"Gelişmeler, Fırat'ın doğusundaki operasyonda bizi bir müddet daha beklemeye yöneltti ama bu ucu açık bir bekleme değil" diyen Erdoğan, ABD Başkanı'yla görüşmesi hakkında ise şu açıklamada bulundu:
"Bize 'Buradan DEAŞ'ı temizler misiniz?' diye sordu. Yanıtımız üzerine çekilmeye başladılar. Bundan sonra da yine tüm terör örgütlerini, PKK, YPG'yi etkisiz hale getirecek kabiliyete sahip ÖSO'ya ve Mehmetçiğe sahibiz. Geç oldu, güç oldu ama nihayetinde anlaştık."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen hafta ‘bir kaç gün içinde başlayacak’ dediği Fırat’ın doğusuna askeri harekatın, yakın zamanda yapılmayacağını söyledi. ABD Başkanı Trump’la yaptıkları görüşme sonrası, Fırat’ın doğusuna askeri harekatı bir süre bekletme kararı aldıklarını vurgulayan Erdoğan, “Trump bize ‘Buradan DEAŞ’ı temizler misiniz?’ diye sordu. Yanıtımız üzerine çekilmeye başladılar. Hedef diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek. Bundan sonra da yine tüm terör örgütlerini, PKK, YPG’Yi etkisiz hale getirecek kabiliyete sahip ÖSO’ya ve Mehmetçiğe sahibiz. Geç oldu, güç oldu ama nihayetinde anlaştık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada şu başlıklar öne çıktı:
BORCU SIFIRLADIK: Hükümete geldiğimizde IMF’e olan 23,5 milyar dolar borcu 2013’te sıfırladık. Türkiye son 16 yılda, yılda ortalama yüzde 5.7 büyüdü. Satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi haline geldi. Tesis ettiğimiz ve adeta gözümüz gibi koruduğumuz istikrar ve güven ortamı sayesinde Türkiye, adeta küllerinden yeniden doğmuştur. Bankacılıkta dünyanın en sağlam sistemiyle çalışan ülkelerden biriyiz. Önümüzde 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu unutmayalım, bunun aktörleri karşımızda. 174 ayrı ülkeye ihracat gerçekleştiren 36 bin 630 firmayı tebrik ediyorum. Cari işlemler dengesinde de ciddi bir iyileşme dikkat çekiyor. Merkez Bankası rezervlerimiz yaklaşık 92.5 milyar dolara ulaştı. Bireysel krediler konusunda da biz gayet iyi gidiyoruz. Milli gelirimizin yüzde 9’u olan kamu borç stoğumuzun sürdürülebilirliği konusunda en küçük bir tereddüt yok.
SURİYE’NİN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOK: Türkiye’nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır. Bunu dünyanın devleriyle birlikte yazmakta bu iktidar. Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Suriye’den bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesin. Asla bir taviz olamaz. Ruhani’ye de söyledim, bizim derdimiz güvenlik noktasında sorunlarımızdan taviz veremeyiz. Bölgenin güvenliği bizim için esastır. Avrupa’nın, Balkanların istikrarsızlığı da, Suriye’nin, Irak’ın durumu da bizi yakından ilgilendirir. Yakından takip etmemizin, gerektiğinde müdahale etmemizin sebebi bu. Suriye’de devam eden hadiseler hem insani hem de güvenlik boyutuyla ülkemizle doğrudan ilişkili. Bölgenin güvenliği bizim için esastır. Gerek Rusya gerek İran’la birlikte bölgede attığımız adımların hedefi, güvenliği tesis etmektir.
TRUMP’LA GÖRÜŞME: Sayın Trump’la da yaptığımız görüşme neticesinde bize şunu söyledi; ‘Buradan siz DEAŞ’ı temizler misiniz?’ Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin ve çekilmeye başladılar mı, başladılar. Şimdi hedef bu diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, nasıl ki Cerablus’ta 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdiysek, bundan sonra da yine bu terör gruplarını PKK, PYD, YPG hepsini etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip bir Özgür Suriye Ordusuna ve Mehmetçiklere sahibiz.
BU UCU AÇIK BEKLEME DEĞİL: Obama döneminde yaşanan sorunlar kötü bir miras olarak Trump’a kaldı. Trump ile Suriye meselesinde pek çok noktada aynı görüşü paylaştığımızı gördük. Gelişmeler Fırat’ın doğusundaki operasyonda bizi bir müddet daha beklemeye yöneltti ama bu ucu açık bir bekleme değil. Önümüzdeki aylarda Suriye sahasında PKK ve DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldıracak bir harekat tarzı izleyeceğiz, bu böyle bilinsin.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.