A Haber kanalında Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Sabah yazarları Rasim Ozan Kütahyalı, Mahmut Övür ve Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, internet yasası hakkında "Yapabileceğimiz kadarını yaptık. O alanda da 30 Mart'tan sonra atacağımız yeni adımlar var" dedi. Başbakan, konuya ilişkin olarak "Bu konuda kararlılığımız var. Bu milleti Youtube'a Facebook'a yediremeyiz. Kapatılmaları da dahil" ifadelerini kullandı. İnternette yayımlanan dinlemelerden sonra normal telefon kullanmaya başladığını söyleyen Erdoğan, "Bu dinlemeler adamı ipe götürür, çok montaj var. Adamı eşinden ayırır" dedi.
Başbakan Erdoğan, hafta sonu Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç ile yaptığı görüşme için Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'nin aracılık yaptığını açıkladı. Erdoğan, “Mustafa Koç, benimle görüşmek için randevu istedi ama vermedim, görüşebilmek için araya Barzani'yi soktu" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Meydanları nasıl görüyorsunuz? Yasa dışı dinlemeler, paralel yapı tartışmaları oy tabanınızı nasıl etkiliyor? Seçim öncesi bir provokasyon riski görüyor musunuz?
Elazığ'da bugün bambaşka bir coşku vardı. Bugün Elazığ'a Başbakan olarak 16'ıncı gidişimdi. Biliyorsunuz gakkoşların heyecanı farklıdır. Çok açık ve net onu gösterdiler. O coşku bir şeyi gösteriyordu, bu paralel yapı meselesi halkı birbirine çok farklı bir şekilde kenetlemiş. Malatya'ya geldik, Malatya tarih yazdı bugün. Emniyet'in söylediği rakamlar 100 bin dediler. Paralel yapıya girmeden meydan birinci ikinci dediğiniz zaman üç kafadarın üçüncüsünü demeden halk hemen tepkisini koyuyor. vatandaş enteresan sloganlar uydurmuş. İnsan bunları görünce o duygu o tepki çok çok farklı. Öbür taraftan bakınca muhalefet montaj diyor. Bunların montaj tekniği çok farklı. Onlar onunla oyalana dursunlar biz yolumuza aynı şekilde devam ediyoruz. Milli irade sandıkta en güzel şekilde tecelli ederek en güzel cevabı verecek.
Doğrusu ben provakasyon beklemiyorum. Ama olmaz da diyemeyiz niye çünkü gittikçe hırçınlaşma var. Örneğin İstanbul'da Trabzonlular gecesi düşünün sizi kabullenmiyor toplum, siz çıkarken oradan birisi belki size laf da atmış olabilir. Ama kalkıp siz ona yumruk atarsanız bir siyasetçi olarak, bunun nasıl bir hazımsızlığı ortaya koyduğunu görmüş oluyoruz.
Bu şunu getirir demek ki, yaptırdığı kamuoyu araştırmalarında vs. beklediği neticeyi göremeyince artık bir hırçınlaşma başladı. Ertesi gün mesela yine Eyüp'te konuşma yaparken bir tane vatandaş alkışlamıyor, alkışlamayınca teneke gibi orada ne duruyorsun çek git diyor. Alkışlar veya alkışlamaz. Ondan sonra bugünkü açıklamalarını gazetelerde okuyoruz, 'O zaten Ak Partili, Fatih Belediyesi'ndeki Ak Partili Belediye Başkan Yardımcısının kardeşi diyor. Olabilir adam Trabzonlu. Adamlar Trabzonlular gecesine geldi, CHP'liler gecesine gelmedi ki. Ama sen İstanbul'a Belediye Başkanı olmaya karar verdiysen sen tüm İstanbulluların Belediye Başkanı olacaksın CHP'lilerin Belediye Başkanı olmayacaksın. Dolayısıyla mesajını da buna göre vermek zorundasın. Ama sen daha ilk elde kaybettin işi. Niye? Dedi ki 'O Ak Partililerin' Sen Ak Partililerin Belediye Başkanı olmayacak mısın? Böyle bir mantık olmaz.
'Bu dinlemeler adamı ipe götürür'
Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Tehditten kurtarmak için ilk adımı attık. Bunların devamı niteliğindeki adımları da atacağız. Şu anda dinlenme riski olmadan konuşacak durumda değilim. Güvenli hat kullanmıyorum, artık normal telefondan konuşuyorum. 'Dinlerseniz dinleyin' diyorum. Bu dinlemeler adamı ipe götürür, çok montaj var. Adamı eşinden ayırır."
'Gerekirse Facebook ve Yotube kapatılır'
"İnternet yasasına malum çevreler itiraz ettiler. Yapabileceğimiz kadarını yaptık. O alanda da 30 Mart'tan sonra atacağımız yeni adımlar var. Bu konuda kararlılığımız var. Bu milleti Youtube'a Facebook'a yediremeyiz. Kapatılmaları da dahil."
Başbakan, konuşmasının devamında Ukrayna'da yaşanan Kırım kriziyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
"Bu konu ile ilgili bizi bağlayan bazı ulusalararsı bazı anlaşmalar var . Her şeyden önce bir NATO ülkesiyiz. Öğrendiğim kadarıyla bir özerk cumhuriyet olarak böyle bir referandum kararı verme yetkileri de yok. Dolayısıyla bu Ukrayna'yı çok zor bir yöne doğru götürür. Putin'le ağırlıklı olarak Kırım Özerk Cumhuriyeti hakkında konuştuk. Ayrıca Putin ile yaptığım görüşmede, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü korumak için bütün gayretimizi göstermek zorundayız diye belirttim ve o da bu görüşüme katıldı."
"ABD'nin bu tavrı ne denli devam eder tabi onu da bilemiyorum. Biz Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılmasını düşünemiyoruz. Ukrayna'ya yazık olur. Ukrayna'daki sokaka gösterileri merkezden yönetildi. Bizdeki gezi olaylarındaki aynı şeyler Ukrayna ve Mısır'da da vardı. Kırım hiç bir zaman sağlıklı bir yaşama kavuşamadı. Bizim Tatar kardeşlerimizie çok ciddi destekerlerimiz oldu. Okul yaptıdık, tarihi eseleri restore ettik, özgüvenleri gelişsin diye..."
‘Suriye'yi kim ayağa kaldıracak?’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de yaşanan olaylar ile ilgili de "Suriye konusunu Soçi'de Putin ile görüştüm ve ona Suriye'yi hala Rusya ve İran'ın silahlandırdığını söyledim. Suriye böyle gittikçe daha iyiye gitmiyor. Yarın bu Suriye Esad'a kalsa bile Suriye'yi kim ayağa kaldıracak. Esad mı kaldıracak? Dünya hala kimyasal silah konvensiyonel silah ayrımını yapmakla en büyük hatayı yapıyor" dedi.
Obama'dan Fethullah Gülen isteği
Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesinin içeriği hakkında da detay verdi. Erdoğan, isim vermeden Fethullah Gülen hakkında konuştuklarını söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
"Ben Sayın Obama ile de bu konuyu görüştüm ondan da umutluyum. Ülkemdeki huzursuzluğun kaynağı oradadır ve sizden gerekeni bekliyorum dedim. Amerika'nın iç güvenliğini tehdit edenleri nasıl benden istiyorsanız bende sizden bu konuda yardım istiyorum dedim ve o da olumlu baktı."
‘Yerel seçimden haberleri yok
"Bahçeli yerel seçimi konuşmuyor. Sen Çankaya Köşk’üne çıkamayacaksın diyor. Biz burada yerel seçimi konuşuyoruz. Adam yerel seçimi konuşmuyor. Milletimiz matematik hesap yapıyor. Ya bu yerel seçim neyin hesabını yapıyorsunuz. Haberleri yok. Meydanların diline çok önem veririm. Diğerler meydanlara çıkamayacak. Mahalle aralarında seçim korrdinasyonları kuruyorlar. Şu anki planımız 55-60 şehir. 55 şehiri alacağımızı düşünüyorum."
‘Açık ara birinci olmak istiyoruz’
"Şu andaki hedefimiz açık ara birinci parti olmak istiyor. En fazla büyükşehir belediyesi almak istiyoruz. Çünkü 30 büyük şehir yüzde 70 seçmeni temsil ediyor. Bu yüzden çok önemli."
'Ergenekon'daki yavaşlık düşündürücü'
Erdoğan'ın konuşmasının devamında dile getirdikleri özetle şöyle:
"Balyoz ve Ergenekon çok farklı. Balyoz'da çok hızlı gittiler. Ama Ergenekon'da 6 ay oldu gerekçe hala hazırlanamadı. Bu düşündürücüdür ve insan haklarına müdahaledir. İlker Paşa hakkında verilen karar da çok enteresan. Alt mahkemede gerekçesi hazırlanamadığı için üst mahkemeye itirazını yapamıyor. Bugünkü olayın manidar olan tarafı şu. AYM'nin kararı ile ilgili nöbetçi mahkeme kararını verecektir. Benim temennimde hayırlı bir şekilde kararını verecektir. Bende başından beridir Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gereklidir dedim."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.