'ıncı maddeyi umursamıyor" denildi.
Goran Hareketi, Irak merkezi yöntiminin Kerkük ve diğer Kürdistani bölgelerde anayasayı çiğnediğini belirterek, Kerkük ve diğer bölgelerin, Irak Federal Hükümeti yönetiminde yeniden işgal, Araplaştırma ve zulme maruz bırakıldığı vurgulandı.
140'ıncı madde nedir?
Irak Anayasasının 140'ıncı maddesi, Musul’a bağlı Sihela, Ninova, Şeyhan, Hamdaniyye, Tilkef, Zummar, Şengal, Mahmur ve Kerkük ile Selahaddin vilayetine bağlı Tuzhurmatu, Diyala’ya bağlı Hanekin, Mendeli ve Baedre bölgelerini kapsıyor.
Bu madde gereğince burada yaşayan yerli halk referanduma giderek Kürdistan Bölgesi veya Irak merkezi hükümetine bağlanacağına karar verecek.
Tüm Araplaştırma politikalarına rağmen bu bölgelerde Kürtlerin nüfusu büyük farklarla çoğunlukta olduğu için referandum sonucunda Kürdistan Bölgesi'ne bağlanacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Bu yüzden Irak merkezi hükümeti anayasanın 140'ıncı maddesini uygulamaktan kaçınıyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.