• BIST 9549.89
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 10 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 3 °C

Erdoğan Diyarbakır'da konuştu

Erdoğan Diyarbakır'da konuştu
Başbakan Erdoğan partisince Diyarbakır'da düzenlenen seçim mitinginde halka seslendi.

AK Parti Genel Başbakanı ve Başbakan Erdoğan partisince düzenlenen Diyarbakır mitinginde CHP ve BDP'yi sert bir dille eleştirdi. Erdoğan,"Kürt meselesinin patenti CHP'ye, istismarı da BDP'ye aittir" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları ise şöyle;

Tarih şehri, medeniyet şehri, ilim şehri, kardeşlik şehri Diyarbakır’ı selamlıyorum. Diyarbakır, en uzun surlara sahip, embiya mezarlarına, peygamber mezarlarına ev sahipliği yapan bir şehir, 41 Sehabe’ye, 41 ulu insana ev sahipliği yapan bir şehir. Buradan Diyarbakır’da yatan Sahabe-i İkram’ı rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bundan tam 1372 yıl önce bir 27 mayıs günü Diyarbakır’ı fethedip İslam topraklarına katan büyüklerimizi, atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum, Allah bizi onların şefaatine yad etsin diyorum. Diyarbakır öyle bir şehir ki Mekke, Medine, Kudüs ve Şam’dan sonra ki şehir Diyarbakır, maneviyat, huzur demektir. Diyarbakır, en çok kardeşlik demektir. Bu benim Başbakanlığım dönemimde Diyarbakır’a 11’inci gelişim en son 2010’da Diyarbakır’a geldim. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, çetelerle mücadele için o gün sizlerle birlikte olmaya geldim o gün sizi yine tehdit ettiler, bizimle hasret gidermenizi engellemek istediler ama Diyarbakır bütün engellemelere rağmen yaklaşık yüzde 40’la sandığa gitti, yüzde 95 evet dedi. İleri demokrasi ve hukukun üstünlüğüne sahip çıktı.

Ey BDP sizin özgürlük anlayışınız bumu?

Bu BDP veya desteklediği bağımsızlar, bir taraftan demokrasi diyorlar, bir taraftan özgürlük diyorlar 12 Eylül’de sandık resmi, sandığın üzerine de çarpı işaretini koymuşlardı ve sizin demokratik hakkınızı engellemişlerdi, tehditle, korkutarak, sizin demokrasi anlayışınız bumu? Ey BDP sizin özgürlük anlayışınız bumu? Böyle bir anlayışa biz evet demiyoruz, biz milli iradeye pranga istemiyoruz, bırakın vatandaşı kendi haline iradesini ortaya koysun ama bunu yapamazlar bunu yaptıklarında başlarına ne geleceğini biliyorlar. Ben inanıyorum ki Diyarbakırlı kardeşim buradan onlara doğru dürüst oy bile vermez. Şuanda bunlara oy verecekte Diyarbakır ne olacak? Benim Diyarbakır’da ki kardeşime ne getirecek? Diyarbakır’ıma ne getirdi? Hiç, bunlar bireysel saltanatlarını sürdürüyorlar başka bir şey yok ve bunlar şuanda da bu tehditle, devam ediyor.

Sizin karşınızda kardeşiniz var

Sizin karşınızda Başbakan Tayyip Erdoğan yok, sizin karşınızda sizden biri var kardeşiniz, kader arkadaşınız, yol arkadaşınız, kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi bir kardeşiniz var. Recep Tayyip Erdoğan var, biz bu yola böyle çıktık, milletimizle konuşurken siyasetin diliyle değil samimiyetin diliyle konuşuruz. Biz milletimizle konuşurken devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz, biz lafı evirip çevirenlerden değiliz, Diyarbakır’da söylediğini Ankara’da yalanlayanlardan değiliz. Allah’a hamdolsun her zaman milletin diliyle konuştuk, Diyarbakır’da ne konuştuysak diğer 80 vilayette de aynı şekilde konuştuk. Ben bugün buraya sizinle dertleşmeye geldim kardeşler arasında hesaplaşma değil, helalleşme vardır.

Suriye’nin başkenti Şam’a ben çok kez gittim, Hz. Bilal-i Habeşi, Hz. Zeynep Şam’dadır. Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in başı Şam’dadır. Bundan sadece 93 yıl önce Kudüs Osmanlı’nın elinden çıktığında düşman orduları Şam’a geldi, ayağını Selahaddin Eyyubi’nin mezarı üzerine koydu ve ; Kalk ey Selahaddin biz yine geldik, şimdi atalarımızın intikamını aldık’ dediler. Eyyubi bir tek namazını bile cemaatsiz kılmadı, Kudüs işgal altındayken ben bir kez bile gülemem diyerek ağladı. İşte Selahaddin’in son serveti bile bir kefenle dünyadan gitmek, böyle bir sultanın, böyle bir din adamının etnik kökeninin, dilinin, bir önemi olabilir mi? Böyle bir sultan gönüllerin sultanı olmaz mı? Biz hep birlikte Selahaddin Eyyubi’nin torunlarıyız.

Zılgıtta bizim, horonda bizim

Bizi bölmek istiyorlar, bunlar benim Kürt kardeşlerimi seviyorlarda Cizre'de benim Kürt kardeşlerimin kaldığı yurdu neden ateşe veriyorlar. Bunların derdi başka bunlar Kürtlerin dini Zerdüştlük'tür diyenler, İslam kılıç zoruyla Kürtlere kabul ettirildi diyenler, böyle birşey yok işte Selahaddin Eyyubi'yi söyledim size, bu oyunu 12 Haziran'da bozmaya varmıyız? Çanakkale'de hepsi koyun koyuna yatıyor, Kürtü, Türkü, Arapı, Çerkezi, biz Türk, Kürt, Arap o büyük savaşı beraber kazandık, Cumhuriyeti hep birlikte kurduk. Mevlana ne kadar bu toprağın insanıysa Ahmedi Hani'de o kadar bu toprağın insanıdır. Bizim derdimiz bu, aşıklar, ozanlar nasıl bu toprakların sesi, nefesiyse herkes bu toprağın nefesidir. Diyarbakır biz evelden beri kardeşiz, biz Adem'le Havva'dan geliyoruz, işte onun için biriz. Bölmek isteyenlere cevabımızı 12 Haziran'da verelim. Zılgıtta bizim, horonda bizim. Şu Ulu Cami'de cemaat hangi kıbleye dönüyorsa bilin ki İstanbul Süleymaniye'de cemaat aynı kıbleye dönüyor.

Bunlara göre Öcalan peygamber

Son zamanlarda yeni bir adet çıktı Ulu Cami'de Cuma var bakıyorsunuz BDP'liler mi neyseler artık o devletin imamı onun arkasında namaz kılınmaz diyor, bunların İslam'la alakası yok, bir defa Cuma Müslümanların cem olması, bir araya gelmesidir. Onun için bizler köylerde Mescitlerde Cuma'yı kılmayız, şehirlere giderek daha büyük camilerde bütün kardeşlerimizle bir araya geliriz. Bu nedir, dine fitne fesat sokmaktan başka birşey değildir, işte bunlar dinle zaten alakanız yok siz zaten açıklamışsınız Kürtlerin dini Zerdüşt'lük diye bunlara göre Öcalan peygamber bunu da ilan ediyorlar siz hangi yüzle kalkıpta böyle bir organizasyon yapıyorsunuz. Bunları bilmeyen bilsin, 12 Haziran'da bu bağımsızlara, BDP'lilere gereken dersi vermemiz lazım. Birisi çıkıyor, gerekirse bu camileri de ele geçiririz diyor, haddini bil neyi ele geçiriyorsun sen? İşte bu farklı bir çağrıdır, 12 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacak ama biz demokratik şekilde sandıkta yapacağız bunların yöntemleri bizim yöntemimiz değil. Dün Hopa'da gençlerin ellerine taşları vermişler bunlarla saldırtıyorlar, bunlar çete, bunlar terörist yaptıkları bu. Çocukların arkasına sığınarak oradan oy devşirmek isterler.

10 Yıllar boyunca baskıyı beraber yaşadık, size yasak olanlar bize de yasaktı, Ahmedi Hani sadece size değil bizede yasaklandı, Necip Fazıl sadece bize değil size de yasaklandı, ahıra çevrilen camiler CHP'nin eseri oldu bu ülkede. Yürüyen, koşan, uçan yalan ne derseniz diyin, sadece sizin sesiniz değil hepimizin sesi kısıldı. Bu kardeşiniz Siirt'te okuduğu bir şiirden dolayı hapis yattı, Diyarbakır'dan, Diyarbakır cezaevinden yükselen feryadı İstanbul'dan duydu, statükonun neler yaşattığını iyi bilirim, ret, inkar, asümilasyon politikalarını da iyi bilirim. Artık inkar, ret, asümilasyon hepsi sona erdi. Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir.

Sivil faşizm de CHP ve BDP işbirliği yapıyor

Bütün bunlarla beraber, 9 yıl boyunca buraya uğramadılar Kürt meselesinin çözümü için önümüzde aşılmaz bir duvar oldular, dün Diyarbakır'a gelip size şirin görünmeye çalışıyorlar. Bir kaç gün öncesine kadar Kürt diyemeyen CHP genel başkanı sandığa 2 hafta kala Kürt meselesini hatırlar oldu, bunlar sandık demokratı biz analar ağlamasın dedikçe tabi ki analar ağlayacak dediler. Biz milli birlik, kardeşlik dedikçe bunlar ulusalcılık dediler zulmü savundular, biz Diyarbakır, Mardin dedik onlar illa ki Silivri dediler. Kürtçe plakları, kasetleri bunlar yasakladı, Kürtçeyi bunlar inkar ettiler, bunlar reddettiler, Diyarbakır cezaevinde ki işkencelere göz yumdular, Ergenekonculara bunlar sahip çıktılar. CHP, BDP şimdi dayanışma içindeler BDP bunları kolluyor ve kucak açıyor, Hakkari'de nasıl kucak açtıysa burada da aynı şekilde BDP, CHP'ye kucak açıyor. BDP'nin ilgililerinden biri açıklama yapıyor, Elazığ'da biz güçlü değiliz MHP'yi destekleyelim diyorlar. Kürt meselesinin patenti tekrar söylüyorum CHP'ye aittir, Kürt meselesinin istismarının eseri de BDP'dir. Sivil faşizm de CHP ve BDP işbirliği yapıyor. Ahmet Kaya'yı linç eden anlayışla Şiwan Perwer'e Diyarbakır'da konser verdirmeyen anlayışla arada ne fark var soruyorum sizlere? Kürtler kılıç zoruyla Müslüman oldu diyenlerle faşizm arasında ne fark var soruyorum size? Allah'ın ayetine sinir bozucu diyerek Cuma namazını ayrı kılan anlayışla arada ne fark var soruyorum sizlere.

Yıllarca CHP zulmünü yaşadık, bir zulümden kurtulmaya çalışırken bir başka zulme maruz kalıyorsun. Şair Hayaloğlu nasıl söylüyor; Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır dağlarında ateşler, alnında kızıl bakır, çiğdemler solar gibi, anneler yanar gibi, dizlerine döküldüm ağlama Diyarbakır' bu meseleyi evelallah biz çözeriz böyle dedik ve çözüyoruz işte. Biz sabırla yaklaştık, İhlas'la yaklaştık, kardeşlik hukuku içinde yaklaştık ve bu problemi çözdük, çözüyoruz. 2005 'te burada ne dediysem bugünde onu söylüyorum, o sözün arkasındayım.

Polisimiz, jandarmamız hertürlü güvenlik tedbirlerini alıyor

Yapılan şimdi sivil itaatsizlik değil, sivil faşizmdir, şu çadırlar sivil itaatsizlikle bunun ne alakası var çıkacaksan çıkar konuşursun. Mitingse gel mitingini yap ama insanları tehdit etme yapılan benim Kürt kardeşlerime baskı ve zulümdür. Bunlara hep birlikte karşı çıkacağız, bu zulme hep birlikte karşı duracağız, bu kirli oyunu hep birlikte bozacağız. CHP, BDP, PKK ile kolkola giren bu gruba sandıklarda cevabımızı oy kullanarak vereceğiz. Polisimiz, jandarmamız hertürlü güvenlik tedbirlerini alıyor gidiniz ve demokratik iradenizi ortaya koyunuz eğer bunlar kadar dürüst insanlar tavırlı olmazsa o zaman meydanlar bunlara kalır, korkunun ecele faydası yok, korkmayacağız ve üstlerine gideceğiz.

Sevgili Diyarbakırlılar ben size diyorum ki, siz Tayyip kardeşinize inanın bizim gönül köprümüzü kimse yıkamaz. Van için bir hayal kurdum, Hakkari için bir hayal kurdum bunu Van'da, Hakkari'de paylaştım. Benim Diyarbakır için daha büyük hayallerim var bunlar gerçekleşmeyecek hayaller değil, elimizi uzatsak dokunabileceğimiz hayaller.

Yeni ve modern bir terminal binası ile Diyarbakır'a yakışan bir havaalanını Diyarbakır'a kazandırıyoruz. Çok güzel olacak, Diyarbakır, ülkemize yakışan olacak.

DİCLE VADİSİ PROJESİ

Dicle Vadisi projesi, nehire rağmen yeşil alan miktarının düşük olduğu Diyarbakır'a yeşil ile suyun birleştiği bir yaşam merkezi kuruyoruz. Dicle Nehri kenarına kuracağımız bu kent ile kentsel yaşamın, eğitimin, sporun tabi bir bütün ile kucaklaştığı farklı bir yapı olacak. Yapımlarda yöresel Diyarbakır bazal taşı kullanılacak, Diyarbakır iklimi dikkate alınacak ve yamaçlarını ise piknik alanları olarak tasarlıyoruz, Dicle Vadisi projesi ile Diyarbakır'da ki insanlarımızın yaşam kalitesini arttıracak güvenli, rahat bir yaşam merkezi inşa edeceğiz.

DİYARBAKIR, ŞANLIURFA OTOYOLU

Diyarbakır, Şanlıurfa otoyolu, Edirne'den başlayan ve şuanda Ankara'ya ulaşan kesintisiz otoyol kalan kesimi bağladığımızda Türkiye'yi boydan boya geçen bir yolumuz olacak, Ankara, Niğde etapını başlatıyor ve en kısa zamanda bitiriyoruz. Bu otoyola, Diyarbakır'ı da dahil ediyoruz. Diyarbakır, Erzurum, Trabzon yolunu da inşa ederek Karadeniz'i Diyarbakır üzerinden Akdeniz ve Ortadoğu'ya bağlamış oluyoruz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89