Başbakan Erdoğan, ileri demokrasinin hakim olması için temel hak ve özgürlükler temelindeki, milletin benim diyeceği anayasayı yapmak istediklerini söyledi. Birileri istediği için değil, programlarında olduğu için reform yaptıklarını belirten Erdoğan, "İstikrarı yakalarsak seçim barajını 2015'te düşürebiliriz" mesajı verdi
Başbakan Tayyip Erdoğan önceki gün yaptığı Rize ve Giresun mitingleri sonrası Ankara'ya dönüşünde Genel Yayın Yönetmenimiz Yusuf Ziya Cömert'in de yer aldığı üç gazeteciye, seçim sonrasının Türkiyesi, yeni anayasa, Türkiye milletvekilliği, seçim barajı gibi konularda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Teknolojinin gelişimi ve iletişim imkanlarının artması nedeniyle mitinglerin önemini yitirdiği iddiası var. Sizce de mitinglerin önemi azalıyor mu?
Mitingler seçimin çok farklı bir dinamik unsurunu oluşturuyor. Halk demek ki liderlerin vücut dilini bizzat görmek, yaşamak istiyor. Göz göze teması kurmak istiyor. Yani bazıları bunun için neticesiz filan diyorlar. Ama ben öyle düşünmüyorum.
Lider de halkın vücut dilini görüyor mu?
Ben her zaman alandaki sinerjiyi yaymaya çalışıyorum. Dikkat ederseniz oraya gelenlere 'bizzat ev ev dolaşacak mısınız' derken oraya gelenleri 'alandan çık git evine yat havasında' bırakmak istemiyorum. Biraz da tahrik ederek oradaki sinerjiyi yaymak istiyorum. Halkı da davet ediyorum. Karşılıklı bir etkileşim oluyor.
MİLLET KENDİ ANAYASASINI YAPACAK
Seçimleri 'ustalık dönemi' sloganı ile taşıyorsunuz. 2023 hedefi de koyuyorsunuz. Ekonomik hedefler var? Size göre 'ustaya ne yakışır?' kendinize 12 Haziran'dan sonra hangi sorunları çözme misyonu yakıştırıyorsunuz?
En önemlisi şu; Bir defa 'İleri Demokrasi'nin hakim olmasını, temel hak ve özgürlüklerin egemen olmasını ve milletin kendi anayasasını yaptığı bir süreci yaşamak istiyoruz.
Bununla birlikte ekonomik alandaki performansımızı şu andaki artan değerlere göre sürdürmek istiyoruz. Önümüzdeki 2015 değerlerini tutturmamız lazım. Eğer 'İleri Demokrasi', temel hak ve özgürlükler, yeni anayasa vs bütün bunları ortaya koyup sonra da yaptığımız anayasaya halkımıza 'işte bu benim anayasam' dedirtebilirsek.. Hem ekonomi hem de insan haklarında, anayasada güçlendirmiş olarak geleceğe taşıyacağız ülkemizi.
Anayasa değişikliği içinde somut ne olabilir?
En basitinden siyasi partiler yasası, seçim yasası. Bunlar bu işin içinde var. Değiştirmeyi hedefliyoruz. İki de bir gündeme getiriyorlar seçim barajları filan bütün bunlar belli bir zemine oturtabilir. Belki yeniden Türkiye vekilliği tartışılacak. Bize göre siyasi partiler kesinlikle kapatılamamalı.
İSTİKRAR ÖN ŞARTIMIZ
Yani seçim barajı indirilebilir mi?
Seçim barajı da tartışılabilir. Ben Türkiye'nin kalkınma sürecini hesaplıyorum. İstikrar ve güven için bir süre daha bu barajı korumamız lazım. Söylediğim bu. Bu düşüncemi şu anda da koruyorum. Nedir? 2015'te belirlediğimiz hedefleri yakaladığımız halde belki barajda bir iki puan oynanabilir. Veya ilk kademede Türkiye vekilliği gelebilir. İstikrar çok önemli. Nisan ayı itibariyle bütçe 1 milyar dolar fazla verdi. Düşünün seçim sürecinde olmamıza rağmen bu gerçekleşti. Seçim ekonomisi olsa bir milyar doları nerden fazla vereceksin?
Çizdiğiniz perspektife göre şu anda konuştuğumuz sorunları bir sonraki seçimde konuşmayabiliriz demek mümkün mü?
İnsan oğlunun olduğu yer bir kere dinamiktir. Hiçbir zaman şu tarihte bu olacak diyemezsiniz. Yargıda mesela uzun yılları kapsayacak reformu gerçekleştirdik. AYM, Yargıtay, Danıştay vs. Yargının yapısı daha demokratikleşti. Eksikleri mutlaka var. İstinaf mahkemeleriyle büyük adım atıldı. Türkiye büyük ölçüde 'geciken adalet adalet değildir' türü sözlerden kurtulacak. Ama alışkanlıklar var. Ben şu anda savcıları hakimleri çok daha heyecanlı görüyorum. Her gittiğimiz yere dev adalet sarayları kuruyoruz. Tamamen her şey elektronik hale geliyor.
Reformlar zaten programımızda var
Terör tehdidi ve BDP'nin tutumun nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesela Demirtaş'ın 'Bu ülkeye tek başbakan yetmez' sözünü nasıl yorumluyorsunuz?
Şu anda terör örgütüyle BDP iltisaklı. BDP bir demokratik mücadele içinde olan parti değildir. Bir demokrasi mücadelesi bir özgürlük mücadeleleri yok. Bakın bir şeyi çok açık söylüyorum. Biz birileri istediği için atmıyoruz demokratik adımları. Bizzat partiyi kurarken programıma koydum. OHAL'i kaldırmayı, dil eğitimin önündeki engelleri kaldırmayı daha yola çıkarken kayda geçirdik. Üniversitede Kürtçe, TRT ŞEŞ. Biz bunların sözünü daha yola çıkarken verdik ve hepsini yerine getirdik.
Tek başbakan yetmezmiş? Ne demek tek başbakan yetmez? Süreç tabii böyle gidemez. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkı bunlara gidecek, bunlar da alacak parayı terör eylemlerinde kullanacaklar. Kendini özgürlükçü sayan köşe yazarları da oturup KCK'yı savunuyor!
Daha önce hazırladığınız yerel yönetimler reformu veto edilmişti. Gündeminizde mi tekrar?
Çok reform yaptık yerel yerel yönetimlerle ilgili. Benim başkanlığım dönemimde elimde olmayan imkanlar şu anda mevcut başkanlarda var.
Kemal Bey aşırı yalan söylüyor
Sürekli anket yaptırdığınızı biliyoruz. Anketler, meydanlar ne söylüyor?
Anketler değişken, her an her şey olabiliyor. Asıl anket 12 Haziran'da olacak. Şu andaki durum itibariyle partimiz için memnuniyet verici.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun performansını nasıl buluyorsunuz?
Çok miting yapıyor, koşuyor. Bunu takdir ediyorum. Ama üslubunu beğenmiyorum. Dürüst değil, aşırı yalan var. Adeta bir yürüyen yalan makinesi kendisi.
Özür borcu birikti yani?
Özür talebine de gerek kalmadı. Söylemek istemem ama bu noktada rahat bir tip. Takiyyenin daniskası var Kılıçdaroğlu'nda.
Üslup sorununda ilk kez seçime giriyor olması etkili olabilir mi?
Referanduma da girdi. Seçimden sonra ne olacak onu da göreceğiz.
Yeni Şafak
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.