Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını değerlendiren Erdoğan şunları kaydetti: "Bütün dünya halklarının ellerini vicdanına koyarak bunun üzerinde düşünmesi gerekiyor. İsrail uluslararası hukuku ayaklarının altına alarak bir halka karşı etnik temizlik uyguluyor. Filistin topraklarını adım adım işgal ediyor. Filistinliler ise bu temizlik girişimine karşı meşru savunma, meşru direniş hakkını kullanıyor. Tüm Batı'ya sesleniyorum. Kimse 'İsrail savunma hakkını kullanıyor' diyemez. İsrail bir terör estiriyor. Ben BM'nin adaletine inanmıyorum. BM Güvenlik Konseyi beş tane daimi üye İsrail'le ilgili bir iki farklı üye olumsuz yaklaşıyor. Nerede sizin adaletiniz? Birbirinizle al birini, vur öbürüne... Durumunuz bu.
Gazze'de 115 ölü var. Herkes avucunu ovuşturup duruyor. Egemen güçler, nerede sizin adaletiniz? Ülkemde de bazı köşe yazarları çıkıyor, AK Parti dış politikaya ağırlık veriyor ama bu Türkiye'nin başına farklı şeyler getirebilir mi? Hakka ve halkımıza güveniyoruz. Sessiz mi kalacağız? Bizim için üç yol var. Ya elimizle mücadele edeceğiz, ya dilimizle mücadele edeceğiz, ya da kalbimizden buğzedeceğiz. Biz bu adımları atmaya mecburuz. Biz Güvenlik Konseyi'ndeki üyelerin ağzına bakarak adım atarsak halimiz perişandır. Öleceksek adam gibi ölelim, bunu başaralım. Bir yandan bölgesel barış diyeceksiniz, öbür yandan insanlık vicdanını yaralayan her türlü hakkı hukuku ayaklar altına alana sessiz kalacaksınız.
EY BATI, EY ABD NEREDESİNİZ?
İnsan hakları derneklerine sesleniyorum. İnsan hakkı deyince ateistler mi aklınıza geliyor. Gazze'deki çocuk niye gündeminize gelmiyor. Türkiye'de PKK'yı takip ediyorsunuz. Gazze'de niye yoksunuz? 4 yaşındaki çocuğu katletmek meşru savunma hakkını kullanmak mıdır? Ey Batı, ey ABD, ey Rusya size sesleniyorum. Neredesiniz? BM'nin Güvenlik Konseyi'nin reforma ihtiyacı var. Okullar, hastaneler, ambulansları hedef almak nasıl bir savunma hakkı oluyor.
BURADAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM
Yardım gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara tam da korsan bir devlete yakışır şekilde saldırıya uğramadı mı? 19 yaşındaki Furkan'ın ADLİ TIP raporunu görünce çıldırmamak mümkün değildi. Ben bunu Sayın Obama'ya gösterince, görmemezlikten geldi. Dosyalar istediler ama hiçbir netice yok. Batılı devletler ne yazık ki, 64 yıldır İsrail'in her türlü saldırısını görmezden geliyor. Meşhur Ariel Şaron'un oğlu bir yazı yazmış. Filistin'in Hiroşima'ya çevrilmesi gerekir demiş. Ya baban da bana aynı şeyi söylemişti ama farklı söylemişti. İnsanlığa sesleniyorum. İsrail ziyaretimde Şaron başbakandı. Bana dedi ki, en zevk aldığım an Filistin'de tankların üzerinde olduğum andı. Ayıp olmuyor mu dedim. Bunu basın toplantısında da açıklayın dedim, açıklayamadı. Şimdi kaç yıldır makineye bağlı yaşıyor. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Ülkemdeki hukukçuları AİHM mi dersiniz bu yazı üzerinden müracaatı yapmak lazım. Bu adam savaş suçlusudur diye ilan ediyorum.
FİLİSTİN'E SIRTIMIZI DÖNMEYECEĞİZ
İsrail'in hukuksuzluklarına alkış tutanlar yaşanan tüm olumsuzluklara ortak olurlar. İnsan hakları diyenler, Gazze'dekiler insan değil mi? İsrail'in var olma hakkını savunanlar Filistinlilerin de hakkı olduğunu ne zaman savunacaklar? Orta yerde duran gerçeği değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Ne bu bölgede, ne de tüm dünyada terör nedeniyle barış, huzur ve istikrar tesis edilemez. Filistin sorunu çözülmedikçe kan ve gözyaşı eksik olmayacaktır. Herkes sırtını dönse de, biz Filistin'e sırtımızı dönmeyeceğiz. Mısır'da, Katar'da bu iradeyi görmekten memnuniyet duydum. Arap Ligi dışişleri bakanlarının bir kısmı Gazze'ye gidiyorlar. Sayın Davutoğlu da bu heyetin içerisinde. İsrail er ya da geç 9 aylık, 4 yaşındaki çocuğun, mazlumların hesabını verecektir. "
HERHALDE CEHENNEME BERABER GİDECEKLER
Erdoğan, Gazeteci Cüneyt Ünal'ın serbest kalmasıyla ilgili olarak, "Çile dolu dönemler sona erdi, teslim edildi. Bunu büyük bir memnuniyetle öğrendik. Diğer kardeşimiz bırakılmadı, akibiyeti belli değil. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Birkaç kez telefonla aradım, ulaşamadım. Kendisine bu dileklerimi buradan iletiyorum. Henüz serbest kalmayan kardeşimizin de bir an önce ailesine kavuşmasını temenni ediyorum. CHP heyetinin girişimi farklı şekillerde değerlendirilebilir. Esir gazeteci daha Türkiye'ye ulaşmadan CHP heyetinin Şam'da Esad'la hatıra fotoğrafının Türkiye'ye ulaşmış olması manidardır. Yandaş medyada Esad'ı öven yayınların yapılması da manidardır. Bu olayın Esad'ın PR çalışmasına çevrilmesi üzüntü verici. Bu fotoğrafla CHP tarihine kara bir leke daha kazınmıştır. CHP heyeti hiç utanmadan işkencecibaşıyla hatıra fotoğrafı çektiriyor. Esad CHP'yi kullanarak Türkiya kamuoyuna mesajlar gönderiyor. Esad'ın canı cehenneme diyordunuz, hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Herhalde beraber gidecekler. Mesele Türkiye ile Suriye'nin gayrimeşru rejimi arasındaki meseledir. CHP'yi milli bir duruş sergilemeye çağırıyorum. Suriye iyi gitmiyor artık orada mezhebi bir savaşa doğru gidiş var. Korkumuz budur. Bunu CHP yönetiminin de iyi değerlendirmesi lazım. CHP'yi diktatörlerin nezdinde değil, mazlumun yanında yer almaya davet ediyorum" dedi.
SLOGAN ATARAK SAHİP ÇIKMAYIZ
"Cumhuriyete slogan atarak sahip çıkanlardan değiliz" diyen Erdoğan şunları söyledi: "1924'teki ihracat şimdi beş saatte yapılıyor. Cumhuriyete bir yılda yapılan ihracatı beş saatte yapma başarısını göstererek sahip çıkıyoruz. Biz Türkiye'yi hangi seviyeden aldığımızı ve nerelere getirdiğimizi somut örneklerle ortaya koyuyoruz. Kurtuluş Savaşımızı yoksulluk, yokluk ve mahrumiyet içinde verdik. Bu millet ve bu asker çok zor şartlar altında insan üstü gayret göstererek vatanını savundu. Yolu olmayan, treni, gemisi olmayan bir ülkenin refahını da, güvenliğini de sağlaması mümkün olmaz. Son 10 yılda savunma sistemlerinin yurtiçinden karşılanma oranı iki kat arttı. TSK'nın hizmetine 164 insansız uçak ve 4 insansız helikopter sunuldu. Biz gelmeden önce tanklar İsrail'de modernize ediliyordu, ama artık Türkiye'de. Türkiye'nin ilk milli tankının üretimini tamamladık. Türkiye, Altay projesiyle ana muharebe tanklarını üretebilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına girdi. İnşallah bu tankları kullanma gereği ortaya çıkmaz. Ancak sulh içinde yaşamak için her ihtimale karşı biz ordumuzu savunma sanayimizi güçlendirmeye devam edeceğiz."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.