• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 6 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 0 °C
  • İzmir 6 °C
  • Berlin 5 °C

Gazeteci Cengiz Çandar Cumhurbaşkanı'na hakaretten ifade verdi

Gazeteci Cengiz Çandar Cumhurbaşkanı'na hakaretten ifade verdi
Gazeteci Cengiz Çandar Cumhurbaşkanı'na hakaretten ifade verdi Radikal yazarı Cengiz Çandar, yazdığı 7 ayrı köşe yazısında Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.

Çandar ifadesinde, "Şikayetçi vekili benim yazılarımla Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz algı operasyonu yaptığımı iddia etmektedir. Ben yazılarımı yazarken analiz yaptım, algı operasyonu yapmadım. Velev ki yapmış olsam bile bildiğim kadarıyla algı operasyonu adı altında yasalarımızda tanımlanmış bir suç bulunmamaktadır. Atılı suçu kabul etmiyorum" dedi.

Gazeteci Hasan Cemal ile birlikte bugün öğleden sonra Bakırköy Adalet Sarayı'na gelen Çandar, Avukatı Eren Mustafa Şener ile hakkında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar'ın odasına çıktı.

Yaklaşık bir saat ifade veren Çandar, "Ben yaklaşık 40 yıldır Türkiye'de gazetecilik yapmaktayım. Bunun dışında uluslararası bir takım basın kuruluşları nezdinde üyeleri olan ulusal ve uluslararası tecrübesi ile saygınlık kazanmış bir gazeteciyim. Yazacağım bir köşe yazısında hangi ifadeleri kullandığım taktirde yasal sorumluluk doğacağını gayet iyi bilirim" dedi.

'ATILI SUÇU KABUL ETMİYOR'

Gazetecilik görevi yaptığı süre boyunca 7 Cumhurbaşkanı şahsen tanıştığını belirten Çandar ifadesini şöyle sürdürdü:

"Turgut Özal'ın danışmanlığını yaptım. Abdullah Gül ile şahsi dostluğum bulunmaktadır ve halen devam etmektedir. Bu yönüyle de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında ne şekilde yazı yazılacağını bilecek tecrübedeyim. Yazdığım 7 adet yazının tamamı 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasına denk gelmektedir. Yazılarımda ben 7 Haziran seçimlerinden sonraki tablo ve 1 Kasım seçimlerine ilişkin uygulanabilecek stratejiler hakkında yorumlarda bulundum. Yazılarımda somut bir hakaret unsuru taşıyabilecek bir kelime bulunmamaktadır.

Şikayetçi vekili benim yazılarımla Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz algı operasyonu yaptığımı iddia etmektedir. Ben mülkiye mezunu olmam sebebiyle Türk Ceza Kanunu'na ilişkin bilgi sahibiyim. Ben yazılarımı yazarken analiz yaptım, algı operasyonu yapmadım. Velev ki yapmış olsam bile bildiğim kadarıyla algı operasyonu adı altında yasalarımızda tanımlanmış bir suç bulunmamaktadır. Atılı suçu kabul etmiyorum."

Çandar ifadesinden sonra kendisini bekleyen basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.

'UTANÇ VERİCİ BİR DURUM'

Çandar açıklamasında şunları söyledi: "İki seçim arasında yazmış bulunduğum 7 köşe yazısında Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile 299. maddeye dayalı bir soruşturma başlatılmış durumda. O sebepten dolayı buraya geldim. Yazılı savunma zaten verilmişti, kendim gelip ifade vermekte ısrarcı oldum, bu iddiaları reddettiğimi sözlü olarak duyurmak için. Siz basın mensubusunuz ben de basın mensubuyum.

Sayın savcıya da söyledim. 40 yılı aşkındır gazetecilik yapan ve gazeteciğin her kademesinde çalıştığımdan, basın özgürlüğü nedir, ne değildir, Cumhurbaşkanına hakaret nedir ne değildir, üstelik bir Cumhurbaşkanı'nın Turgut Özal'ın danışmanlığını yapmış, uzun meslek hayatında bir sürü Cumhurbaşkanı'na denk gelmiş birisi olarak hiç muhatap olmadığım bir soruşturma. Bu kendiliğinden basın özgürlüğünün ne hale geldiğinin acı örneklerinden biri. Beni aşan bir durum bu. Türkiye'yi dünyada özgürlüklerin kısıtlandığı, yok edildiği bir ülke olarak resmeden utanç verici bir durum. Bir gazeteci olarak siz gazetecilerle adliye binasının önünde bu sebeple konuşuyor olmak bile yeterince ayıp. Fakat benim durumum dünkü gelişmeden sonra çok önemli de değil.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni sıfatını taşıyan Can Dündar'ın ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanması ve tutuklu olarak yargılanması basın özgürlüğü kavramının karaya boyanmasıdır. Bugün Cumhuriyet'in manşetinde ifade edildiği gibi basın tutuklanmıştır. Dün geceden itibaren bunun çok büyük yankısı olacak.

Bütün dünyada Türkiye fotoğrafını çok çirkin gösterecek. Bu ayıptan bir an önce bizim kurtulmamız gerekiyor ve bu vesileyle de Türk halkının Can Dündar'a ve Erdem Gül'e en güçlü dayanışma duygularımı kendisi adliyenin önünde soruşturmadan çıkmış biri olarak dile getiriyorum. Bir an önce Can Dündar ve Erdem Gül'ün özgürlüğe kavuşması ve Türkiye'nin de bu tür basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerden ve bu utançtan kurtulacak bir ülke haline gelmesi hepimizin dileği olmalı."

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89