Başbakan Erdoğan, Kürt sorununu çözmekte kararlı olduklarını belirterek "Bedeli ne olursa olsun bu adımları atacağız" dedi. Erdoğan “meseleyi kökten çözmenin tam zamanı” olduğunu söyledi.
Partisinin 8. Kuruluş yılı nedeniyle İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kürt Açılımı”na ilişkin açıklamalarda bulundu. “Menderes gibi, Özal gibi yeni ve ileri bir süreç” başlattıklarını ifade eden Erdoğan, “Çetelerle mücadelede en ufak bir geri adım atmadık. Siyaset AK Parti'yle birlikte yeniden temiz ve şeffaf bir boyut kazandı. Popülist siyasete karşı kararlılıkla mücadele ettik” iddiasında bulundu.
BEDELİ NE OLURSA OLSUN…
Kürt sorununa ilişkin "Türkiye tartışılan meseleleri yıllar önce çözebilmiş olsaydı bugün çok farklı bir yerde olurdu” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Enerjisini, kaynaklarını bu meselelere harcamamış olsaydı bugün çok farklı yerlerde olurdu. Adına ne sorunu derseniz deyin bu sorun çözülmelidir. Şimdi artık bu meselenin kökten çözümünün tam zamanı diyoruz. Bu konuda halkımızda tam bir istek olduğu ortadadır. Nerede olmadığını halkım daha iyi biliyor.
Erdoğan şöyle konuştu: “Bedeli ne olursa olsun, bu adımları attık, atacağız. Her türlü meselenin çözümü milli birlik içinde olur. Kardeşliğimizi tartışma konusu yapmayız. Milletimizden başka muhatap tanımıyoruz. Meclis dışında temsil mercii tanımıyoruz. Hiçbir partiyle polemiğe girmek istemiyorum. Ama şunu da bilmek lazım”
ANKARA, MALAZGİRT, BİLECİK TÜRKÇE DEĞİL
CHP ve MHP’yi de sert eleştiren Erdoğan şunları söyledi: “CHP ve MHP koordine görevini verdiğimiz bakanıma ret cevabı verirse, bunu neyle izah edeceğiz? Hani uzlaşmacılardı?
Kabul et, otur, görüş, konuş, ondan sonra 'bu şartlarda yokuz' de... Bunların uzlaşmacılığı bu. Bizim kapımız herkese açık. Kim görüşmek isterse görüşürüz. MHP lideri tam bir panik ve hezeyan havasında, çirkin üslupla bana ve bakanıma saldırıyor.
Sayın Bahçeli böyle ciddi bir mesele hakkında konuşacaksınız; Türkiye'nin tarihi üzerine birkaç kitap okuyun. Yarım yamalak bilgiyle hem Türkiye'ye, hem de çözüm sürecine haksızlık ediyorsunuz.
Norşin ismini konuşuyorsunuz. Alparslan 1071'de Malazgirt zaferinden sonra Malazgirt ismine dokunmadı. Malazgirt Ermenice bir kelime. Siz Alparslan'dan daha mı milliyetçisiniz? Osman Gazi, Bilecik kelimesine dokunmadı, Bilecik ismi Bizans döneminden kalma bir isim. Bursa Yunanca'dan geliyor. Gazi Mustafa Kemal Ankara'yı başkent yaptı ismini değiştirmedi. Ankara'nın kökeni Latince'den geliyor. Siz Mustafa Kemal'den daha mı fazla milliyetçisiniz?
Sayın Bahçeli, Sayın Baykal kapılarınızı kapatmayın, sürecin dışında kalmayın, katkı verin, yapıcı önerilerinizi sunun. Bugün sunmayacaksınız da ne zaman sunacaksınız?”
DTP’ye de seslenen Erdoğan, anaların gözyaşlarını dindirmekten başka gayelerinin olmadığını savundu. Erdoğan, “DTP'ye sesleniyorum. Aralarından bazılarının kışkırtıcı, süreci bulandıran açıklamalardan kaçınmalarını rica ediyorum. Bizim anaların gözyaşını dindirmekten başka gayemiz yok. Konuyu ekonomik siyasi, kültürel bir bütün olarak ele alıyoruz. Bu sorunun Türkiye'nin neler kaybettirdiğini anlatalım, hükümet şununla görüşecek, şunu serbest bırakacak iftiralarını anında çürütelim” dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.