Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Güneydoğu bölgemizdeki kimi ilçelerimizin çeşitli mahallelerinde yaşanan terör olayları, orada yaşayan vatandaşlarımızın hayatını olumsuz etkiliyor hem de verdiğimiz şehitler yüzünden bizleri acıya gark ediyor. Güvenlik güçlerimiz terör örgütünü her gün, ağır darbeler indiriyor. Bununla birlikte sınıra bitişik ilçelerimizde, diğer yandan yapılan tahkimat nedeniyle operasyonlar yavaş ilerliyor.
“Özellikle Nusaybin’de böyle bir sıkıntı yaşanıyor. Biz sivil vatandaşlarımızın zarar görmemesi konusunda hassasiyet gösterdiğimiz için bu derece büyük sorunla karşılaşıyoruz. Ancak güvenlik kuvvetlerimizin can güvenliğini de düşünmek mecburiyetindeyiz. Gerekiyorsa operasyon yapılan yerlerin tamamen boşaltılması, ve zaten artık kullanılamayacak hale gelmiş binaların uzaktan yıkılması yoluna gidilebilir.
Kentsel dönüşüm
“Bu bölge alt yapısı vs olmayan bir bölge, bizim de derdimzi buralarda ağır hasar, orta hasar, az hasar bizim önce buralarda alt yapıyı A’dan Z’ya yapmamız lazım. Bizim buraları yeniden inşaa etmek lazım.
“Kentsel dönüşümde yapılan da mülk sahiplerine yapılacak. Mülk sahibi olmayanlar ise, bundan önce nasıl kirada yaşıyorlarsa yine kirada yaşayacaklar. Adil olmak bir devletin şanındandır.
“Hiçbir polisimizin, askerimizin değil canını, serçe parmağını dahi oradaki beton ve demir yığınlarına değişmeyiz. Önceki gün şehit olan binbaşı Turgay Çelik ve Astsubay Selçuk Karabakla’ya Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın.
“Birilerinin yaşayacağı başka toprakları olabilir. Ama bizim gideceğimiz başka yer de niyetimiz de yok. Bu böyle biline. Milletimizin birliğini hedef alanlar üzerine bastıkları toprağın bir de altına baksınlar.
“Kendi paçavralarını bayrağımızın yerine dikmek isteyenler onları ancak kefenlerinde kullanabilirler.
Tek devlet
“Çıkmış biri paralel devlet, biri çıkmış bilmem ne devlet… Yok arkadaş yok. Türkiye Cumhuriyeti devletinin mensubu olarak ya varsın, ya yoksun. Onun için parçalanmayacağız. Birbirimizi Allah için seveceğiz. Birilerine prim vermeyeceğiz. Maalesef hala ülkemizin verdiği mücadeleyi kavrayamayanlar olduğunu görüyorum.
“Verdiğimiz mücadele basit bir terör mücadele, bölgesel mücadele değildir. Bu mesele, coğrafyamızdaki varlığımız bakımından 1000 yıldır süren bir mücadelenin ve kritik mücadelesidir. 100 yıl önce başlatılan bir meselenin canlandırma girişimidir. Modern dünya düzenini restorasyonu çabasıdır.
“Suriye meselesini oradaki 3-5 terör örgütünün savaşı, bir zalimin iktidarını sürdürme mücadelesi olarak görmek savaştır. Irak’ta çeyrek asırdır süren kriz sadece mezhep çekişmesinden ibaret değildir Mısır’da, Libya’da yaşananları ülkelerinin kendi tabi dinamiklerinin ürünü olarak kabul edemeyiz. Karadeniz’in kuzeyinde yaşananlar birbirinden bağımsız değildir.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.