Filistin'li eski gerilla Leyla Halid: Kürdistan'ı savunuyoruz

Adını uçak kaçırma eylemleri ile duyuran Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Polit Büro Üyesi ve eski gerilla Leyla Halid, Diyarbakır’da düzenlenen 1. Ortadoğu Kadın Konferansı’na katıldı. Konferans’ta İsrail’e karşı yürüttükleri mücadeleyi anlatan Leyla Halid, soruları yanıtladı.

PKK’lıların sınır dışına geçişi sürüyor. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürt halkı haklarını kazanmak için 30 yıldır silahlı mücadele yürütüyor. Yıllardır süren bu mücadelenin müzakerelerle bitmesinin olumlu olduğunu düşünüyorum. Bu aşamada Türkiye devleti, hükümeti bir sınav ile karşı karşıya. Anlaşmış olduğu noktaları uygularsa bu süreç olumlu bir şekilde bitmiş olur ve bu sınavı geçmiş olur. Eğer bu koşulları uygulamazsa o zaman cehennemle karşı karşıya kalır.

Abdullah Öcalan’ın tutuklu olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye hükümeti iyi niyet göstermeyi düşünüyorsa Abdullah Öcalan dâhil, bütün politik tutsakları serbest bırakmalı. Öcalan’ın özgür olmasını Türkiye halkının tamamı istemeli, bu konuda hükümet üzerinde baskı oluşturmalı.

Türkiye’de yıllardır sürdürülen savaş, çözüm süreci ile durmuş durumda. İsrail ile Filistin arasında da yıllardır süren bir savaş var. Filistin’de de benzer bir süreç başlatılabilir mi?

İsrail gibi bir işgalci bir devlet ile barış süreci yüzeysel görülür. Buradaki durumla çok farklı. İsrail işgalci bir varlık olarak bizim kendi toprağımıza geri dönmemize, kendi havamızı solumamıza, suyumuzu içmemize engel olurken biz bu yapının nasıl varlık hakkını savunacağız. İşgalci bir devletle barış anlaşması yapmak mümkün görünmez.

Filistin’de durum ne?

Bizim temelden savunduğumuz şey demokratik ve insani bir çözüm. Filistinli mültecilerin BM tarafından da tanınmış olan geri dönüş hakkının gerçekleştirilmesi. Altı milyon Filistinli mültecinin geri dönüşü ile bu süreç başlatılabilir. Bu süreç İsrail’in olmayışıyla beraber, topraklarına dönen Filistin halkının tek bir devlet çatısı altında toplanıp, kendi ortak kararlarını sergilemesi ile mümkün olur.

Yıllardır Filistin’de İsrail’e karşı mücadele ediyorsunuz. “Bu noktada eksik veya yanlış yaptık” dediğiniz oldu mu?

Birinci yanlışlık, Filistin’in bazı liderlerinin İsrail’le anlaşma yapması ve İsrail’i bir varlık olarak kabul etmesi. Bizler Filistin olarak aslında bunu reddetmeliydik. Aynı zamanda ulusal birliğin kurulması konusunda Hamas ile Filistin yönetimi arasında olan ayrışma. Bu birliğin bozulması mücadelenin bozulmasına neden oldu. Şu an gerekli olan, bölünmenin bitirilmesi, ulusal birliğe varılması, stratejik bir şekilde sorunun çözülmesi için yol haritasının belirlenmesi. Bu stratejinin bir parçası olarak düşmanla olan müzakerelerin tamamen durdurulması gerekiyor. Çünkü bu sürecin ne sonuçlar açtığını gördük ve biliyoruz.

Leyla Zana “Kürt halkının yaşadığı sorunlara Ortadoğu ülkelerinin ses çıkarmadığını” söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu eleştiriler doğru değil. Biz zaten prensip olarak her zaman her yerde zulme karşı duruyoruz. Bizler Kürt mücadeleci arkadaşlara destek verdik. Hâlâ da Kürdistan ve Kürtlerin hakkını savunuyoruz; hiçbir zaman bundan vazgeçmedik.

Zana konuşmasında sizinle fotoğraf çektirmek istediğini söyledi ancak İsrail ile ilgili çıkışının ardından sizi birarada göremedik. Konuşmadan ötürü aranızda bir kırgınlık mı oluştu?

Tabii ki fotoğraf çekilebiliriz olay fotoğrafta değil, düşüncelerde. Benim kişisel olarak ona karşı bir tavrım yok. Karşı karşıya olmak farklı, farklı düşünceye sahip olmak çok ayrı. (Bahar Kılıçgedik-Taraf)