Başbakan Erdoğan, Avrupa Parlamentosunda yaptığı temaslarda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
- TSK'nın 'Balyoz darbe planı' ile ilgili yaptığı açıklama yanlış olmuştur. Bu dava sürecini etkilemeye yönelik bir hareket olarak algılanmıştır.
- Avrupalı parlamenterlerin, bir takım gazetecilerin neden tutuklu olduğuna dair hiç bir fikirlerinin olmadığını gördük. Neden tutuklu olduklarını bilmiyorlar.
- Devletin başı iktidardır.
- DTP'nin 'sivil itaatsizlik' eylemlerine dini alet etmeye çalışması, bizi bir arada tutan ve çimentomuz olan dinimizi parçalamaya yönelik adımlardır
- Hükümet, Devletin organları aracılığıyla İmralı ile görüşür
- Oy verme pazarlık haline getirilmemeli. Gerilimin tarafı olmadık, 'Başörtülü aday yoksa oy da yok' kampanyasını doğru bulmuyorum.
- ABD elçisi demokrasimizle ilgili olarak 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' demiş, önce kendileri demokrasiyi kavrasınlar bilsinler. Geçtiğimiz günlerde kızım vize için başvurduğunda fotoğrafını beğenmeyip vize vermek istememişler.
- Zekeriya Öz'ün görev değişikliği süreci değiştirmeyecektir.
İkinci 'one minute' vakası
Başbakan Erdoğan, Avrupa Konseyi'nde Fransız bir vekil ile söz düellosuna girdi cevabı ikinci 'One Minute vakası' olarak değerlendirildi.
Fransa'ya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kuruluna hitap etti. Konuşmanın ardından sorulara geçildi ve gerilim giderek tırmandı. Bir parlamentere "Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye’ye de Fransız" diyen Erdoğan'ın gerilimi fotoğraflara da yansıdı.
Başbakan Erdoğan Strazburg'da Fransız parlamenterden gelen soruyu "Türkiye'ye çok Fransız'sınız" diyerek yanıtladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Parlamenter Meclisi’ne konuk olduğu toplantıda gerilimli anlar yaşandı. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler ve Ahmet Şık’ın kitabının toplatılmasıyla ilgili eleştiriler, Erdoğan’ın sinirlenmesine neden oldu.
Avrupalı meslektaşlarını çifte standartla davranmakla suçlayan Başbakan, azınlıklar konusunu örnek gösterdi ve Fransa’nın Romanlara uyguladığı ayrımcılığa vurgu yaptı. Bunun üzerine söz alan bir kadın Fransız parlamenter Türkiye’de din özgürlüğü olmadığı yönünde yorum yapınca Erdoğan yanıtı ikinci bir ‘One minute’ vakasına yol açtı.
Erdoğan’ın Fransız vekile çeviri yapılıp yapılamadığı anlaşılamayan yanıtı şöyle: “Sizi ben Türkiye’ye davet etmek isterim. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye’ye de Fransız. Biz de böyle güzel bir söz var.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.