Birinci Ergenekon davasının 162. duruşmasında gerginlik yaşandı. Danıştay baskını sanığı Osman Yıldırım, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'i yumruklamak isteyince salondan çıkartıldı. 'Hafif travma' kanısı konulan Perinçek, hastaneye sevk edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Ergün Poyraz, Hüseyin Görüm ve Erkut Ersoy ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, Ataşehir'deki toplantının yapıldığı ve Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarının verildiği iddia edilen Recep Özkan'ın oturduğu evin bulunduğu Pınar Sitesi'nin yöneticisi Haydar Midilli tanık olarak dinlendi.
Emekli gümrük muhafaza memuru olduğunu ve 10 yıldan beri bu sitede yöneticilik yaptığını ifade eden Midilli, Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli olduklarını belirten 3 polisin 2007 yılında gelerek Recep Özkan'ı sorduklarını kaydetti. Kayıtlara bakarak Özkan'ın A 1 Blok 18 numarada kaldığını söylediğini belirten Midilli, 2009 yılının ramazan ayında da polislerin geldiğini ve yönetim odasında ifadesinin alındığını anlattı.
Kendisine gösterilen fotoğraflardan hiç kimseyi görmediğini söylediğini belirten Midilli, yönetim odası ile kendi dairesinin bulunduğu A 3 Blok'un ise kapının önünü, girişi görmediğini dile getirdi. Recep Özkan'ın daireye 2007 yılının son aylarında taşındığını ve sadece Özkan'ı tanıdığını belirten Midilli, sitede hiç kimseyi görmediğini vurguladı.
Recep Özkan'ı tanıdığını söyledi
Birinci Ergenekon davasının duruşmasında, Ataşehir'deki, toplantının yapıldığı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombalarının verildiği evin yer aldığı sitenin apartman görevlisi tanık olarak dinlendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanıklık yapan site yöneticisi Haydar Midilli'ye, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, 23 Ocak tarihli düzenlenen ifade tutanağının kendisine ait olup olmadığını sordu.
Midilli, kendisine ait olduğunu söyleyince Başkan Şengün, ''Ramazan ayı dediniz ama 2009 yılının ocak ayı ramazana denk gelmiyor. Binanın kadın sakinleri ile aynı tarihte mi ifade verdiniz?'' diye sordu. Bunun üzerine, Midilli, kadınların ağustos ayında ifade verdiğini, kendisinin daha önce ifadesinin alındığını ve bunda bir yanlışlık olması üzerine sonradan düzeltmek için polislerin tekrar geldiğini ifade etti. Tarihler konusunda yanılıyor olabileceğini belirten Midilli'ye Şengün, ''Kaç kez ifade verdiğinizi hatırlamıyorsunuz. 2009 tarihinde iki kez mi ifade verdiniz?'' diye sordu. Midilli'nin ''Olabilir'' demesi üzerine Şengün, ''Gümrük muhafaza memurluğu yapmışsınız. Siz de polis sayılırsınız. Söyledikleriniz kafa karıştırıyor. Yöneticiliği de böyle mi yapıyorsunuz?'' dedi. Daha sonra, Midilli'ye dava sanıklarından bazılarının fotoğrafları gösterildi. Fotoğraflardan sadece dairenin sahibi Recep Özkan'ı tanıdığını, diğerlerini tanımadığını söyleyen Midilli, salonda baktığı tutuklu sanıklardan da binaya girip çıkan olduğunu görmediğini kaydetti.
Apartman görevlisinin ifadesi
Duruşmada, daha sonra, sitede 1998 yılından beri apartman görevlisi olarak çalışan Muharrem Arslan tanık olarak dinlendi. Aslan, polisin siteye 4 kez geldiğini, kendisinin 2 kez ifade verdiğini ve bunları imzaladığını belirtti.Başkan Şengün, ''Burada 23 Ocak 2009'da imzaladığın tutanak var'' dedi. Aslan da ikinci ifadesinin de 2009 yılının ramazan ayında alındığını kaydetti. Şengün, polislerin gösterdiği fotoğraflarda 3 kişiyi tanıdığını söylediği belirtilen Muharrem Aslan'a ''Bu tam tanıma mı?'' dedi. Aslan da tam tanıma olmadığını belirterek, ''Birini 3 kez gördüm. Toplu suratlı, saçları siyahtı. Asansörün önünde gördüm. 'Recep beyin ağabeyiyim' dedi. Resimdeki kişinin gördüğüm kişiye benzediğini söyledim'' diye konuştu. Bunun üzerine, Başkan Şengün, Aslan'a, sanıkların da yer aldığı fotoğrafları gösterdi.
Aslan, fotoğraflardaki kişilerden söz konusu evde oturan Recep Özkan'ı teşhis etti, Orhan Kadı'yı apartmanın önünde gördüğünü ve 18 numaralı daireye geldiğini söylediğini kaydetti. Sanıklardan Erhan Timuroğlu'nu da ''Recep Özkan'ın ağabeyiyim'' diyen kişi olduğunu ifade eden Aslan'dan duruşma salonundaki sanıklara tek tek bakması istendi.
Sanıkların bulunduğu bölümü dışarıdan dolaşan Aslan, tanıdığı kimse olmadığını söyledi. Bunun üzerine, Başkan Şengün, asansörün önünde gördüğünü söylediği Erhan Timuroğlu'nu da Aslan'ın yakınına getirterek yakından bakmasını istedi.
Aslan, Timuroğlu'nu bir süre inceledikten sonra ''Bu çok ince suratlı'' dedi.
Timuroğlu'nu fotoğraftan teşhis etti
Başkan Şengün de ''Sizden doğru söylemenizi istiyoruz. Polislere Erhan Timuroğlu'nun bir defa gördüğün kişiye, Orhan Kadı'yı da Recep Özkan'ın ağabeyiyim diyen kişiye benzetmişsin. Bize ise çapraz söylüyorsun'' dedi. Timuroğlu'na tekrar bakan Aslan, Orhan Kadı ve Timuroğlu'nu kastederek ''Bunların ikisini de gördüm'' diye konuştu. Başkan Şengün'ün ''Emin misiniz'' sorusuna Aslan, ''Eminin'' karşılığını verdi. Daha sonra söz alan Erhan Timuroğlu, Aslan'a ''Yalan beyanlardan burada insanlar mağdur oluyor. Bana iyi bak, siteye gelen kişi ben miyim?'' diye sordu. Arslan da ''Bana gösterdiğiniz resim ile siteye gelen kişi aynı insan. Bundan eminim (Timuroğlu'nu kastederek) ama bu şahıs resimdeki kişi değil'' diye cevap verdi. Muharrem Aslan'ın konuşması sırasında araya giren Alparslan Arslan da ''Resimleri bırak. Adam burada. Siteye gelen adam Erhan Timuroğlu muydu?'' diye sordu. Timuroğlu da ''Gördüğün şahıs nasıl biriydi? Uzun boylu muydu? Yüzü açık renkli miydi? Esmer miydi?'' gibi sorular yöneltti. Aslan da ''Bana gösterilen resimlerle siteye gelen kişi aynı ama buradaki kişi resimdekilerle aynı değil'' cevabını verdi.
Perinçek düştü
Duruşmaya ara verildiğinde, tutuklu sanık Osman Yıldırım salondan çıkarken diğer tutuklu sanık Doğu Perinçek'in düştüğü görüldü. Diğer sanıklar Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır tarafından yerden kaldırılan Perinçek, salondaki yerine oturdu. Yüzünü tuttuğu görülen Perinçek'e önce su şişesiyle ardından da buzla soğuk kompres uygulandı. Dışarıdan sağlık ekiplerinin çağrılmasını isteyen Başkan Şengün, Yıldırım'ın askerlerin eşliğinde olup olmadığını sorarak, olayla ilgili tutanak tutulmasını istedi.
Öte yandan, olayı daha yakından gören bazı kişiler, Yıldırım'ın Perinçek'i yumruklamaya çalıştığını söyledi. Öte yandan, duruşma nedeniyle dışarıda bekleyen sağlık ekipleri tarafından muayene edilen Doğu Perinçek hakkında verilen sağlık raporunda, hafif travma teşhisi konuldu. Perinçek'in sağ yanağındaki kemiğinin üzerinde yarım santimetre çapında kızarıklık olduğu, bastırıldığında hassasiyet bulunmadığı kaydedildi. Perinçek'in uğradığı fiili saldırı nedeniyle Silivri Devlet Hastanesi'ne sevk edilmesine karar verildiğini açıklayan Şengün, Perinçek hakkında sağlığıyla ilgili kati raporun düzenlenmesini kararlaştırdıklarını belirtti.
Osman Yıldırım'a disiplin ve men cezası
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Şengün, duruşmaya ara verildiği sırada Osman Yıldırım'ın jandarmalar eşliğinde olmasına rağmen Doğu Perinçek'e fiili saldırıda bulunduğuna ilişkin jandarma tarafından tutanak tutulduğunu söyledi.
Tutuklu sanığı Osman Yıldırım'ın, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'e fiili saldırıda bulunduğunu belirten Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Yıldırım hakkında 4 gün disiplin, 5 gün de duruşmalardan men cezası verilmesinin kararlaştırıldığını açıkladı.
Şengün, Yıldırım'a ayrıca duruşma düzenini bozduğu dikkate alınarak, 5 oturumdan men cezası verdiklerini ve duruşmanın 25 Ekim Pazartesi gününe ertelendiğini söyledi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.