Erdoğan, şunları söyledi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son zamanlarda AK Parti'yi destekleyen yazarlar arasındaki tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya yanıt verirken şu ifadeleri kullandı:
"Bahsettikleriniz arasında, kurucusu olduğum partiyi geçmişte desteklemiş olanlar bulunabilir. Ama onların bu desteklerini daha sonra da aynen sürdürdüklerini düşünmüyorum. Daha sonra ibreleri değişti. Yol arkadaşıysan, gönül arkadaşıysan, pazara kadar değil mezara kadar gidilir. Bunların bir kısmı pazara kadar geldiler, sonra trenden indiler. Hele hele son dönemde, çok çirkin, kabul edemeyeceğimiz yaklaşımlara şahit olduk. Bu bir defa yolda, çizgide istikrarsızlıktır. Sırat-ı müstakim’den sapmadır. “İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor” deniliyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki. Siyasi parti için esas olan, dürüst, ilkeli, vatanını, milletini seven, parti ilkelerine uyacak insan aramaktır. Ama bazıları işi tamamen şirazesinden çıkardı. İşi, kendi belirledikleri çerçevede kalan insanları ‘doğru’, onun dışındakileri de ‘yanlış’ addetme noktasına getirdiler. Onların da böyle bir hakları yok, benim de yok. Kaldı ki ebedi alemin ölçüsü hiçbirimizin elinde değil. Kimse bunu teraziye çıkarmasın. Hele hele çok ağır olacak ama uluhiyet davasına da kimse girmesin..."
ABD ve Rus askerlerinin YPG'lilerle fotoğrafları
Erdoğan, ABD’li askerlerin Suriye sınırında PKK/PYD’lilerle birlikte nöbet tutması ve Rus askerlerin de Afrin’deki YPG'lilerle birlikte görüntülenmesi hakkında da konuştu:
"Bizim son dönemdeki mücadelemiz Afrin tarafında değil. El Rai ve güneye iniyoruz; Dabık, El Bab ve oradan doğuya gidiyoruz. Bahsettiğiniz ABD’lilerin olayı bizim hareket alanımız içinde cereyan ediyor. Ben, 16 Mayıs’ta ABD’ye yapacağım ziyareti önemsiyorum. Yapılanları, adeta Obama döneminin bir kalıntısı, o dönemdeki komuta heyetinin aynı şeyleri devam ettirmesi olarak görüyorum. Ziyaretimizde tüm bunları Sayın Başkan’la görüşeceğiz, resimleriyle kendilerine aktaracağız. Bunların bizi ne kadar rahatsız ettiğini ifade edeceğiz. Bu şekilde devam edecek olursa Amerika ile uzlaşma içinde olmamız mümkün değil. ABD’nin bizim düşmanımız olan terör örgütleriyle birlikte hareket etmesini tabii ki doğru bulmuyoruz. Sanıyorum ki Sayın Trump da bizim bu düşüncelerimize olumlu yaklaşacaktır. Bizler ülkemize yönelik tehdit ve tacizlere elbette izin veremeyiz. Nitekim Afrin tarafından da bizim topraklarımıza son dönemde yapılan saldırılar oldu. Biz angajman kurallarını işlettik. Onlara da gereken cevabı verdik. Hatay’ın oralardan alın doğuya kadar bunlar oldu. 5- 6 karakolumuzun rahatsız edilmesi karşısında da angajman kurallarının gereği yapıldı."
"Doğu ve Güneydoğu'da daha fazla 'evet' bekliyorduk"
Erdoğan, "Referandumda Kürt kökenli vatandaşların yoğun olduğu bölgelerde ‘evet’ oranı beklenenden yüksek çıktı. Bu durum Kürt vatandaşlar arasında çözüm iradesinin güçlü olduğunu mu gösteriyor?" şeklindeki soruyu şu ifadelerle yanıtladı:
"Aslında Doğu’da, Güneydoğu’da biz daha fazla bekliyorduk. Ama güzel bir netice çıktı. Güneydoğu’daki Kürt kardeşlerimiz son 10 yılı terör örgütü PKK’nın çok ciddi zulmü altında geçirdiler. Hep silahla tehditle oy kullanmak durumunda kaldılar. Öyle ki muhtarlara tehdit yapılmıştır. Namlu burda, oy bizde diyerek, zorla oy kullandırttılar insanlara. Acımasızca. Şimdi ise güvenlik önlemleri alınınca bahsettiğiniz gelişme yaşandı. Kentsel dönüşüm ve değişimle bölgenin altyapısının güçlendirilmesi, hendek vs’lerin kapatılması neticesinde Güneydoğu artık giderek güzelleşiyor. Sur şu anda bambaşka. Dicle de bambaşka akıyor. Oralardaki insanlarımız artık pikniğe gidebiliyorlar. Oraları terk etmek zorunda kalan kardeşlerimizin inşa edilen güzel evlere dönüşleriyle hayat normale dönecek. Oradaki hava olumlu istikamette gelişiyor. Güneydoğu aslına rücu ediyor."
Hamas'ın siyasi vizyon belgesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin "Siyasal İslam tartışması dünyada da yaşanıyor. İhvan’la ilgili tartışmalar olmuştu. Yeni bir gelişme, Hamas’ın Siyasi Vizyon Belgesi’ni açıklaması..." şeklindeki sözlerine de şu karşılığı verdi:
"Ben bu konuda netim. Müslüman Kardeşler teşkilatını terör örgütü olarak kabul etmiyorum. Başbakanlığımdan bu yana, tüm mahfillerde işledim bu görüşü. American Jewish Committee’de de işledim bu görüşü, Bush ve Obama ile yaptığım görüşmelerde de işledim. Ellerinde silah yok bunların. Tamamen fikri altyapısı olan bir teşkilat bu. Elinde silah olmayan bir teşkilat için terör örgütü diyemezsiniz. Faaliyetleri öyle bir çerçeveye oturtulamaz. Gannuşi’nin ve Halid Meşal’in onlar hakkında olumsuz bir kanaatleri yok. Hamas’ın geldiği noktayı, yeni bir siyasi vizyon belgesiyle açıklamış olması tabii ki önemlidir. Belge, Hamas’ın son dönemdeki en önemli manifestosu." (Al Jazeera)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.