Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Yenikapı'da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"15 Temmuz gecesi ülkesini canı pahasına Fethullahçı terör örgütüne teslim etmeyen aziz milletim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi sokaklara inerek namluların tankların helikopterlerin uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
Bu kardeşlerimizden 172'si sivil, 63'ü polis, 5'i asker olmak üzere 240'ı şehadet makamına ulaştı. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Gece, adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana, vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir.
"79 MİLYONUN GAZASI MÜBAREK OLSUN"
15 Temmuz gecesi sokakları dolduran kardeşlerimizin demokrasimizin ve özgürlüğümüzün korunmasında payı vardır. 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. Darbe girişimine maruz kalan her şehrimizin gazası mübarek olsun. Tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun.
Bu millet başka bir millet. Türk milleti bin yıl önce Malazgirt'te hangi inançla Anadolu'nun kapısını açmışsa 15 Temmuz'da aynı inançla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Çanakkale'de nasıl kanımızın son damlasına kadar mücadele etmişse 15 Temmuz'da aynı inançla mücadele ettik.
"BU MANZARA BİRLİĞİMİZİN HAKİKAT OLABİLECEĞİNİN KANITIDIR"
15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil, aynı zamanda askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ise ertesi güne bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar. Her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya, bu görüntü ülkemizin düşmanlarını 16 Temmuz sabahı kadar üzmüş ve kahretmiştir. Bu manzara Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanıdır. Bu manzara birliğin beraberliğin kardeşliğin sadece temenni değil slogan değil bir hakikat olabileceğinin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır. Bundan sonra işimiz ne biliyor musunuz? Artık muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak.
"GAZİ'DEN 96 YIL SONRA AYNI SORUYU SORUYORUM"
Yolumuza dayanışma içerisinde geçeceğiz. Bir birimizi makam mevki için değil, para pul için değil sadece Allah için seveceğiz. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu kara günlerde şunu söylüyordu; 'Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine 'Ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin ' diye sormak lazımdır. Ben milletimin vereceği cevabı biliyorum...' Şimdi burada bir kez daha soruyorum. Gazi'den 96 yıl sonra Yenikapı Meydanı'ndan aynı soruyu sizlere soruyorum. Ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin? Mesele bu. Bu millete kimse bu esareti asla getiremeyecektir.
"İDAM KARARINI ONAYLARIM"
Şu anda, siyasi partilerimizin genel başkanları burada. Sizin zaten talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra, atılacak adım bellidir. Onamaksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı, ben peşinen ifade ediyorum, onarım. Biz Avrupa'da şurada burada idam yokmuş, Amerika'da, Japonya'da Çin'de dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Burada 84'e kadar vardı, sonra kaldırıldı. Bu millet, egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, eğer böyle bir kararı veriyorsa öyle zannediyorum ki siyasi partiler de bu karara uyacaktır.
Sizler göğsünüzü siper ettiniz, tankların altına yattınız. Bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendisini atıyor, birincisinden kurtuluyor, ikinci tank geçerken kolu yaralanıyor. Kendisini telefonla aradığımda beni bırakın siz nasıl diyorsunuz.
"FETÖ BİR ŞEYİ HESAP EDEMEDİ"
Bu FETÖ birçok sinsilikleri hesap etti ama bir şeyi hesap edemedi. Bu milletin inancını, dirayetini hesaba katamadı. Bu akşam buradan bir hitabım var. Hükümet, askeri liselerin kapatılmasına yönelik bir açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunun yanlış olduğunu söylediler. Şimdi ben de onlara buradan sesleniyorum, diyorum ki; işte oradan yetiştirilmiş olan o tek tip FETÖ'cüler işte bu olayı yaptılar. Şimdi biz de diyoruz ki; harp okullarımız duracak. Tüm liselerimizden, bu ülkenin liselerinden yetişenler hepsi gelsin rahatlıkla buraya girsin. Tek tip niye olsun, hepsinden girsin ve Harp Akademilerinde, harp okullarında hangi eğitim veriliyorsa onlar orada verilsin. Bundan sonra benzer teşebbüste bulunan herkes milletinden, milletimden aynı cevabı alacaktır.
"BU SENARYO ONLARIN BOYUNU AŞAR"
Ölmeye var mıyız, yol almaya var mıyız? Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaya var mıyız? Aziz milletim, devlet ve millet olarak, 15 Temmuz darbe girişimini çok iyi analiz etmeliyiz. Sadece bu ihaneti gerçekleştirenleri değil, onların arkalarındaki güçleri, onları harekete geçiren saikleri de çok iyi değerlendirmeliyiz. FETÖ'cuların ismini hala ağzına almaya çekinmekte olanlar var. Bu FETÖ'cular kimdir, bilmeyenler bunu öğrensin. Bu senaryo bu oyun onların boylarını çok aşar.
Bu ihanet şebekesinin adı FETÖ da PKK da DAEŞ de olsa fark etmez. Söylemleri değişebilir ama hepsi Türk milletinin düşmanı olduğu gerçeği değişmez. Geldiğimiz noktada saflar gayet net. Bir tarafta tüm kurumlarıyla, tüm siyasi partileriyle, tüm kesimleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır. Diğer tarafta ise kimi etnik istismar, kimi dini istismar, kimi ideolojik sapkınlık içinde olan terör örgütleri vardır. Onların arkasındaki karanlık güçler vardır. Devletinden, milletinden, haktan ve hakikatten yana olan herkes bugün burada, Yenikapı'dadır. Buradan 80 vilayete selam olsun. Buradan 79 milyona selam olsun.
"VAKTİ GELİNCE HESAPLARINI ÖNLERİNE KOYACAĞIZ"
Terör örgütleri mensuplarının kimi adliyede akıbetini bekliyor kimi cezaevinde cezasını çekiyor kimi de mezarda nihai hesabını veriyor. Onların arkalarındaki güçleri de çok iyi biliyoruz. Vakti, saati geldiğinde hesaplarını önlerine koyacağız.
Yakaladığımız bu birlik ve beraberlik ruhunu en iyi şekilde değerlendirelim. 15 Temmuz'u daha güçlü, daha müreffeh Türkiye'nin inşası için bir milat haline dönüştürmeliyiz. Yakın tarihin vicdanları kanatan, kafalarda soru işaretleri oluşturan tüm sorunlu, sıkıntılı olaylarını yeniden masaya yatırarak, eksikleri, yanlışları ortaya koymalıyız. FETÖ ihanet çetesinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki etkinliğinin önünü açan davaları yeni baştan incelemeliyiz.
Şaibeli tüm işlemleri gözden geçirmeliyiz. Yakın tarihteki tüm olayları masaya yatırıp değerlendirmeliyiz. Kimse kapatılan yurtlardan evlerden dolayı endişeye kapılmasın. STK'larımız devreye girecektir.
"KİMSE ENDİŞEYE KAPILMASIN"
Bu örgütün (FETÖ'nün) gayrimeşru şekilde elde ettiği güçle, dizayn etmek istediği siyaseti, medyayı, iş dünyasını yeniden kendi tabii seyrine oturtmalıyız. Yurt içinde milletimizin dini hassasiyetini, merhametini, iyilik ve yardımlaşma duygularını istismar ederek elde ettikleri tüm imkanları milletimizin emrine vermeliyiz. Hiç kimse, kapatılan yurtlardan, okullardan, evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Gerek devletimizin ilgili kurumları, gerekse aynı alanda hizmet veren sivil toplum kuruluşlarımız çok daha iyisiyle, çok daha fazlasıyla bu boşluğu dolduracaklardır. Yurt dışında ülkemizin adını ve itibarını kullanarak elde ettikleri imkanları da asli sahibine, yani devletimize ve milletimize kazandırmalıyız. Hükümetimiz, Olağanüstü Hal ilanı sonrasında sahip olduğu yetkiyle tüm bu alanlarda çok önemli adımlar attı, atmaya devam ediyor.
15 Temmuz bir yönüyle ordumuz içine sızmış FETÖ ihanet şebekesi mensuplarının başlattığı bir darbe girişimidir ama hadise sadece bundan ibaret değildir. Aynı zamanda PKK ve DAEŞ'in silahlı eylemleriyle elde edilmek istenen neticenin, asker elbisesi giymiş teröristler eliyle yeni bir safhaya çıkartılma girişimidir. Yani bu girişim aynı zamanda bir terör eylemidir. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra 15 Temmuz, ülkesine ve milletine ihanet eden bir silahlı güç eliyle ülkemizi işgal girişimidir. Şayet darbe başarılı olsaydı bin yıldır bizim olan bu coğrafyanın kimlere altın tepsi içinde sunulacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz.
O gece insanlar, partisini değil, hayat tarzını değil, istiklal ve istikbalimizi düşünmek suretiyle mermilerin önünde kucak kucağa şehit oldu, gazi oldu. Minarelerimizden ezan sesleri yükseldi, selalar yükseldi.
Bizim yıllardır dilimizden düşürmediğimiz milli irade işte bu şehitlerimizle güç kazandı, gazilerimizle güç kazandı. Bunun için milletimizin her bir ferdinin kendi özgür iradesiyle verdiği kararlara teslim olmak, boyun eğmek gerektiğini savunuyoruz. Milletimiz o muazzam irfanıyla, daima en doğruyu, en hayırlıyı, en faydalıyı bulmuştur, bulacaktır. Bu millete, 79 milyon vatandaşımıza bakıp, eğitimsiz, pısırık, işe yaramaz bir insan yığını gördüklerini söyleyenler zaman zaman söylüyorum, 15 Temmuz'da hayatlarının en büyük şokunu, en büyük mahcubiyetini yaşamışlardır. Artık şu gerçeği herkesin kabul etme zamanı gelmiştir. Bu milletin mayası sağlamdır.
ALMANYA'YA TELEKONFERANS TEPKİSİ
Almanya'da video konferansla mitinge bağlanacaktım, bağlatmadılar, Olumsuz karar verdiler hani demokrasi? ama Kandil'dekilere yayın yaptırdılar. Beslesinler o teröristleri yarın onlara çarpacaklar.
15 Temmuz gecesi ülkemizle birlikte Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Amerika velhasıl nerede bir Türk varsa orada kalpleri bizim için atan kardeşlerimiz de vardı. Buradan yurt dışındaki vatandaşlarımıza da şükranlarımı sunuyorum. Bu vatandaşlarımızın Batı medyasının tacizleri, olumsuz yayınları sebebiyle zor günler geçirdiklerini biliyorum. İşte Almanya. Ben video konferansla orada mitinge bağlanacaktım, bağlatmadılar. Olumsuz karar verdiler. Hani demokrasi Ama Kandildekilere video konferansla yayın yaptırdılar. Ne olursa olsun, yarınlar onlar için bekledikleri gibi olmayacak, bumerang gibi onları vuracak. Beslesinler o teröristleri. Yarın onlara çarpacaklar.
"ÇARŞAMBA GÜNÜ NOKTAYI KOYUYORUZ"
Bu akşam demokrasi nöbetine bir virgül koyuyoruz. Çarşamba akşamı noktayı koyacağız. Bu akşam sadece virgül, çarşamba akşamı nokta."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.